Skip to content
Yazı Renkleri
Bulunduğunuz sayfa:

Ziyaretçi Defterine Yaz


niyazi cicek    09 Mayıs 2012 17:21 | çorum
FAŞİZMİ EZEN İŞÇİ SINIFINA SELAM...Değerli okurlar bu yazıyı kısaltarak paylaşıyorum tamamını okumak isterseniz 9mayıstarihli evrenseldedir..941 Haziranında Avrupalı Mihver Devletler, Sovyetler Birliğini işgal etmeye başladılar. Daha önce, Almanya, İtalya ve Japonyanın yeni hakimiyet alanları elde etmek için giriştiği bir saldırı olarak görünen savaş, bu andan itibaren, dünyanın tek sosyalist ülkesine yönelik bir saldırı karakteri kazandı. Artık, bu andan itibaren savaş, bir yönüyle sosyalizmle kapitalizm arasında bir savaş karakteri de kazandı.
Alman orduları Sovyet toprakları üzerinde hızla ilerledi ve Moskova önlerine kadar geldi. 14 Ekim 1941de Alman ordusu Sovyet ordularını geri çekilmeye zorlayarak Moskovaya sadece birkaç kilometre uzaklığa kadar yaklaşmıştı. Bu vahim ve son derece tehlikeli gelişme yaşanırken, Stalin ve Ulusal Savunma Komitesi, hâlâ Moskovadaki görevlerini sürdürüyorlardı. Ekim Devriminin 24. yıldönümü olan 7 Kasım 1941de, hâlâ elde tutulan Moskovada hava bombardımanı tehdidine karşın, Kızıl Meydanda görkemli bir kutlama ve geçit töreni düzenlendi. Başkent halkı ve bütün bir ulus muazzam biçimde yüreklendirilmiş ve tek bir şiara adanmışlardı: Anayurt ölümüne savunulmalıdır!

İşçi sınıfının iktidarı, vatanın kalbine doğru ilerleyen Nazi orduları karşısında, başta işçi sınıfı olmak üzere, bütün halkı savaşa ve faşizmi yenmeye çağırdı. Sovyet işçi sınıfı ve halkı, büyük fedakarlıklarla inşa etmeye çalıştıkları sosyalizmi savunmaktan öte, dünyanın bütününü ele geçirmeye çalışan Nazi-faşist saldırganlığını da yenmek için ayağa kalktı. Kendilerini savunmak ve kendi topraklarında faşizmi yenmek demek, bütün insanlığı savunmak ve bütün insanlık adına faşizmi yenmek anlamına geliyordu.
Nazi savaş makinesi, olağanüstü gelişmiş teknik yapısıyla, disiplinli ve yırtıcı askerleriyle, asla yenilemez bir güç olarak görünüyordu.

Sovyet ordusu ise, ancak yeni yeni toparlanıyor, askeri eğitim bakımından zayıf unsurlarla direnişi sürdürmeye çalışıyordu. Fakat çok kısa zamanda eksikliklerini giderdi ve özellikle Stalingrad önlerine gelmiş olan Nazi ordusu karşısında bütün dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir direniş sergilemeye başladı. Sosyalizmin önderi Stalinin adını taşıyan bu kenti savunmak onlar için simgesel bir değer taşıyordu. Hitler de, özellikle Stalini yendiğini göstermek için bu kenti almak istiyordu.

Önce sert bir direniş, sonra da şiddetli bir saldırıyla, asla yenilemez denen Alman ordusu püskürtülmeye başlandı.

Burada başlayan temizleme harekatı, Berline kadar sürdü.

1 MAYISTA BERLİNDE!

Sovyet işçilerinin ve Kolhozcu, Sovhozcu köylülerin, komünistlerin önderliğindeki ordusu, Stalingrad önlerinde başlattıkları mücadele Avrupayı adım adım Nazilerden temizleyerek ilerledi. Alman işgali altındaki Romanya, Bulgaristan, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, faşizme karşı direnen halkın da katılımıyla faşistlerden temizlendi. Sovyet Kızıl Ordusu, ilkbaharda Almanya sınırlarını geçti. Mayıs ayı yaklaşıyordu. İşçilerin ordusu, 1 Mayısta Berlinde olmayı çok istiyordu. Bayramı Hitleri ininde kıstırdıkları gün olarak kutlamak istiyorlardı. Fakat bir günlük bir gecikmeyle 2 Mayısta Berline girdiler. Hitler ve Nazi ölüm makinesinin komutanlarının büyük bölümü intihar ettiler. Orduları darmadağın edildi. Nazi İmparatorluğunun başkentine, emperyalist kapitalizmin bu en saldırgan ve en vahşi rejiminin meydanlarına, işçilerin köylülerin sosyalist ülkesinin kızıl bayrağı dikildi.

EN BÜYÜK DERS: İNSANLIĞIN KURTULUŞU İŞÇİ SINIFININ ELİYLE OLACAKTIR!

Faşizm, herkes tarafından lanetlenen, insanlık düşmanı bir rejim olmasına karşın, diğer emperyalist ve kapitalist devletler tarafından Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine karşı gizlice desteklendi. Nazilerin işlediği korkunç suçlar karşısında büyük ölçüde ve uzun zaman sessiz kaldılar. Onu, sosyalizmi yenebilecek bir güç olarak görüp el altından desteklediler. Avrupayı tümüyle teslim ederken düşündükleri tek şey Stalinin ve onun temsil ettiği işçi iktidarının yok edilmesiydi.

Ne var ki, her zamanki gibi işçi sınıfının ve devrimci işçi sınıfı iktidarının gücünü yanlış değerlendirdiler ve küçümsediler. Ama böylece bütün insanlığın şu gerçeği görmesine istemeden hizmet ettiler: Faşizmin tek gerçek düşmanı sosyalizmdir, faşizmi yani kapitalizmin çocuğu olan bu kuduz yaratığı yenebilecek tek güç işçi sınıfıdır.

Kapitalist-emperyalist devletler, dünyadaki bütün kapitalistler, Hitlerin Yahudi düşmanlığına karşıydılar; ama işçi sınıfına, yoksul köylülere, komünistlere, Çingenelere, eş cinsellere karşı düşmanlığına ve onları da Yahudiler gibi ölüm kamplarında yok etmesine itirazları yoktu. Özellikle işçi sınıfını baskı altına almasını ve komünistleri yok etmeye çalışmasını hayranlıkla izliyor ve destekliyorlardı. Onların demokratlığı buraya kadardı.

Ancak işçilerin ordusu Avrupa ortalarına kadar ilerlemeye başlayınca, Hitler ordularına karşı ABD ve İngiltere de ikinci cepheyi açtı. Asıl amaçları, Sovyetler Birliğinin ilerleyişini durdurmaktı. Hitler nasıl olsa yok olmuştu, öyleyse Stalini durdurmaya çalışmak şimdi en önemli görevleriydi.

Demek ki, eğer sosyalizm var olmasaydı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği faşizme karşı ön safta ve bütün imkanlarını kullanarak savaşmasaydı, faşizmin yok edilmesi asla düşünülemezdi.
Bugün de ırkçılığa, halkların baskı ve sömürü altında tutulmasına, haklarının ve özgürlüklerinin yok edilmesine karşı mücadelenin temel gücü işçi sınıfıdır.

Egemen sınıfların, patronların ve onların hükümetlerinin demokratlığı kendi çıkarlarının sınırlarına kadardır. Ezilen halklar, baskı gören din ve mezhepler, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, bireysel yaşam tercihleri farklı olanlar, kendilerine yönelik faşist, ırkçı, şoven milliyetçi saldırılar karşısında, yine patronlardan, burjuvaziden ve onların hükümetlerinden medet ummamalıdır.

Faşizmin yenilgisinin bu yıl dönümü, onu yeniden yenecek olan tek güç olan işçi sınıfına kutlu olsun.

niyazicicek    07 Mayıs 2012 14:26 | çorum
ANA SAYFAYAZARLARARŞİVKÜNYE - İLETİŞİMÿ

powered by
Özel Arama


sevgili okurlar bu yazıyı okuyup anlatmak görevimiz olmalı selsmlsrımla...
Taraf'ta ikinci 1 Mayıs istifasıBu hack Denizler için!İçerdekiler kadar dışarıdakiler de tutsakÜmit Kıvanç'tan Taraf'a 1 Mayıs tepkisiMuhabirlerimiz Tutuklu Gazeteleri dağıttı
Bu hack Denizler için!
Yalan Rüzgârı devam ediyor!
Pêşeroj
Yusuf Karataş
yusufka17@gmail.com Yalan Rüzgârı dizisini bilir misiniz? Türkiyede 1990da TRT2de gösterime giren bu dizi 1994te ATVye ve sonra da Show TVye geçmişti. ABDde 1973ten beri gösterilen dizi için 2013-14e kadar kontrat imzalanmış. Bu dizi ülkemizde hâlâ gösteriliyor mu bilmiyoruz ama Türkiyenin yalan rüzgârı olmayı hangi proje hak ediyor? diye sorarsanız cevabımız hazır: GAP! Temelleri 1950lere kadar uzanan bu proje ile bölgeler arası eşitsizlik sona erecek, Bölgede işsizlik ve yoksulluk ortadan kaldırılacaktı. Hatta Demirelden bu yana başa gelen birçok siyasetçi de GAP ile Bölgenin ülkeye entegrasyonunun sağlanacağını ve böylece Kürt sorununu da çözeceklerini vaat ettiler. Dedik ya, yıllar yılı süren bir yalan rüzgârı. Bölgede işsizlik hâlâ ülke ortalamasının iki katından fazla ve Bölgenin 21 kentine yapılan yatırımların toplamı bir Bursa bile etmiyor.
Yalan Rüzgârı olur da yakışıklı, genç jönü olmaz mı? Bizim yalan rüzgârımızın jönü de Recep Tayyip Erdoğan. 2008 Mayısında Diyarbakırda GAP Eylem Planını açıklamıştı Başbakan Erdoğan. Açıklayacağım yeni eylem planımız hiç kuşkusuz Türkiye için yeni bir milat, yeni bir dönüm noktası olacaktır demişti. Erdoğanın en büyük vaadi 2012 Mayısına kadar 1 milyon 60 bin hektar alanın sulanması ve bu temelde yapılacak yatırımlarla 3 milyon 800 bin kişiye iş sağlanmasıydı. Malum 2012 Mayısındayız, bu vaadin neresindeyiz? diye sorarsanız, gidilen yol bir arpa boyu. GAP Eylem Planı açıklandığında Bölgede sulanabilir arazi 272 bin hektar iken şimdilerde 300 binlerde. İşsizlik derseniz Bölgede her yıl yaklaşık 2 milyon kişi bir yılın 6 ayını çoluk çocuğuyla birlikte ülkenin 48 farklı kentinde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışarak geçiriyor. GAPın merkezi Ş.Urfada mevsimlik tarım işçileri ile ilgili çalışmalar yapan Prof. Zeynep Şimşek, bu kentte her üç kişiden birinin mevsimlik tarım işçisi olduğunu söylüyor. GAPın sulama hedeflerinin en çok gerçekleştiği kenti Ş.Urfanın birçok ilçesi yaz ayları adeta hayalet kentlere dönüyor. Yani Urfada su da var ama hayat yok!
Hal böyleyken Silvan Barajının temel atma töreni için geçen hafta dört bakanımız Diyarbakıra arz-ı endam ettiler. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakanın 2012 Mayısında GAP Eylem Planını bitirecekleri vaadini unutturmak için bütün marifetlerini gösterdiler. Silvan Barajının 2016da tamamlanmasıyla birlikte tarımsal üretimde büyük bir patlama yaşanacağını ve 318 bin kişiye iş ve aş temin edileceğini söylediler. Böylece kaşla göz arasında hem bizim yalan rüzgârının 2008 Mayısında Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan hedeflerini revize ettiler, hem de kontratını 2012den 2016ya kadar uzattılar. Hatta Diyarbakırlı Bakanımız Eker hızını alamadı, Bugün devletin televizyonu, insanlarımızın bir kısmının konuştuğu Kürtçeyi, anadili Kürtçe olan kardeşlerimizin bu ihtiyacını gidermek için 24 saat Kürtçe yayın yapıyor sözleriyle GAP gibi Kürt sorununu da nasıl hallettiklerini anlattı!
Demek ki neymiş, devlet baraj yapınca işsizlik ve yoksulluk; devlet kanalı da Kürtçe yayın yapınca Kürt sorunu çözülüyormuş! Evet, halkımız Kürt sorununun eşit haklar temelinde çözümünü de, GAPın halkın çıkarlarını temel alan bir proje haline getirilmesini de istiyor. Ama ülkeyi yönetenlerin unuttukları bir şey var, Kürt halkı Yalan Rüzgârı gibi pembe dizileri izlemeyi bırakalı çok oldu. Daha bir hafta önce, 1 Mayısta Bölgenin birçok kentinde alanlara çıkan on binlerce kişi demokrasiye de, insanca yaşama da ancak halkın örgütlü gücü ve mücadelesiyle ulaşılabileceğini haykırmadı mı?

niyazicicek    07 Mayıs 2012 14:18 | çorum
Değerli okurlar bu yazılar güncelliğini koruduğu için paylaşıyorum saygılar...Denizler ve Halkın Kurtuluşu&
EVRİM/DEVRİM
Mustafa Yalçıner
m.yalciner@hotmail.com Denizler durmaksızın çekiştirilirler. Kimi iyi çocuklardı deyip azizleştirmeye uğraşır. Zararsızlaştırma operasyonudur. Sadece iyi çocukturlar... Kimseyi öldürmemişlerdir... Yazık olmuştur!.. Devrim için öne çıkmaları örtülür. Düzen karşıtlıkları örtülenir. Sıradanlaştırılırlar. Düzen içine sığdırılmaya yeltenilirler. Arkadaşlık iddia edenleri, kendilerine ve bugünkü düzen içi yer tutmuşluklarına benzetmeye çalışırlar. Değil mi ki tecavüzcülerin ya da mafyacıların avukatlığını üstlenmişler ve hâlâ Denizin arkadaşlığı iddiasındadırlar, Deniz de devrimci kimliğinden soyundurulup iyi çocuklaştırılmalıdır! Değil mi ki Ergenekonculuk yapmakta, generallerimiz deyip başka şey dememektedirler, öyleyse Denizler de Kemalistleştirilmeli, hemen yalnızca Samsun-Ankara yürüyüşü anlatılıp durulmalıdır. Deniz derler, arkadaşlık ileri sürerler, ama Kürt düşmanlığı yaparlar, Kürt malı olduğu için lahmacuna bile karşı koyarlar. Deniz, hem de son sözünde Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi demişmiş, es geçer, yok sayarlar.
Emperyalizmin ajanlığına soyunanlar, el parasıyla beslenenler ya da işbirlikçilerden sebeplenenler de aynı argümanları kullanırlar. Emperyalizmi savunmaktadırlar, entegrasyon yanlısıdırlar, küreselleşme der başka şey demezler. Modadır, Kemalizm suçlaması yapılırken, Denizler unutulmaz. Asıl neden Denizler ve devrimcilikleridir aslında Kemalizm eleştiri konusu edilirken. Ne darbedir ne darbecilerdir. Öyle derler, inanılmasını isterler, ama yaşı tutanların 12 Eylül ve 12 Eylülcülere dizdikleri övgüler unutulmamıştır. N. Ilıcak örneğin Denize darbecidir derken, kendi 12 Eylülcülüğünün hesabını vermekten kaçınır.
Deniz emperyalizme karşı ve Türkiyenin bağımsızlığından yana olduğundan milliyetçilik yaftası asılmaya çabalanır boynuna. Filistin davası için ölümü göze almış, Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesinin çağrıcılığını üstlenmiştir ne gam! M. Belli ve Kıvılcımlının baş çektiği dönemde Kemalizm övgüsü geçerlidir ya... Suçu gencecik Denizlere atılmaya çalışılır. Oysa Denizler henüz Denizler olmamışlardır, henüz ağabeylerinin peşinden gitmektedirler. Kendi düşünceleri değildir. Kendi yollarından yürümemektedirler daha. Kendi yollarından yürürkense enternasyonalisttirler. Ve o yola tecavüzcülerin avukatı gibileri ve darbe beklenticiliklerinden koparak girmişlerdir. Ama çekiştirilirler sürekli. Meyve veren ağaç taşlanır çünkü. Kimi üstelik hiç hak etmeden rantını yemeye çalışır Denizlerin ve yürüdükleri devrim yolunun... Kimileri emperyalizm yandaşlıklarıyla küfür eder; 13 Mart tarihli halkı faşist 12 Mart darbesine karşı mücadeleye çağıran THKO bildirisini yok sayar Kabibayın övünmelerine atıfla darbecilik çamuru atar.
Denizlere küfür edilir de, peşlerinden yürüyenlere edilmez mi? Tarihçilik iddiasındaki bir eski Aydınlıkçı sosyalizm küfürcüsü, birkaç kendi gibi yoldaşını başına toplayıp 77 1 Mayıs katliamının sol gruplar arasındaki çatışma nedeniyle gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Derin devlet falan değil demiştir... Sol grupları suçlu ilan etmiştir. Çukurdur... Çukurluktur!
Sosyalizme küfretmiyormuş gibi yapan ve AKP destekçiliğinde ciddi yol almasına, TRTde program yapmasına rağmen, hâlâ solcuymuş gibi davranmayı sürdüren biri açıkça Halkın Kurtuluşunu suçlu ilan etmiştir. Halkın Kurtuluşu, Denizlerin THKOsunun çıkardığı derginin adıdır ve Denizlerin yolundan yürüyenler bir dönem Halkın Kurtuluşçuları diye anılmışlardır. Şimdiki çukurluk iddianın sahibi de içinde Aydınlıkçılar oysa, o zaman Halkın Kurtuluşçularına yaltaklanır, yakınlık kurmaya çalışırlardı. 77 1 Mayısına da onların peşi sıra katılma yolunu tutmuşlardı.
Ne olmuştur da 35 yıl sonra Denizlerin iz sürücülerini suçlamak akıllarına gelmiştir? Hem de derin devleti temize çıkararak? Sanıyorlar mı ki, örneğin 12 Eylülü gerçekleştiren, işkencede sınır tanımayan o temize çıkardıkları derin devlet, eğer böyle bir iddianın yüzde biri bile doğru olsaydı, üzerine gitmez ve çözüp konuşturacak birilerini bulmazdı? Erken davransalardı, 12 Eylül günlerinde itirafçılıkları işe yarar, yırtarlardı!

niyazicicek    07 Mayıs 2012 14:18 | çorum
Değerli okurlar bu yazılar güncelliğini koruduğu için paylaşıyorum saygılar...Denizler ve Halkın Kurtuluşu&
EVRİM/DEVRİM
Mustafa Yalçıner
m.yalciner@hotmail.com Denizler durmaksızın çekiştirilirler. Kimi iyi çocuklardı deyip azizleştirmeye uğraşır. Zararsızlaştırma operasyonudur. Sadece iyi çocukturlar... Kimseyi öldürmemişlerdir... Yazık olmuştur!.. Devrim için öne çıkmaları örtülür. Düzen karşıtlıkları örtülenir. Sıradanlaştırılırlar. Düzen içine sığdırılmaya yeltenilirler. Arkadaşlık iddia edenleri, kendilerine ve bugünkü düzen içi yer tutmuşluklarına benzetmeye çalışırlar. Değil mi ki tecavüzcülerin ya da mafyacıların avukatlığını üstlenmişler ve hâlâ Denizin arkadaşlığı iddiasındadırlar, Deniz de devrimci kimliğinden soyundurulup iyi çocuklaştırılmalıdır! Değil mi ki Ergenekonculuk yapmakta, generallerimiz deyip başka şey dememektedirler, öyleyse Denizler de Kemalistleştirilmeli, hemen yalnızca Samsun-Ankara yürüyüşü anlatılıp durulmalıdır. Deniz derler, arkadaşlık ileri sürerler, ama Kürt düşmanlığı yaparlar, Kürt malı olduğu için lahmacuna bile karşı koyarlar. Deniz, hem de son sözünde Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi demişmiş, es geçer, yok sayarlar.
Emperyalizmin ajanlığına soyunanlar, el parasıyla beslenenler ya da işbirlikçilerden sebeplenenler de aynı argümanları kullanırlar. Emperyalizmi savunmaktadırlar, entegrasyon yanlısıdırlar, küreselleşme der başka şey demezler. Modadır, Kemalizm suçlaması yapılırken, Denizler unutulmaz. Asıl neden Denizler ve devrimcilikleridir aslında Kemalizm eleştiri konusu edilirken. Ne darbedir ne darbecilerdir. Öyle derler, inanılmasını isterler, ama yaşı tutanların 12 Eylül ve 12 Eylülcülere dizdikleri övgüler unutulmamıştır. N. Ilıcak örneğin Denize darbecidir derken, kendi 12 Eylülcülüğünün hesabını vermekten kaçınır.
Deniz emperyalizme karşı ve Türkiyenin bağımsızlığından yana olduğundan milliyetçilik yaftası asılmaya çabalanır boynuna. Filistin davası için ölümü göze almış, Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesinin çağrıcılığını üstlenmiştir ne gam! M. Belli ve Kıvılcımlının baş çektiği dönemde Kemalizm övgüsü geçerlidir ya... Suçu gencecik Denizlere atılmaya çalışılır. Oysa Denizler henüz Denizler olmamışlardır, henüz ağabeylerinin peşinden gitmektedirler. Kendi düşünceleri değildir. Kendi yollarından yürümemektedirler daha. Kendi yollarından yürürkense enternasyonalisttirler. Ve o yola tecavüzcülerin avukatı gibileri ve darbe beklenticiliklerinden koparak girmişlerdir. Ama çekiştirilirler sürekli. Meyve veren ağaç taşlanır çünkü. Kimi üstelik hiç hak etmeden rantını yemeye çalışır Denizlerin ve yürüdükleri devrim yolunun... Kimileri emperyalizm yandaşlıklarıyla küfür eder; 13 Mart tarihli halkı faşist 12 Mart darbesine karşı mücadeleye çağıran THKO bildirisini yok sayar Kabibayın övünmelerine atıfla darbecilik çamuru atar.
Denizlere küfür edilir de, peşlerinden yürüyenlere edilmez mi? Tarihçilik iddiasındaki bir eski Aydınlıkçı sosyalizm küfürcüsü, birkaç kendi gibi yoldaşını başına toplayıp 77 1 Mayıs katliamının sol gruplar arasındaki çatışma nedeniyle gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Derin devlet falan değil demiştir... Sol grupları suçlu ilan etmiştir. Çukurdur... Çukurluktur!
Sosyalizme küfretmiyormuş gibi yapan ve AKP destekçiliğinde ciddi yol almasına, TRTde program yapmasına rağmen, hâlâ solcuymuş gibi davranmayı sürdüren biri açıkça Halkın Kurtuluşunu suçlu ilan etmiştir. Halkın Kurtuluşu, Denizlerin THKOsunun çıkardığı derginin adıdır ve Denizlerin yolundan yürüyenler bir dönem Halkın Kurtuluşçuları diye anılmışlardır. Şimdiki çukurluk iddianın sahibi de içinde Aydınlıkçılar oysa, o zaman Halkın Kurtuluşçularına yaltaklanır, yakınlık kurmaya çalışırlardı. 77 1 Mayısına da onların peşi sıra katılma yolunu tutmuşlardı.
Ne olmuştur da 35 yıl sonra Denizlerin iz sürücülerini suçlamak akıllarına gelmiştir? Hem de derin devleti temize çıkararak? Sanıyorlar mı ki, örneğin 12 Eylülü gerçekleştiren, işkencede sınır tanımayan o temize çıkardıkları derin devlet, eğer böyle bir iddianın yüzde biri bile doğru olsaydı, üzerine gitmez ve çözüp konuşturacak birilerini bulmazdı? Erken davransalardı, 12 Eylül günlerinde itirafçılıkları işe yarar, yırtarlardı!

Halil Akdogan    18 Mart 2012 20:40 | Esbjerg
Komşumuz Zeynep Özşahin´in hakk´a yürüdüğü haberi bizi üzmüştür.Merhumeye hakk´tan rahmet,kederli ailesine ve tüm sevenlerine başsağligi dileriz.Danimarka´dan Halil Akdogannullnull

Senol Ozsoy    13 Mart 2012 23:52 | LYON
BASSAGLIGI
Koyumuzun degerli bir insanini daha kaybettik Cemal ozsahin esi'nin olum haberi hepimizi derinden uzmustur kendisine Allahtan rahmet diliyoruz Ailesine ve yakinlarina,sevenlerine, dostlarina basssagligi diliyoruz. Ozsoy ailesi

serkan içbudak    13 Mart 2012 12:27 |
SESSİZ ÇIĞLIK DUYURUSU
Beklenen oldu sivas katliamı davası düştü.Buna seyirci kalmak insanlığıma,aldığım kültüre,alevilik kültürüne yakışmıyor.insanlık onurunun yok olduğu o kara günü lanetlemek,o yol devrimcilerini unutmadığımızı göstermek için sesimiz duyurmamız için bu yazıyı okuyan herkesi sessiz ÇIĞLIĞA davet ediyorum.çevre alevi köyleri olarak bunu yapmak insani görev.kahvehane köşelerinde zaman öldüren göpsenli gençler buluşalım diyorum.içim kan ağlıyor.bir katliamın zaman aşımı nasıl olur.bu bir hırsızlık vakası değil toplu katliam.

garip    11 Mart 2012 18:37 | moskova
cemal ozsahin esi mefaat etmistis alahtan rahmet.cocuklarina,ve yakinlarina bas sagligi dilerim ayreten sahin ailerine ve koyunuzun basi sagolsun. garip sari

bursal    11 Mart 2012 11:20 | antwerpen
bursal19@hotmail.com
cemal ozsahinin esi zeynepin haka yurumus alah rahmet eylesin yeri mekani cenet olsun ailesinin cocuklarinin sevenlerinin basi sag olsun

serkan içbudak    11 Mart 2012 09:31 | ÇORUM
katliamların zaman aşımı olmaz bu bizlerin yüreğinde hiçbir zaman sönmeyecek bir acı bir ateş.bunu unutturmamalıyız,çünkü bu bir ayıp,bir yüz karası.sözde birlik beraberlikten bahsedenler bu birlikteliği neyle sağlamayı düşünüyorlar.geçmiş tarihiyle hesaplaşmayı fırsat bilenler yakın zamanın acılarını görmezden geliyorlar.bizler ne zaman bu ülkenin yurttaşları olduğumuzu anlayacaz bilmiyorum.sorun alevilerin örgütlülüğünün olmaması.birbirimizden uzaklaştıkça yanlızlaşıyoruz.bugün o katliamın kimler tarafından yapıldığını çok rahat biliyoruz.kalabalığı dağıtmak için gelen asker,artık kurtulduk diyen canlar bir anda yalnız kalıyor gözü kara canilerle.ve ateş anadolunun bağrında yavuzla başlayan katliama bir yenisi eklenerek devam etmekte.Ve bizler unutuyoruz sanıyorlar unutmayın,unutmayın.onları yargı serbest bıraksa da tarih vicdanlar yargılayacaktır.maşaları ve maşa tutanları.yazımı bitirirken zeynep anamıza rahmet diliyorum.ailesine başsağlığı diliyorum.serkan İÇBUDAK

yaylacik-gopsen    11 Mart 2012 09:21 |
BAŞ SAĞLIĞI

CEMAL ÖZŞAHİNİN EŞİ ZEYNEP ÖZŞAHİN HAKIN RAHMETİNE KAVUŞMUŞTUR MERHUMA ALAHTAN RAHMET TÜM ÖZŞAHİN AİLESİNE VE SEVENLERİNE BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ

YKYDKD yönetim kıurulu

Yalçın ÇEVİK    02 Mart 2012 08:08 |
KATILIM FORMU:
Degerli uyelerimiz katilim formunu sitemizin sol ust kosesinde "KATILIM FORMU" basligina tiklayarak indirebilirsiniz

Yalçın ÇEVİK    01 Mart 2012 16:24 |
TÜM ÜYELERİMİZE
Ilgi: Haftasonu Etkinliği ve Genelkurul

Değerli Üyeler

Sevgili Göpsenliler,

Hepinizin bildiği gibi, daha önce bu yıl için genel kurulun yapılacağı tarihi duyurmuştuk. Daha sonra sizlerden gelen yoğun ve haklı istek üzerine bu tarihin ertelenmesine karar verdik.

Siz değerli üyelerimizin haklı isteği üzerine, bu yılki genel kurulun, masrafları derneğimiz tarafından ödenmek üzere bir otelde, kaynaşma, paylaşım, danışma, çözüm üretme ve eğlenme etkinliği şeklinde yapılması görüşü benimsendi. Bu amaçla, hem sizlere unutulmayacak bir haftasonu yaşatmak, hemde sorunlarımızı ve çözümlerini konuşarak derneğimizin geleceğini planlamak açısından yararlı olacağına inanıyoruz.

Gerek bölgesel toplantılarda, gerekse yaptığımız anketlerde ve bize yazılan maillerden çıkardığımız sonuç, derneğin Avrupadaki üyelerine yönelik bir etkinlik yapması, bu etkinliğin üyelerimize ve Göpsenlilere açık olması ve katılımın en üst düzeyde olacak şekilde planlanması yönündedir.

Bu nedenle, değişik otellerden ve kurumlardan koşullarımıza uygun fiat bildrimleri aldık ve bize en uygunundan karar kıldık. Üyelerimizden kimlerin bu etkinliğe katılacağı ve kaç kişi ile katılacaklarını en geç iki hafta içinde dernek yönetimimize bildirmeleri ve buna göre rezervasyonda sıkıntı yaşamamamıza yardımcı olmalarını rica ediyoruz. Ayrıca üyemiz olmayan Göpsenliler ve dostlarımız da ücretlerini kendileri ödemek koşuluyla bu etkinliğe katılabilirler ve unutulmayacak anları paylaşayabilirler.

Katılımcılardan ikinci bir ricamız da, katılacak kişi sayısını, dernek üyesi olup olmadıklarını ve çocukların yaşlarını (ve cinsiyetini / formu doldurarak) bildirmeleridir (Katılım önceliği üyelerimizin olduğu bilinmelidir).

Şimdiye kadar değişik nedenlerden dolayı aidatlarını ödeyemeyen üyelerimiz de, bu yılkı aidatlarını engeç temmuz ayı sonuna kadar ödedikleri taktirde, hem bu etkinliğe ücretsiz katılmış olurlarlar, hemde genel kurulda üyelik hakları kaybolmamış olur.

Programı sizlere ayrıca bildirilecek olan bu buluşmanın kesin tarihi, yeri ilişikteki formda belirtilmiştir. Sizlerin, Göpsenlilerin ve dostlarının bir araya gelerek, iki günlük bir çalışmayla sorunlardan ve sıkıntılardan arınmış bir dernek yönetimi oluşturcaklarından şüphemiz yoktur.

Ayrıca katılılımcılarla birlikte çocuklarımıza ve geçlerimize de tanışma, kaynaşma ve eğlenme olanağı sağlıyacağından, onlar içinde yeniliklerin keşfedilmesi olarak kabul edeceğimiz bir buluşma olacaktır.

Dileğimiz ilkkez yapılacak olan böyle bir etkinliğe tüm üyelerimizle birlikte yakınları, sevenleri ve dostlarının da ilgi göstermesi ve katılmasıdır.

Hepinizin katılacağını ümit ederek, ilişikte bir form hazırladık, bu formun en kısa sürede doldurularak yönetim kurulumuza ulaştırılması zorunluluktur (dernek adresini mektubun altında ve üstünde bulacaksınız). Katılamayacak üyelerimizin de, neden katılmayacaklarını bildirmeleri istatistik açısından önemlidir.

Derneğimiz, sizin destek ve yardımlarınızla her zaman olduğu gibi şimdide, ilklerden birine imza atacaktır. Herzaman katılımcı, paylaşımcı ve yaratıcı olan üyelerimizin bu etkinlikte de dayanışmacı ruhlarını ortaya koyarak, genelkurulun yapılmasına ve yeni yönetimin oluşturmasında yardımcı olacaklarına güvenimiz sonsuzdur...

Bu nedenden dolayı kasım ayında yapacağımız buluşma için, sizlerden gelecek öneri ve isteklerin dikkate alınacağını bilmenizi isteriz

Bu buluşmadan önce, 21 nisan 2012 tarihinde Kölnde, Bürgerhaus Kalkta yapacağımız paylaşım, işbölümü, program yapma ve eğlence gününe de herkesin davetli olduğunu bildirmek istiyoruz.

Sizlerin mutlu olabilmesi ve hoşnut kalması için, yönetim olarak elimizden geleni yaptığımızı bilmenizi ve sizlerin de katkı sunarak en güzelinin yapılmasına yardımcı olmanızı beklemekteyiz.
Görüş ve katkılarınızı beklediğimizi, paylaşarak ve dayanışma ruhuyla en doğrusunu ve en güzelini çocuklarımıza bırkacağımızı biliyoruz...

Dayanışma ve paylaşım gecelerinde buluşmak üzere...

Sağlık, mutluluk ve başarılar dileriz....

Saygılarımızla!

GYDKD Yönetim Kurulu adına

İsmail Özşahin

(Yön. Kur. Bşk.)

NOT: Bu mektup katılım formuyla birlikte, tüm üyelerimizin adresine postayla da gönderilmiştir. İsteyen katılımcılar ilişikteki dosyadaki KATILIM FORMU'nu kullanabilirler.

İsmail Özşahin    01 Mart 2012 12:41 | Bergisch Gladbach
Başsağlığı ve Sabırlar

Ölümler vardır, beklenir ve kanıksanır...
Ölümler vardır, ayrılıklara benzer, geri geleceklermiş gibi algılanırlar...
Ölümler vardır, zamansız, yersiz ve habersiz...
Tümünün ortak yanı, acı, özlem, sürekli ayrılık, kavuşamama, geride kalanların duygu ve sıkıntıları....
Geçen haftada, beklenmedik bir yerde ve zamanda bir ölüm haberi geldi... Ateş, her ne kadar düştüğü yeri yaksa da, o yangının verdiği acıyı hepimiz yüreğimizde hissettik...
Bu duygularla amcamızın kızı SULTAN TAŞ(ŞAHİN) ın zamansız ölümü üzerine, tüm yakınlarının ve sevenlerinin acısını paylaşıyoruz...
Kendisine rahmet, eşi, çocukları, kardeşleri ve tüm yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz...

Özşahin Ailesi adına
İsmail Özşahin

Senol OZSOY    28 Şubat 2012 19:56 | LYON
BASSAGLIGI
koylumuz sultan tas'in olumu bizleri derinden uzmustur. Kendisine allahtan rahmet diliyor, Tum ozsahin ve tas ailesinin basi sagolsun allah sabirlar versin.
OZSOY ailesi


209
Ziyaretçi Defteri Kayıtlar
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 »

Rasgele Resim

FACEBOOK

GOPSEN_YAYLACIK
      

Şiir Köşesi

Şiir Köşesi

ILETISIM BILGILERI

Dernek iletişim:

Adres:
Am Feldrain 76
D-50999 Köln
DEUTSCHLAND
 
 
 
Almanya: 00 49 2236 3028170
 
 
 
 
 
Belçıka: 00 32484 544538
Fransa: 00 33648 124486
Danimarka: 00 45 751 23 674
Avustralya: 00 613 84003652
Türkiye: 00 90 364 494 2136
Fax: 00 49 2236 3028170
E-Mail:
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.gopsentv.com  - www.yaylacik-gopsen.com
Hesap Numarası:
SPARKASSE KÖLNBONN
IBAN: DE08 3705 0198 1900 0871 96
SWIFT / BIC: COLSDE33XXX

 

Duyurular

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

Değerli Üyelerimiz,

Hesaplarından aidatları çekilen arkadaşlarımızın da bildiği gibi, son iki aydır bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bazılarımızın hesabından ikikez çekilip, tekrar geri ödeme yapılmış, bazı üyelerimize de geri iade edilmemiştir.

Bildiğiniz gibi, Avrupa Merkez Bankası ve bağlı tüm Alman Bankaları havale, çek ve para çekme işlemleriyle ilgili köklü değişiklikler yapmışlardır. Bu değişikliğe derneklerin aidatları çekme ve havale yollama işlemleri de dahildir. Bu nedenle bizim hesap işlemlerinde de değişiklikler olmuştur.

Bu işlemler yapılırken, sistem daha uyarlanmadığı için hatalar oluşmaktadır. Elimizde olmayan bu nedenlerden dolayı oluşan hatalar nedeniyle özür dileriz.

24.09.2013 Günü banka ile yaptığımız toplantı sonucu, banka hatalı olduklarını kabul etmiş ve bu eksikliklerin en kısa sürede giderileceğini, ayrıca dernek zarara uğramışşsa bunu karşılayacaklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizden ve derneğimizden özür dilediler, bu özürü yazılı olarakta ileriki günlerde bize ulaştıracaklarını bildirdiler (mektup elimize ulaştığında sizlerle de paylaşılacaktır).

Oluşan bu hatadan dolayı üyelerimizin zarara uğramaması için elimizden geleni yapacağımızı bilmenizi isteriz. Tüm hesaplar kesinlik kazanınca, hangi üyelerimizden fazla aidat çekilmişse, onu gelecek ayın aidatıyla telafi edecegiz.

Yeniden özür diler, sabır, anlayış ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz...

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



KAHVALTIYA DAVET

Sample Image DAVETİYE  Sample Image

 

Avrupa Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyelerine, Göpsenlilere ve Dostlarına hizmet sunmaya devam ediyor...

 

Hollanda-Amsterdam (26-27 Ocak 2013), Belçıka-Antwerpen (8-9 Mart 2013) ve Fransa-Lyon (18-20 Mayıs 2013) buluşmalarından sonra,

 

şimdide  16.06.2013 Pazar günü saat 10:30 da Köln'de ASMALI KONAK'ta (Keupstr. 44-46) kahvaltıda buluşuyoruz.

 

Gönlümüzde, yüreğimizde ve aklımızda geçenleri paylaşmak, dostlarımız ve sevdiklerimizle özlem gidermek, eksiklerimiz ve hatalarımız üzerinde konuşabilmek ve güzel işler yapabilmek, projeler üretmek için kahve bahane olsun, hoş bir sohbette buluşalım istedik.

 

Tüm dostlarımızın, sevdiklerimizin ve üyelerimizin davetli olduğunu bilmelerini ve bu buluşmaya katılarak, sevgi ve coşkularını katmalarını bekliyor ve diliyoruz.

 

Sevgili Dostlar,

Değerli Göpsenliler

Saygıdeğer Üyelerimiz

Sevgili Gençler ve Çocuklar,

Dostluk ve sevgi temelinde bir acı kahvemizi içmeye bekliyoruz.  Bu davetimize katılırak, paylaşım temelinde sevinçlerimizi, mutluluklarımızı, sıkıntılarımızı ve acılarımızı konuşma ve dertleşme fırsatı bulmamıza yardımcı olmuş olacaksınız.

 

Sizleri bekliyoruz.... ve kendi evinizde hissettiğiniz bir ortamda görüşmek üzere....

 

Saygılarımızla!

 

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



DUGUNUMUZ VAR Dilan ve mehmetin dügünü

YENİ YAZILAR
Sayın Hasan TÜZÜNER' in kaleme aldığı
"UZAKLARDA BİR KÖY"
ve
"YAYLACIK - DERNEK DENETİM -TOPLANTI - KATKI VE NİTELİK"
YAZILARI, KENDİ KÖŞESİNDE OKURLARIMIZA SUNULMUŞTUR...

Kendilerine verdiği emeklerden dolayı teşekkür eder, saygılarımızı sunarız!

SİTE YÖNETİMİ


Mehmet Özay' ın Kırkı

10.04.2001 Tarihinde hakka yürüyen
rahmetli Mehmet Özay’ın
(Tülay Sarımercan’ın amcası)

kırkının yemeği yedirilecektir.

Tarih:
 29.05.2011 Pazar günü saat 13:00

Yer:
 Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)
 Ezgi Center (50933 Köln, Stolberger Str. 317)

Tüm sevenleri  ve dostları davetlidir..

Saygılarımızla!

Ailesi ve yakınları adına: Tülay ve Hasan Sarımercan



Engelliler, Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü ve Anma Yemeği nde Göpsen de (YAYLACIKta) Yeniden

Engelliler,  “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” ve Anma  Yemeği’ nde Göpsen’ de (YAYLACIK’ta) Yeniden Buluşuyor!

Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image

“ Göpsen’ deki Engellilerle Almanya’daki Engellileri Buluşturma”  projesi ile başlattığımız etkinlikler çerçevesinde bu  yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz buluşma ayrı bir önem taşımaktadır.

2009 Yılında gerçekleşen birinci buluşma, tanışma, kaynaşma ve sorunları konuşma ve karşılıklı küçük hediyelerin verilmesi şeklinde geçmiştir.

2010 Yılında gerçekleşen buluşmada ise, bir adım daha ileri gidilerek, gereksinim duyan engelli kardeşlerimize, Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath’ ın katkılarıyla yürüme aleti, tekerlekli sandalyeler temin edilmiştir.

Bununla da yetinilmemiş, durumu yerinde tespit edilen ve eğitimine devam etmek isteyen bir genç kardeşimize de elektrikli ve benzinli bir engelli aracı temin etmek için büyük uğraşlar verilmişitr. Derneğimizin çağrıları, dernek üyemiz  ve köylümüz sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin  yoğun çabaları sonucu,  Hollanda’da yaşayan ve ismini açıklamak istemeyen bir yardım severin bağışıyla araç satın alınmış ve engelli kardeşimize, dernek temsilcilerimizin, Çorum derneğimizin yöneticilerinin,  muhtarımızın ve basının da hazır bulunduğu törenle teslim edilmiştir.

Yine 2009 ve 2010 da Çorum’ da engellilere hizmet veren  ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan çalışmalara ve etkinliklere kendi engellilerimizde dahil edilmiştir. Yapılan görüşmelerle de, bu kurumların engellilerimize ve ailelerine sahip çıkmaları, onlara gereken desteğin ve hizmetin verilmesi için girişimlerde bulunulmuştur.

Üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz bu yılki buluşma 02.06.2011 tarihinde yine Göpsen’ de olacak. Çok sayıda  engelli misafirinde katılacağı buluşma, yukarda da belirttiğimiz gibi, iki yönüyle ayrıca önem taşımaktadır.
Birincisi, bu buluşmada verilecek yemek dolayısıyla, genç yaşta aramızdan ayrılan,  ailesini ve tüm Göpsenlileri derinden üzen rahmetli Şenol İçbudak’ı anmış olacağız. Eşi ve çocuklarının isteği üzerine verilecek bu yemeğin, onun ruhunu şad edeceğini,  hayırlara vesile olacağını, içerden ve dışardan gelen engelli ve engelsiz tüm katılanların, O’na bildikleri dillerde, rahmet okumalarını ve dua etmelerini sağlayacak. Kendisinin de bir yardımsever olduğunu bildiğimiz, kardeşimizi de bir kez daha  anmış olacağız. Bu nedenle, aileye bu duyarlılığından dolayı teşekkür eder, yaptıkları bu hayırın tanrı katında da kabul bulmasını diliyoruz.

İkincisi ise, uzun süredir engelli olan bir kardeşimizin toplum yaşamına kazandırılması, evi dışındaki günlük gereksinimlerini giderebilmesi ve ailesinin üzerindeki yükünün hafifletilmesi amacıyla Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath  ve Sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin büyük çabaları sonucu,  yine Hollanda’da yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir hayırseverin katkıları ve derneğimiz aracılığıyla temin edilen elektrikli aracın teslim edilmesidir. Dileğimiz, bu gibi katkı ve yardımların sürmesi ve gereksinim duyan insanların yardımına anında koşulmasıdır.

Bu buluşamın bir başka anlamı da, muhtarımızın iki yıl önce vurguladığı ve tanımladığı “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” nün kurulmasıdır.

Bu gibi anlamlı ve insanı açıdan huzur verici duyarlılık ve paylaşımların verdiği iç rahatlığını, maddi ve manevi tadı oradaki herkesle paylaşmaya bekliyoruz. İnsan olarak, Göpsenli olarak, dernek üyesi olarak en önemlisi  duyarlı birer varlık olarak,  dostluğumuzu ve  sevgimizi birleştirip, acıların ve sıkıntıların azalmasına, mutluluk ve sevinçlerin çoğalmasına ortak olalım...

Gelin canlar, bunları birlikte yaşayalım, birlikte paylaşalım, birlikte neşelelim, birlikte hüzünlenelim...

İki haziran ikibin onbir de Göpsen’ de buluşmak dileğiyle....

GYDKD – Avrupa, YYDKD-Çorum, Yaylacık Köyü Muhtarlığı



Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi


DUYURU

Değerli üyelerimiz, Değerli Göpsenliler ve Sevgili Dostlar,

Derneğimiz, sizlerin istek ve görüşleri doğrultusunda

“Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi”

düzenlemiştir.

24.04.2011 Pazar günü yapılacak etkinlik saat 12:00 de

SC NORD
Rixdorfer Str. 56
51063 Köln (Mülheim)

adresindeki FUTBOL SAHASI’ında yapılacaktır.

İsteyen arkadaşlar takımlarını oluşturup (7 kişilik), 20.04.2011 tarihine kadar aşağıdaki telefon veya mail adresleri aracılığıyla dernek yönetimine bildirebilirler.

Organizyonun daha güzel olabilmesi için katılmak isteyen ailelerin önceden bilgi vermeleri rica olunur..

Ayrıca, bu organizasyona dernek üyesi olsun yada olmasın tüm dostlarımızın davet edilmesi, katılımın sağlanması için destek verilmesi, herkesin çaba harcaması ve sevdiklerimizin bilgilendirmesinin bir görev sorumluluğunda yapılması gerekliliğine inanmaktayız.

Vereğiniz destek, alacağınız görev ve katkılarınızdan dolayı  teşekkür ederiz.

Turnuvada görüşmek dileğiyle.... Saygılarımızla!

GYDKD – AVRUPA Yönetim Kurulu

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği 
                  (Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:  00 49 2202 97 90 621  - 00 49 221 17 03 965  - 00 49 221 680 89 787
          00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.de;  gopsenli@gmx.de

         www.yaylacik.eu - www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com 

                               www.yaylacik-gopsen.com  

 



Antwerpen Toplantısı

ANTWERPEN (BELÇIKA) TOPLANTISI

Değerli Arkadaşlar,
Sevgili Dostlar,
Daha önce (18.10.2010 tarihli) mektubuzda da belirtiğimiz gibi, derneğimizin çalışmaları  ve geleceği hakkında çalışmalar yapmak amacıyla iki tane bölgesel toplantının yapılacağını belirtmiştik.
Bunlardan birincisi, 13 Kasım 2010’ da Brilon’da gerçekleştirildi. İkinicisinin de Belçıka’daki temsilcilerimiz, üyelerimiz ve arkadaşlarla yapılan görüşme sonucu tarihi kararlatırıldı. Bu toplantının
27 Şubat 2011 tarihinde saat 12:00 te Antwerpen’de
yapılması uygun görüldü.
Burada yapılacak bu toplantının, daha verimli geçmesi ve doğru kararların alınabilmesi için
 o çevredeki üyelerimizin, köylülerimizin ve dostlarımızın tümünün katılması beklentimizdir.
Bu toplantılara katılarak, kendi düşünce ve görüşlerinizi toplumla paylaşacak, kararlara yön verecek ve derneğimizin geleceği hakkında söz sahibi olacaksınız.
Yapılacak bölgesel toplantılara, dernek üyesi olsun olmasın, çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız, köyümüz, köylülerimiz ve dostlarımız hakkında söyleyecek sözü olan herkes katılmalı ve düşüncelerini, beklentilerini ve eleştirilerini bizlerle paylaşabilmelidir...
Katılmak isteyenlerin, organizasyona yardımcı olmaları açısından, kaç kişi ile katılacaklarını aşağıdaki telefonlardan birine bildirmeleri (ya da yanıt olarak E- MAIL yazmaları) rica olunur

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yön. Kur.

Organize: Bursal Mercan, Besin Özşahin (Tel.: 0032 477 511090 – 00 32 32 383946 / 0032 477 661399 . 0032 32303633 / yada derneğimizini irtibat telefonlarından - aşağıdaki telefon numaralarından) birini arayabilirsiniz....
___________________________________________________________________

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği
(Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:
  00 49 2202 97 90 621 - 00 49 221 17 03 - 00 49 221 680 89 787
            00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.deBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.yaylacik.eu
- www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com
                        www.yaylacik-gopsen.com



DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL

İstanbul Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, 12 yaş altı işitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir sağlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavi masrafları ve kullandıkları işitme cihazının ücretsiz karşılanacağına dair açıklamada bulunmuştur.
İhtiyaç sahipleri bağlantı kurarlarsa geçerlilik koşullarını araştırabilirim...

Resul Arslan / Istanbul
resul_arslan@mynet.com


Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

 

Değerli Üyelerimiz,

Sevgili Göpsenliler, Değerli Dostlarımız,

 Derneğimizin geleceği ve yapacaklarımız hakkında kendimizi sorguladığımızda pekte iyi bir yerlere gelemediğimizi anlayabiliyoruz. Bu sorgulamayı, biz yöneticilerle birlikte, sevgili üylerimizin, Göpsenlilerin ve bugüne kadar yakınımızda olan değerli dostlarımızın da  yapmaları gerektiğine inanıyoruz.

Derneğimizin kalıcılığı ve geleceği için bu sorgulamanın yüksek sesle yapılmasının ve bununda üyelerimiz ve yönetimle paylaşılması gerektiği kanısındayız. Buna olanak sağlamak için, bu yıl sonuna kadar, biri Brilon (ALMANYA) diğeri Antwerpen (BELÇIKA) olmak üzere iki tane bölgesel toplantı yapmak istiyoruz.

Bu toplantılarda, „derneğimizin geldiği yer, yapamadıklarımız, çalışma sistemimiz, yönetim-denetim-disiplin-danışma ve diğer kurumlardaki aksaklıklar,  yapmak istediklerimiz, gençlerimizin ve kadınlarımızın aktif rollleri, program, tüzük, genel kurul“ konuları (ve ayrıca katılımcıların görüşleri) üzerinde konuşulacak, görüşler ve öneriler toplanacak, derneğimize yeni bir yol haritası çıkarılacaktır. (BİLGİ NOTU: Ayrıca bu mektup internet üzerinden de tartışmaya açılacak, katkı sunmak isteyenler tarafından konunun tartışılması sağlanacaktır).

 



ikinci özürlüleri bulusturma günü Dernegimizin destek ve katki sundugu Muhtarligimizin ve corum dernegimizin organize ettigi bulusma günü 06.06.2010 Pazar günü yapilacak. WMB Yetkilileri  (Almanya Rösrath`taÖzürlülere Barinma va Egitim sunan kurum )da Tekerlikli sandalye, yürüme aleti ve degisik hediyelerle  katkida bulunacaklarir. Ayrica gecen yil yaptiklari ziyarette cok menun olduklarini ve yeniden biraraya gelmek istediklerini Baskanimiz sayin İsmail Özşahine bildirmişlerdir. Bu vesile ile Başkanımız Çorum dernek basşkanımız sayın Niyazi Özmercan vede Köyümüz muhtarı Sayın Hüseyin Özsoyla irtibata geçerek gerekli organizasyonu yapmışlardır.
Köylülerimizin kendisini yanlız bırakmayacagını umut ediyor bu gezininde köyümüz ve köylülerimiz vede özürlülerimiz için bir umut ışığı olmasını temenni ediyoruz

GYYDK  Köln

ÖRGÜTLÜLÜK / İsmail Özşahin

AÇIKLAMA ve DUYURU

Köln, 09.05.2010

 Sample Image

Değerli Üyeler,
Sevgili Göpsenliler,

Üzülerekte olsa, son zamanda yaşamakta olduğumuz ve mahküm bırakıldığımız „DUYARSIZLIĞI, İLETİŞİMSİZLİĞİ, BANA NE'CİLİĞİ, SORUMSUZLUĞU hatta VURDUM DUYMAZLIĞI“ sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Değişik zamanlarda (yani sıkıntıların olmadığı herşeyin yolunda sanıldığı zaman) paylaşımdan, dayanışmadan, yoldaşlıktan, kardeşlikten, barıştan, mücadeleden, emekten, acılarlardan, siyasetten, kurtuluştan ve nice şeylerden söz ederek, kendilerinin bu mücadelerde var olduklarını, iyinin, güzelin ve doğrunun sürekli destekçisi olacaklarını, kötünün, yalanın, talanın ve sömürün karşısında ve takipçisi olacaklarını yineleyen bizler, üyelerimiz, Göpsenliler, dostlarımız ve sevenlerimiz ne yazıkki sınıfta kalmıştır. Hani hep diyorduk ya; „acılar ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalırlar, sevinçler ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalırlar“ ne yazikki bunu da yapamadık, bunu bile başaramadık….

Birliktelikten, dayanışmadan, paylaşımdan, … söz ettik, bölündük, parçalandık, azaldık ve güçsüzleştik… Bunuda başaramadık….

Eğitimden, okuldan, sağlıktan, başarıdan ve gelecekten, … söz ettik, birlikte çözebileceğimiz sorunları konuştuk, gelecek için umuttan söz ettik; olmadı „umutlarımıza“ kurşun yağdırdık….

Çocuklarımızdan, gençlerimizden, kadınlarımızdan ve onların özgür, güvenilir, sağlıklı geleceklerinden söz ettik; onların bir araya gelmemesi için sorunlar ürettik.

Dernek, dayanışma, güçbirliği dedik, o amaçla başımızı yola koyduk, sonunda „böl,parçala yönet“ oyununa kurban gittik.

Köyümüz, köylümüz, … dedik, onları da boylarına ve ceplerine göre gruplara ayırdık, yenilen yemeklerin kalitelerine göre isimlendirdik…

Bunların hiçbiri de yetmedi, düğün, cenaze ve kurbanlarımızı da sınıflandırdık. Ya kimimiz, o daha önce milletin efendisi olan „köylümüzü“ artık kendimizden saymıyoruz, ya da boyuna ve cebine göre önem grubuna yakıştırıyoruz. Bunu artık cenazelerimizde ve kurbanlarımız da da yapmaya başladık ve sonucununda nereye gideceğini tahmin edelim artık… Başkasının yıllarca beceremediğini kendimiz yapıyoruz.

Sonuncusuda (daha birçok neden var ama…) herşeye rağmen aramızdaki iletişimsizlik, yüzyüze ve gözgöze konuşamama, bugünkü teknolojiyi bu amaçla kullanamama ayıbımızdır. (Eğer bunu çocuklarımız aracılığı ile de kullanamıyorsak o da ayrı bir iletişimsizlik ayıbı sayılmalıdır.)

Bu sonuca nereden mi vardık, diye sorarsanız size kısaca birkaç örnek:

1.    Seksenli yıllardan sonra köyümüzdeki yıkım, talan, göç, emeğe ve toprağa hor bakma…

2.    Son yirmi yıllık köyümüzdeki muhtarlık seçimleri ve sonuçları…

3.    Derneklerimizin (Avrupa-Avustralya-Çorum) kuruluşları ve sonrası yaşanılanlar…

4.    Bunca yaşananlara nazaran, emekçilerin ve yoksul köylülerin alınterleriyle meydana gelen okul, sağlıkocağı, cemevi, morg, yollar, çeşmeler, internet,… vs bunların nasıl kullanıldığı…

5.    Son birkaç yıldır derneğimizin sitesi herkes tarafından bilinmesine karşın, ölülerimize ve ölü yakınlarına yönelik yazılan mesajlar

6.    Düğünlerimizin sitemizde yayınladığımız halde aynı yerlerde, aynı günlere denk getirilerek, insanlarımızın bir araya gelmesini önleme çabaları, yada birbirini önemsememe duyguları, dernek ve köy sitesinin takip edilmemesi gereken çönemin verilmemiş olması…

7.    Eğitime katkı maçlı yapılan gecelere, dernek toplantılarına, köyümüz ya da köylümüze yönelik etkinliklere katılmama, önemsememe…

Bunları kendinize göre çoğaltabilirsiniz… Ama hiç kimse, sitede „iki düğünün aynı güne denk geldiği haberine“ bakarak, „bundan birşey yok, olur böyle şeyler“ diyerek işin içinden çıkmaya kalmasın…. Aslında sorun tam da burada…. Bu Göpsenlilerin ve dernek üyelerimizin o kadar da örgütlü olmadıklarını, hatta örgütlülüğe inanmadıklarını gösterir.

Unutmayalımki, varlığımız ve gücümüz ne olursa olsun kişi olarak herbirimiz yalnızız, hatta bazende yapa-yalnızızdır. Ama hepimiz bir araya geldiğimiz de, orada „BİZ“ oluruz, sesimizin ve gücümüzün birleşmesi ile „yalçın dağlara“ „çılgın nehirlere“ hatta „denizlere“ benzeriz.

İşte bu bu yüzden diyoruzki, „kolay yem olmamak, zalime boyun eğmemek, kula kulluk etmemek, namerde muhtaç olmamak“ için „insanlık onurumuzla“ hep birlikte, herzaman ve sonsuza dek yaşayabilmek için, birlik olalım, örgütlü olalım, gücümüze ,inanıp güvenelim…

Daha güçlü, örgütlü ve mutlu yarınlar için gelin „elele“…

Saygılaımızla!

GYDKD Yönetim Kurulu Adına

İsmail Özşahin

(Bşk)



"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

Koçereo Destanı“ nı ya da öyküsünü birçoğumuz ya dinlemiştir ya da okumuştur. Bu destan ve öykülere göre herkesin kendine göre bir „Koçero“su vardır: Bu „Koçero“ kimi zaman yiğit, korkusuz, tavizsiz, hak arayan, haksızlığa boyun eğmeyen, bir kahraman hatta „başkaldırıdır“.
Kimi zaman yoksulun yanında yer alan, onun durumuna üzülen ve yoksulluğun son bulması için dağa çıkandır
Kimine göre de hak, eşitlik ve adalet için savaşan bir yüce kahramandır

Kimine göre de eşkiya, vatan haini, çapulcu…vs. olur.



Koyden Haber var  Sevgili Göpsenliler vede Göpsen dostları;Niyazi Özmercan Yönetimindeki” Yaylacıklılar yardımlaşma ve dayanışma derneği ‘ Yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla uyumlu bir şekilde hizmette sınır tanımıyorlar.Son olarak Demircibabaya vede aşağıdaki çeşmenin düzlüğüne çınar ağaçları vede çam diktiklerini demircibabaya çok geniş yol yaptıklarını dikilen çam ağaçları vede çınar ağaçlarının başkan Niyazi Özmercan tarafından karşılandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Umarız başkanın bu çabası tüm köylülerimize örnek teşkil eder.Ayrıca köyümüzdeki eski köy ilkokulunun  köy tüzel  kişiliğine alınması eğlence vede mesire alanına çevrilmesi için vali ile görüşmelerin devam ettiğini bu ve buna benzer haberlerin yeni açılan sitelerinde www.gopsen.com adresinde takip edilebileceğini duyurmuşlardır.www.yaylacık-gopsen.com site yönetimi olarak kendilerine teşekkür eder çalışmalarının daim olmasını temenni ederiz. Site Yönetimi

TEŞEKKÜRLER (!?)

  DUYARLILIĞINIZ (!?) İÇİN TEŞEKKÜRLER!

Bildiğiniz gibi, derneğimiz 20 Şubat 2010 tarihinde Köln’de “eğitime destek” amaçlı bir gece düzenledi, bu geceden elde edilecek gelirin tümü, üniversiteli kardeşlerimize ve özürlülerimize verilecekti.

 

Ne acıdır ki, sadece amacından dolayı gereken katılım sağlanamadı.... Bu gibi etkinliklere GÖPSENLİLER ve dostlarımız gereken duyarlılığı göstermediler ve önemsemediler, bu duyarlılıktan dolayı(!?) TEŞEKKÜRLER!!!!!!!!.



RESIMLER  Değerli Yaylacıklılar
05 Mart 2010 tarihinde köyümüz Göpsende gerçekleştirilen CEM ERKANINA ait resimler sitemizin Resiler menüsünden yayına sunulmuştur.
Resimleri beğeneceğinizi umut ediyor iyi eğlenceler diliyoruz.....

SİTE YÖNETİMİ

Göpsende Cem Erkanı  Değerli yaylacıklılar vede Yaylacıklı dostalarına önemle duyurulur.
05 Mart 2010 tarihinde köyümüzde Birlik cemi yapılacaktır.
Yer: Yaylacik köyü cemevi
Hareket yeri: Corum Alevi Kültür Merkezi önü
Hareket saati: 18:30

Köye topluca otobüs ile hareket edilecektir. Bu vesile ile tüm yaylacıklılar vede yaylacıklı dostları davetlimizdir.

Bu anlamlı günde köylülerimizin birlik ve beraberliğimize katkı yapmalarını önemle rica ediyoruz .
Birlik ve beraberkliğimizin daim olması dileklerimizle...
Tertip Komitesi adına:

Kazım Özerdogan Göktaş Uzuner


Başkan İsmail Özşahin'in Gece Konuşması

Değerli Konuklar,
 Sevgili Göpsenliler ve Değerli Üyeler,

Avrupanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den gelerek bizleri onurlandıran siz değerli konuklarımıza, sesleri ve sanatları ile destek veren değerli arkadaşlarımıza, bu gecenin hazırlanmasında emek sarfeden  sevgili arkadaşlarımıza, kısaca burada olan herkese hoş geldiniz diyor, katılım ve destek için herkese teşekkür ediyorum.

Sevgili Konuklar,
Avrupa - Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneğimiz, 2004 yılında yine siz değerli dostlarımızın ve Göpsenlilerin çabaları ve katılımı ile kurulmuştur. O günden bugüne, Çorum ve Avustralya’daki Göpsenlilerde kendi aralarında dernekler kurdular , daha örgütlü, daha katılımcı ve daha güçlü bir şekilde insanlarımıza ve köyümüze hizmet etme yarışına girdiler. Bu yarışta görev alan herkese huzurlarınıda birkez daha teşekkür ederim.





Geleneksel Dayanışma ve Paylaşım Gecesi

GÖPSENLİLER
"GELENEKSEL DAYANIŞMA ve PAYLAŞIM GECESİ'NDE"
BULUŞUYOR!

YER: Bürgerhaus Kalk
Kalk-Mülheimer Str. 58
D-51105 Köln
TARİH: 20.02.2010
AVRUPA'daki tüm GÖPSENLİLER, DOSTLARIMIZ, HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL VERENLER
ve
EĞİTİME KATKI VERMEK İSTEYEN, DUYARLI HERKES DAVETLİDİR!
GYDKD – AVRUPA

NOT:
Geceden elde edilecek gelirin tümü, gen
çlerin ve özürlülerin eğitimine katkı
amaçlı harcanacaktır!



Kaybettiklerimiz

Sanal Mezarlık

Ziyaretçi Defteri

Son Yazılan Mesaj
yaylacik-gopsen
DUYURU: 
Köylümüz saadet kara
Ziyaretçi Defteri - Görüşleriniz bizim için değerlidir...

Arama

Üye Girişi






Kayıp Parola?
Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

Üye Girişi

Üye Girişi