Skip to content
Yazı Renkleri
Bulunduğunuz sayfa:

Ziyaretçi Defterine Yaz


Gopsen    11 Eylül 2010 18:20 | ??????
göbsen@hotmail.de
Tüm icbudak ailesinin basi sagolsun.allah esine ve cocuklarina sabir versin. mekani cenet olsun.

Senol ozsoy    11 Eylül 2010 14:11 | LYON
BASSAGLIGI
Koyumuzun degerli genc kardesimiz Senol Icbudak'i En son subat 2010'da koln'deki gecemizde gormustum guler yuzluydu eski anilari azda olsa konusma firsati bulduk.
Aramizda ayrilisinin buyuk uzuntusu icerisindeyiz
Kendisine Allahtan rahmet diliyor ailesine yakinlarina tum sevenlerine bassagligi dileriz.
Mekani cennet olsun.
Senol ozsoy

İsmail ÖZŞAHİN    11 Eylül 2010 11:56 | KÖLN
ÖLÜM ADIN KALLEŞ OLSUN!
Sevgili kardeşimiz Şenol İÇBUDAK'ın aramızdan ayrılması, hepimize derin bir üzüntü ve acı yaşatmıştır.
Yıllardır hastalığa ve ölüme meydan okumuş, onlarla dalga geçmiş ve direnme gücüyle örnek bir duruş göstermiştir.
Sevgili kardişimizin ruhunun rahat olmasını diler, tüm yakınlarına, sevenlerine ve dostlarına sabır ve başsağlığı dileriz..
Özşahin Ailesi adına.

garip    09 Eylül 2010 12:13 | moskova
oncelikle ankara s.s.k. hastanede yatmakta olan sayiyirimiz.halil amcaya allahtan sifalar dilerim.ayreten butun yaylacik halkimi'zin ramazan bayraminizi dilerim. nicebayramlar.garip

zeki aydaş    03 Eylül 2010 18:13 | çorum
zeko19200@hotmail.com
Değerli yaylacıklı kardeşlerim öncelikle köyünüz için böyle güzel bir site açtığınız için emeği geçen herkesin eline sağlık olsun başarınızın devamını diliyor saygılar sevgiler diliyorum

Niyazi ÖZMERCAN    02 Eylül 2010 12:41 | ANKARA
ŞAİR HALİL KAYMAK AĞIR HASTA ANKARA S.S.K. DIŞ KAPI HASTANESİN DE YATAN BÜYÜK ŞAİRİ ZİYARET ETİM SON DERECE HALSİZ VE BİTKİN OLAN KAYMAK BANA HAKINI HELAL ET BİRDE YURT İÇİ VE YURT DIŞIN DAKİ BÜTÜN YAYLACIKLILARA SELAM SEVGLERİMİ İLET HAKLARINI HELAL ETSİNLER DEDİ.
YAYLACIĞIN YETİŞTİTDİĞİ SEVİLEN BÜYÜK ŞAİRİMİZE ALLAHTAN ŞİFA DİLİYOR, BÜYÜK SAYGI DUYDUĞUM ŞAİRİMİZİN HUZURUNDA SAYGI İLE EĞİLİYORUM.
HALİL KAYMAK`IN "YAYLACIK" ADLI ŞİİRİNDE BİR BÖLÜM:
"HOŞUMA GİDİYOR BAHARI YAZI
MADIMAK TOPLUYOR GELİNİ KIZI
ÜÇPINARA DOĞRU ÇÖRDÜK BOĞAZI
NE GÜZEL YERLERİN VARMIŞ YAYLACIK"...
SAYGILARIMLA!
NİYAZİ ÖZMERCAN

niyazicicek    21 Ağustos 2010 12:28 | çorum
sayın okurlar bu yazıyı evrenselde okudum umarım sizlerde beğenirsiniz okuduğunuz için teşekürler.
A. Cihan Soylu
Soy-boy ve oy ırkçılığı üzerine
Nazi ırkçılığının, insanlık tarihinde unutulamayacak bir yer tuttuğunu, dünyanın tüm ırkçıları da kabul ederler. Kuşkusuz kendi ırkçı yaklaşımları ve politikalarında ondan bir biçimde yararlanmak içgüdüsüyle! Nazi ırkçılığı ve katliamı elli yıla yakın süre, ve neredeyse tüm dünyada lanetli bir politika, bir kara sayfa olarak nitelenmesine karşın, işçi-emekçi hareketi ve sosyalizmin kazanımlarına karşı sürdürülen burjuva saldırılarının başarı kazanmasına bağlı olarak son otuz yıl içinde çeşitli ülkelerde yeniden boy vermeye başladı. Doğrudan ırkçı ve faşist ideolojiyi sahiplenip bu doğrultuda örgütlenen, kendi ulus ve dinini üstün sayan ve başkalarını aşağılayanlarla birlikte bu politikayı savundukları halde kendilerini demokrat-ilerici-değişimden yana gösterenlerin de bir piyasası oluştu.
Irkçılığın, yine uluslararası alanda isim yapmış bir biçimi on yıllar boyunca Güney Afrika Cumhuriyetinde yaşandı. Küçük bir azınlık oluşturan ve fakat ABD gibi ülkelerin himayesinde hakimiyetini sürdüren beyaz azınlık, siyah derililere karşı vahşi bir ayrımcılık politikası uyguladı. 1990lara kadar sürdürülen ırkçı ayrımcılık politikası nüfusun çoğunluğunu oluşturan zencilere oy kullanma hakkı dahi tanımıyordu. 1989daki büyük ayaklanmaya kadar on yıllar boyu süren Apartheit karşıtı mücadeleyle bu politika yenilgiye uğratıldı ve 26 yıl zindanda yattıktan sonra,1991de, Nelson Mandela siyah halkın desteğiyle cumhurbaşkanı oldu. Irkçılık bu ülkede de önemli oranda yenilgiye uğratıldı.
Yoksul Afrika ülkesi Ruandada 1994te meydana gelen ve Batılı büyük güçlerin göz yummasıyla büyük bir vahşete dönüşen Tutsi-Hutu çatışmasında, çoğu Tutsi olmak üzere 1 Milyon civarında insan katledildi. Alman, Belçika ve Fransa sömürgeciliği altında yaşamış olan Tutsi ve Hutular hemen hemen aynı dil, kültür, gelenek ve geçmişe sahiptiler. Belçika sömürgeciliği altında başlatılan yapay ırk ayrımcılığı politikası sonraki süreçte güç kazanarak bu kırımın yaşanmasına yol açtı. Hutu milisleri, balta, bıçak, satır, taş ile Tutsileri öldürdüler. Vahşetin şiddeti ve hayvani niteliği, parası olan Tutsileri, kurşun parası vererek, acısız ölümü satın almaya yöneltmişti. Öldürmekten yorulan Hutular, o an öldüremediklerinin aşil tendonlarını kesiyor, dinlendikten sonra katliamlarına devam ediyorlardı. Bu iki kesimden ülke halkı arasındaki vahşi katliam sırasında, ABDnin dayatmasıyla BM askerleri olaylara müdahale etmekten geri tutuldular.
Kendi halkı Nazi kırımının hedefi olan ve 1948de, uluslararası gelişmeler sonucu devlet kurma olanağı bulan İsrail, bu geçmişi olmamış gibi, aynı politikayı Arap halkına ve Filistinlilere karşı uygulamaya girişti. ABD-İngiliz emperyalistleri başta olmak üzere Batılı sömürgeci güçlerin desteğinde Arap topraklarını işgal ederek ve işgali genişleterek Siyonizmi güçlendirmeye çalıştı. Bu politikanın ürünü olan yıkım ve yok etme savaşının altmış yıla yakın süredir Dünya uluslarının gözü önünde(!) sürdüğünü bilmeyen yok gibidir.
Sömürgeci ırkçılık Afrikada, Latin Amerikada ve Asyada on yıllar boyu sürdürüldü. Cezayir, Angola, Gine Bissao, Mozambik, Vietnam başta olmak üzere, çok sayıda ülkenin halkları işgallere ve sömürgeci-ırkçı politikalara karşı kitlesel mücadeleler ve ayaklanmalarla direndikleri oranda bağımsızlıklarını kazanabildiler.
Politikayla dolaylı-dolaysız ilgili olanların değil sadece, politika dışı olduklarını söyleyenlerin de bildikleri bu örnekleri sıralamamızın elbette bir nedeni var: Türkiyede başbakanlık koltuğunda oturan ve AKP adlı partinin de genel başkanı olan T. Erdoğan, Anayasa referandumu tartışmaları çerçevesinde öyle bir söz etti ki, zaten kılıç sırtı olan ayrımcılık politikasının altına resmi devlet mührünü, devlet adına bir kez daha basmış oldu.
Burjuva muhalefet partilerinden CHPnin Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlunu, sözüm ona köşeye sıkıştırmak üzere, boy ve soy meselesini gündeme getiren Erdoğan, kendi soyunun üstünlüğünü ima ederek, rakibini aşağılamaya girişirken, siyasi geleneğinin bağlandığı ayrımcı, ırkçı-şoven ve inanç istismarcısı politikasını bir kez daha apaçık etti!
Başbakan ve AKP Genel Başkanına bu aşağılama hakkı(!)nı veren, ya da onun öyle düşünüp öyle söylemeyi meşru görmesine yol açan K. Kılıçdaroğlunun Dersim/Tunceli-li olmasıydı. Erdoğana göre, kişi Dersimli biriyse, soyu-sopu, kendisinin Öz be öz Türk olan(!) soyu-sopundan daha aşağılarda bir yerdedir; tıpkı Kemalin boyunun kendi boyundan aşağıda olması gibi!
Bilindiği üzere, Dersimde Zaza-Kürt ve bir miktar da Türk nüfus yaşamaktadır. Dersimliler Anadolu Aleviliği olarak bilinen mezhep/inanç grubundandırlar. Kılıçdaroğlunun Zaza mı, Türk mü; Alevi mi, Sünni mi, Zerdüsti mi olduğunun, aydınlanmış ve aşiretçiliği, mezhepciliği ve ulusal köken farklılığını her şeyin başına koymayan Dersimliler için belirleyici bir önemi ve rolü yoktur. Ama görüldüğü kadarıyla Erdoğan ve siyasal geleneği açısından bir kişinin hangi milliyetten ve inanç grubundan/mezhepten geldiği, onun soyunun kalitesini ortaya koyacak kadar önem göstermektedir!
Bu anlayış, kanıtlamaya bile gerek göstermeyecek açıklıkta ırk-soy ve din-mezhep ayrımcılığıdır. Erdoğan ve genel başkanı olduğu parti Türkiyeyi resmi-devletsel düzeyde yöneten bir konumdadırlar. kendilerini ve politikalarını demokrat göstermekte, Türkiyeyi ileriye; demokrasi ve özgürlüklerin geçerli olduğu bir konuma götürme iddiasıyla herkesten destek istemektedirler. Başbakanın bu açıklaması tüm bunların katalizörü/ ayırt edici maddesi ve ölçeği olarak alınmak durumundadır. İşçilere, köylülere, Kürtlere, gençlere ve kadınlara karşı sermayenin politikalarını uygulamakta olan, bu kesimlerden gelen talep ve hak mücadelelerini şiddetle bastırıp aşağılama ve yok saymayla karşılayan biri(leri)nin, Dersimli K. Kılıçdaroğlunu, soy farkıyla aşağılamaya kalkışması tesadüfi ya da sürçülisan olarak alınamaz. Kürtleri bir ulus olarak yok sayan devlet politikasının, Aleviliği din dışı sayan ve Erdoğan ile partidaşlarının da ısrarla savunageldikleri kafir(!) anlayışının öfke ile dışa vurumudur bu. Öfke zira, yine onun deyişiyle bir hitabet tarzıdır! Öyle bir hitabet tarzı ki, insana, sahip olduğu gerçek görüşlerini söyletir!
Bir dönemler, devlet katından bakanlar tarafından açıkça ilan edilen, Türk olmayanların tek görevinin Türke hizmet olduğu ırkçı anlayışı, 2010 ağustosunda, meydan kürsülerinden yeniden haykırılmaya başlanmıştır. Bu, kapitalizmin ırkları, soyları, inançları birbiriyle karıştırmayı da içeren gelişmesine karşın yapılmaktadır. Orta Çağcıl olduğu kadar, kapitalist şovenizmin ve antidemokratizmin de itirafı olmuştur.
İşçi ve emekçilerin, ilerici aydınların ve halktan yanayım diyen insanların, burjuva demokrasisinin dahi, ancak emekçilerin mücadelesi sayesinde burjuva demokrasisi olabileceğini unutmamaları gerekir. Halkların birleşik mücadelesi olmaksızın sermaye ve temsilcilerinin ayrımcı politikaları son bulmaz/bulamaz. Kapitalizm zira, eşitliğin ve özgürlüklerin değil; baskı ve ayrımcılığın; sömürü ve rekabetin; insanı insanın kurdu yapmanın; inanç ve ırk ayrımcılığı ve istismarcılığının sistemi ve düzenidir. Sömürülen, ezilen ve ayrımcılığa hedef olanların mücadelesi bu sistemi ve onun politikalarının savunucusu kurum ve oluşumları hedeflemeden, bu ırkçı-şoven ve inanç istismarcısı politikalar son bulmayacak; aksine bugün toplumun en küçük birimlerine kadar sızması devlet eliyle sağlanan ayrımcılıklar zehirleyici etkisini sürdürmeye devam edeceklerdir.
Kürsüden Soy önemli soy! diye haykıranlar, Ku Klux Klanın ABDdeki vahşetini elbette biliyorlar. AKP ve hükümetinin Dersim ve Alevi kırımları üzerine söylemi tümüyle sahtedir. Gerçek ise, devlet dininin en bağnaz savunuculuğunu yapmalarında ve şoven güruhların Kürtlere karşı sokak saldırılarını Duyarlı vatandaşın tepkisi(!) olarak teşvik etmelerinde yatıyor. Onları demokrat ilan edip işbirliği yapan ya da yapılmasını önerenler de bu politikalara ortaktırlar!

muslumcevik    19 Ağustos 2010 14:37 | çorum
12 EYLÜLDE KULANACAĞINIZ OYLAR HAYIRLI OLSUN...
Değerli Okuyucular hepinizin bildiği gibi bir Arkadaşımız bir tanıdığımız veya bir akrabamız oğlunu kızını evlendirdiği zaman HAYIR lı Olsun denir Yine bir ev bir araba aldıkları zaman HAYIR lı Olsun deriz Yine her hanği bir tanıdığımız iş bulduğu zaman HAYIR lı Olsun denir Hayırlı Günler HayırlıSabahlar Hayırlı Çalışmalar Vs Çoğalta biliriz.
Bu günlük yaşantımızda En sık kullandığımız bir kelimedir.
Her kim Olursa olsun karşılaştığı zaman bu kelimeyi kullanmadan Edemez.
EVET kelimesinin HAYIR kelimesi kadar net karşılığı azdır iki Gencin bir birilerine Evlenme teklif ettiklerinde bir nebze karşılığını bulur. Nikah merasimnde de evet kullanılr fakat Bazen toplum baskısı bazen töre gereği bazen Kehren evet kullanılıyor bu EVET, söylenenin gerçek karşılığı değildir.
Acı Hüzün Keder le ilgili sorularda EVET kelimesi daha çok karşılığını buluyor.Ameliyat masasında kalkan birisine sancıların Ağrıların varmı? diye sorulduğunda karşılığını evet olarak net buluyor.veya trafik kazasında depremde afetlerde yaralananlara sorulduğunda acıların sancıların varmı? diye aynı şekilde karşılığını buluyor.
Operasiyonlarda ve çatışmalarda yaralananlara bu tarz bir soru sorulsa cevapları EVET olur. bunları bu şekilde çoğalta biliriz.
Demek ki hem gerçek yaşamda hem de mecazi anlam da hayırların Evetler den daha önem arz ettiğibir gerçek.
12 Eylülde yapılacak referandumla ilgili Evetçiler ve Hayırcılar 40 derece sıcağa rağmen gece gündüz demeden İl İl dolaşıp toplumu iki kutuplu hale getiriyorlar.
Özellikle

de Başbakan Tayip Erdoğan Rakiplerini Provake etmek için her yola baş vuruyor. Başbakanın en son tartışması,Benim boyumla bosumla uğraşıyorlar. Ne yapacaksınız benim boyumu. Boyum bir seksen beş alın tepe tepe kullanın...
Şimdi bizim Anadoluda bu kelimenin hangi manada kullanıldığını ARGO yu da katarsak manası şudur diyemiyorum.çünkü böyle bir niteleme Ne gerçek bir Başbakana YAKIŞIR NEDE AZ ÇOK AKLI bAŞINDA BİR KİŞİ KENDİSİ İÇİN BÖYLE bir şey söyler.
Ama durmuyor Başbakan, Bırakın boyu bosu da siz soydan soptan Bahsedelim diye KÜKRÜYOR.Hitlerci kafatasçı bir edayla Kılıçdaroğlunun Kürt ve Alevi Olmasını Tartışmaya açalım, diyor sonrada dönüp Tunceliyi 1938 de kim bombaladı? diye sorup soruya da cevabı kendisi veriyor.CHP nin Genel Başkanı İsmet İNÖNÜ diyor.
Tabii Kılıçdaroğlunun durumu malum evet kardeşim CHP iktidarı bunu yaptı, bu katliyamı Lanetliyorum. ama bu gün Tunceliyi kim Bombalıyor kim dağını taşını yakıyor. kim yıllardır buTunceliyi savaş alanı yaptı. kim sekiz yıldır bütün bölge illerde savaş sürdürüyor? Bu savaşı bu gün sürdürenleri de Lanetliyorum, diyemiyor.
Bunu bildiği için Başbakan rahat davranıyor.cumhuriyet tarihi boyunca halka yönelik her türlü devlet zulmü CHP nin ve öteki partilerin sırtına yıkıp kendini tertemiz ilan etmekle de yetinmiyor, kendi devri iktidarında yapılanları da bazen askere, bazen Jandarmaya, bazen Ergenekonculara, bazen de ne olduğu belli olmayan statükoya yıkıp kendini tertemiz ilan ediyor.
Başbakan ve AKP amacına varmak için her yolu mübah gören bir tutumla yoluna devam etmekte, yalan iftiranın yanısıra, soy sop sorgulaması adı altında ırkçılık ve mezhepçilik yapmayı da göze almış görünmektedir.
Cumhuriyet kurulalı bu kadar ırkçı bu kadar kafatasçı bir iktidar görülmedi
Bu korkunun vermiş olduğu bir azgınlıktır.
Bu yüzdendirki bugün AKP nin referandumdan zayıf çıkması demek statüko, sistem diye neyi kastediyorlarsa onun da zayıflaması hırpalanması demektir. tersine AKP nin güçlenmesi demek sistemin güçlenmesi, istikrarının artması demektir
Ne Kenen evrenin 12 eylül anayasası nede AKP nin şimdiki hazırladığı anayasa her iki side işçi emekçi düşmanı paçavralardır her ikisinin karşılığı boykot olmalı fakat toplum kuşatılmış durumda vede boykotun referandumda karşılığı yok ya EVET diteceğiz AKP nin değirmenine su taşıyacağız yada HAYIR deyip seçim
i kazanırsa dahada azgınlaşacak olan AK.P ye dur diyeceğiz
saygılarımla M Çevik.

muslumcevik    10 Ağustos 2010 18:33 | çorum
ERHANIN EN MUTLU GÜNÜ
Değeli Yaylacıklılar bu sitemizde en çok övgüye değer gördüğüm köylülerimizin dünyanın neresinde olursa olsun köyünü köylüsünü unutmadığını ve yüregi merhamet dolu olduğunu köylüsü ve köyü için her fedakarlığa hazır olduğunu çok defalar yazdım dillendirdim zaman ilerledikçe ne kadar haklı olduğum kanıtlarıyla yapılan işlerle görülüyor.
Yardımlaşmak bizim genlerimizde var benim yaşımdakiler daha iyi hatırlıyacaklardır eski yıllarda fakirlere düşkünlere köy köy gezer yardım toplar kendilerine teslim ederlerdi köyümüzde öküzü ineği ölen komşulara köylü O ölen hayvanın etini alarak katkı yaparlardı veyahut bir komşu hastalandı veya öldü o komşunun orağını harmanını yapılacak bütün işleri köylü yapar teslim ederdi şimdi yeni bir şey icaat etmiyoruz çok eski geleneklerimizi devam ettiriyoruz buda bütün çevre köylerce taktirle metanetle konuşuluyor anlatılıyor.
Bu tertemiz yüreği merhamet dolu köylülerimze ne kadar teşekür etsek haklarını ödüyemeyiz bu tür insanlarımızın sayısı artsın eksilmesin dileklerimle esas konuya geçmek istiyorum.
Yukarıda övgüye değer gördüğüm yaylacıklı sizin gibi sade düzgün köyüne komşusuna saygılı almanya derneğimizin kurucusu ve yönetim kurulu üyesi iş ekmek kaygısı ile memleketini terk ederek hollanda devletinde emek işçisi olarak çalışmaktadır yaşadığı her yerde pozitif duruşuyla insanların sempatisini ve sevgisini kazanmaktadır.
Bu övgüye değer gördüğümüz köylümüz almanya derneğimizin bütün çalışmalarına aktif olarak katılmış canla başla çalışmış derneğin verdiği bütün görevleri savsaklamadan yerine getirmiştir.
konumu ihtibariyle bütün iş çevreleri ile iyi ilşkileri olan çevresince sevilen bu köylümüz türkiyeli bir iş adamından akümülatörlü bir özürlü aracı alıp derneğimize bağişlamasını rica eder bu türkiyeli iş adamıda bu teklifi kabul ederek özürlü aracının ücretini ödüyerek türkiyedeki derneğimize intikal ettirmiştir..
Almanya ve çorum Derneğimizin yönetim kurullarının ortak kararıyla bu özürlü aracının köylümüz Erhan KARADOĞANA verilmesi kararlaştırılmıştır. Alınan bu karar10 08 2010 günü hem Almanya derneğinin yönetim kurulu üyeleri hem Çorum D,erneğimizin yönetim kurulu üyeleri iş birliği halinde yerel basın gözetiminde köylümüze teslim etmiştir Erhanın sevinci bütün yardım sevenlere işık olsun Umut olsun sevgi olsun, Bu aracı satın alarak erhanı sevindiren iş adamımıza ben köylülerim ve erhanın şahsından binlerce kez teşekür ediyorum..
Köyümüze Yönelik Kurulmuş bu derneklerimizin el birliği içinde daha güzel işler başaracaklarına yürekten inanıyorum başarılarının Daim olmasını candan yürekten diliyorum.
saygılarıla
M çevik

ferıt sevınç    29 Temmuz 2010 23:18 | fethıye
kirazlipinar19@hotmail.com
slm ben haydut olundanım köyünüzünde damadıyım adım ferıt sızı gerçekdende
tebrık ederım köyünüz adına
çok güzel şeyler yaparsınız
sızı hep takıb edıyorum allah gönlünüze göre versın

muslumcevik    26 Temmuz 2010 12:01 | çorum
DAYANIŞMA ÖRNEĞİ.
Sevgili yaylacıklılar 25 07 2010 günü köyümüz demirci baba da Dernek köylü iş birliği ile örnek alınması gereken bir dayanışma gerçekleşmiştir.
Köylümüz can dostumuz Ali Çiçek Derneğimizle iş birliği yaparak çok Eski yıllarda Adadığı Kurbanlık Adağını Satın alarak Dernek Yönetimine teslim etmiş olup Dernek yönetimimiz bu Jesti en iyi şekilde değerlendirmiş ve bütün köylülerimize davetiye göndererek kayıtsızlıgı en alt seviyeye indirip katılımın yüksek olmasını sağlamılamıştır.
derneğimiz mevsim meyvesi ulaşım taşıma davul zurna aşçı temini yaparak 50 adet hediye çekilişi yaparak çok renkli ve heycanlı bir şenlik gerçekleştirmiştir.
ayrıca katılımcıları en çok sevindiren köylümüz dernek üyemiz hasan tüzüner in bu şenliğe 1200 tl katkı yaptığı anansu oldu
güzel insanların güzel işlere layik olduğubir gerçektir.
Diğer hepinizi sevindirecek en güzel haber bizim köylü olmayan 2 kişiden birinin demirci babaya wc yapacağınının sözünü vermesi ve mevcut alanın küçük oldugunu gören ikin ci duyarlı dostumuz alanın genişletilmesi için kepçenin masrafını karşılıyacağının sözünü vermesi bütün köylülerimizi sevindiren haber olarak şenliği noktalamıştır
uzak yakın demeyip şenliğimize katılan katkı yapan emek harcıyan büyüğünden küçüğüne şahsım ve Dernek Yönetim kuruluolarak teşekür ediyorum..
DERNEK YÖNETİM KURULU Adına
M Çevik ÇORUM..

huseyın    24 Temmuz 2010 16:51 |
25 temuz 2010
tarihinde yapılması düsünülen senlik alt yapı hazırlıkları yapılamadıgı icin askıya alınmıstır. yarın ozel saız alı cıcek ın kurbanıdır tum sıte okuyucuların duyrulur senlık ıle yapılacak yayınların sıteden sılınmesını rıca edıyorum.
Yaylacık koyu muhtarı huseyın ozsoy

TANSEL ÖZERDOĞAN    15 Temmuz 2010 17:00 | MARDİN DARGEÇİT
1938 lerde DİYARBAKIRDAN KÜRT HEYETİ DERSİME SEYİT RIZA nın YANINA DERSİME GEİRLER VE DERLERKİ BİZ BİR KÜRT DEVLETİ KURMAK İÇİN AYAKLANACAĞIZ ve SİZDEN DESTSEK BEKLİYORUZ DERLER SEYİT RIZA nın AİLESİ MİSAFİRPERVERLİK YAPARAK HEYETE KOÇ KESERLER FAKAT HEYET YEMEKLERİ YEMEZ VE DERLERKİ BİZ SİZİN KESTİĞİNİZİ VE HAZIRLADIĞINIZI YEMEYİZ ÇÜÇNKÜ SİZ ALEVİSİNİZ DERLER VE SEYİT RIZA DERKİ DAHA SİZ BİZİM KESTİĞİMİZİ YEMİYORSUNUZ BİZ SİZİNLE NASIL BİR OLALIM

zudat    10 Temmuz 2010 19:28 | heilbronn
tatilciler hepinize selamlar saygilar zudat

muslumcevik    09 Temmuz 2010 15:18 | çorum
BIRAVO HALİL BEY,
Değerli site takipçileri yaşadıklarımız gördüklerimiz yazılı ve görsel basında çıkan haberler ister istemez düşncelermi sizlerle paylaşmamı gerektiriyor.
Tuzu Kuru Takımı el birliği içinde çalışarak her gün yeni bir gündem yaratarak bizleri oyalayıp peşlerine takmayı yazılı ve görsel basının iş birliğiyle başarıyorlar.
Yaklaşık 10 gün önce AKP li Belediye Başkanı Halil BAKIRCI 2 ci Eşler güney doğudan alınırsa Devletin Teşfikiyle 30 Yılda terör bitermiş.Buyrun size Okkalı bir gündem,
Üzerlerine Kuma gelecek olan kadınlarımızdan ne acıdırki tık yok..Diğer tarafdan Alevi Kürt Ermeni Açılımı söylemiyle 1 Yıl boşuna zaman geçirdik.AKP Hükümeti geri başa dönerek inkar imha yöntemlerine son gaz devam etmektedir.
Uzunca bir süre varlıkları İnkar edildi, Kürt diye bir şey yoktur, O dağda gezen Çobanların karda yürürken çıkardıkları KART KURT sesidir denildi, Sonra birileri çıktı tamam Kürt vardır ama Kürtçe yoktur dedi, Daha sonra baktılarki bu insanlar aralarında konuşup anlaşıyorlar, daha başka birileri çıktı Tamam Kürtçede vardır ama esas dil Türkçedir. dedi, Bu sefer Baktılarki adamlar Kürtçe Gazete çıkarıyor, Kaset çıkarıyor, Televizyon kuruyor, birileri çıktı madem öyle bu işi biz organize edelim dedi, velhasıl kimi dağdan inin dedi, Kimi yok inmeyin dedi, Kimi silahı bırakın dedi kimi ister bırakın ister bırakmayın dedi... Kimi Açılım dedi, Kimi milli birlik ve bütünlük dedi, Ama söz konusu yukarıdaki öneriyi hiç kimse akıl etmedi ikinci eşler doğudan alınsın, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle hepimiz kardeşiz diye siyaset yapacaksın, yıllarca Kız aldık kız verdik artık akraba olduk, kimse bizi bölemez diye nutuk atacaksın ve hatta bunlara rağmen yıllarca yok sayacaksın, sonrada çıkıp öneri sunacaksın ikinci eşler doğudan alınsın..
İkinci eş geleneğinin Türkiye nin bir gerçeği olduğunu savunan Rize Belediye Başkanı AKP li Halil Bakırcı, sorunun çözümü için hasımlık yerine hısımlık modelini önererek şöyle demiş..
Zaman zaman ikinci eşler de olmuştur. bu bizim kültürümüzde vardır. Kanunlarımız buna müsait değildir ama maalesef Türkiye de oluyor. İnsan belli bir yaşa gelmiştir, çocuğu olmuyor veya eşi rahatsızdır. Bunu söylemek istemiyorum ama Türkiyede görünen bir gerçek vardır, İnsanlar, evlilik ihtiyaçlarını metres veya benzer şekilde tamamlıyor. Bu tip İnsanların bunlara girmemesi lazım, BU bölgelerden Doğu ve Güneydogu da evlilik ve hısmlıkları artırarak,yaşanan sorunların aza ineceğine ve çözüleceğine İnanıyorum demiş..
Halil beyin anlayışına göre 4 evlilik dinimizce caizdir mademki dünya globalleşiyor, dolayısıyla dördüncü eşlerde Alman, İ ngiliz ya da Fransızlardan alınırsa, zaman içerisinde bu Ülkelerde Türkleşeceğinden, Avrupa Birliği diye de bir sorunnumuz kalmıyacak..
Bu Halil bey Rize belediye sini yönetiyor Partisi AKP de Türkiyeyi...
Ayrıca Mehmet İçbudakın sitemizde yazmış olduğu kaygılarını ve gençliğimizle ilgili yorum ve düşüncelerini paylaşıyorum kendisine teşekür ediyorum saygılarımla M Çevik.


209
Ziyaretçi Defteri Kayıtlar
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 »

Rasgele Resim

FACEBOOK

GOPSEN_YAYLACIK
      

Şiir Köşesi

Şiir Köşesi

ILETISIM BILGILERI

Dernek iletişim:

Adres:
Am Feldrain 76
D-50999 Köln
DEUTSCHLAND
 
 
 
Almanya: 00 49 2236 3028170
 
 
 
 
 
Belçıka: 00 32484 544538
Fransa: 00 33648 124486
Danimarka: 00 45 751 23 674
Avustralya: 00 613 84003652
Türkiye: 00 90 364 494 2136
Fax: 00 49 2236 3028170
E-Mail:
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.gopsentv.com  - www.yaylacik-gopsen.com
Hesap Numarası:
SPARKASSE KÖLNBONN
IBAN: DE08 3705 0198 1900 0871 96
SWIFT / BIC: COLSDE33XXX

 

Duyurular

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

Değerli Üyelerimiz,

Hesaplarından aidatları çekilen arkadaşlarımızın da bildiği gibi, son iki aydır bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bazılarımızın hesabından ikikez çekilip, tekrar geri ödeme yapılmış, bazı üyelerimize de geri iade edilmemiştir.

Bildiğiniz gibi, Avrupa Merkez Bankası ve bağlı tüm Alman Bankaları havale, çek ve para çekme işlemleriyle ilgili köklü değişiklikler yapmışlardır. Bu değişikliğe derneklerin aidatları çekme ve havale yollama işlemleri de dahildir. Bu nedenle bizim hesap işlemlerinde de değişiklikler olmuştur.

Bu işlemler yapılırken, sistem daha uyarlanmadığı için hatalar oluşmaktadır. Elimizde olmayan bu nedenlerden dolayı oluşan hatalar nedeniyle özür dileriz.

24.09.2013 Günü banka ile yaptığımız toplantı sonucu, banka hatalı olduklarını kabul etmiş ve bu eksikliklerin en kısa sürede giderileceğini, ayrıca dernek zarara uğramışşsa bunu karşılayacaklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizden ve derneğimizden özür dilediler, bu özürü yazılı olarakta ileriki günlerde bize ulaştıracaklarını bildirdiler (mektup elimize ulaştığında sizlerle de paylaşılacaktır).

Oluşan bu hatadan dolayı üyelerimizin zarara uğramaması için elimizden geleni yapacağımızı bilmenizi isteriz. Tüm hesaplar kesinlik kazanınca, hangi üyelerimizden fazla aidat çekilmişse, onu gelecek ayın aidatıyla telafi edecegiz.

Yeniden özür diler, sabır, anlayış ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz...

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



KAHVALTIYA DAVET

Sample Image DAVETİYE  Sample Image

 

Avrupa Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyelerine, Göpsenlilere ve Dostlarına hizmet sunmaya devam ediyor...

 

Hollanda-Amsterdam (26-27 Ocak 2013), Belçıka-Antwerpen (8-9 Mart 2013) ve Fransa-Lyon (18-20 Mayıs 2013) buluşmalarından sonra,

 

şimdide  16.06.2013 Pazar günü saat 10:30 da Köln'de ASMALI KONAK'ta (Keupstr. 44-46) kahvaltıda buluşuyoruz.

 

Gönlümüzde, yüreğimizde ve aklımızda geçenleri paylaşmak, dostlarımız ve sevdiklerimizle özlem gidermek, eksiklerimiz ve hatalarımız üzerinde konuşabilmek ve güzel işler yapabilmek, projeler üretmek için kahve bahane olsun, hoş bir sohbette buluşalım istedik.

 

Tüm dostlarımızın, sevdiklerimizin ve üyelerimizin davetli olduğunu bilmelerini ve bu buluşmaya katılarak, sevgi ve coşkularını katmalarını bekliyor ve diliyoruz.

 

Sevgili Dostlar,

Değerli Göpsenliler

Saygıdeğer Üyelerimiz

Sevgili Gençler ve Çocuklar,

Dostluk ve sevgi temelinde bir acı kahvemizi içmeye bekliyoruz.  Bu davetimize katılırak, paylaşım temelinde sevinçlerimizi, mutluluklarımızı, sıkıntılarımızı ve acılarımızı konuşma ve dertleşme fırsatı bulmamıza yardımcı olmuş olacaksınız.

 

Sizleri bekliyoruz.... ve kendi evinizde hissettiğiniz bir ortamda görüşmek üzere....

 

Saygılarımızla!

 

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



DUGUNUMUZ VAR Dilan ve mehmetin dügünü

YENİ YAZILAR
Sayın Hasan TÜZÜNER' in kaleme aldığı
"UZAKLARDA BİR KÖY"
ve
"YAYLACIK - DERNEK DENETİM -TOPLANTI - KATKI VE NİTELİK"
YAZILARI, KENDİ KÖŞESİNDE OKURLARIMIZA SUNULMUŞTUR...

Kendilerine verdiği emeklerden dolayı teşekkür eder, saygılarımızı sunarız!

SİTE YÖNETİMİ


Mehmet Özay' ın Kırkı

10.04.2001 Tarihinde hakka yürüyen
rahmetli Mehmet Özay’ın
(Tülay Sarımercan’ın amcası)

kırkının yemeği yedirilecektir.

Tarih:
 29.05.2011 Pazar günü saat 13:00

Yer:
 Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)
 Ezgi Center (50933 Köln, Stolberger Str. 317)

Tüm sevenleri  ve dostları davetlidir..

Saygılarımızla!

Ailesi ve yakınları adına: Tülay ve Hasan Sarımercan



Engelliler, Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü ve Anma Yemeği nde Göpsen de (YAYLACIKta) Yeniden

Engelliler,  “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” ve Anma  Yemeği’ nde Göpsen’ de (YAYLACIK’ta) Yeniden Buluşuyor!

Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image

“ Göpsen’ deki Engellilerle Almanya’daki Engellileri Buluşturma”  projesi ile başlattığımız etkinlikler çerçevesinde bu  yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz buluşma ayrı bir önem taşımaktadır.

2009 Yılında gerçekleşen birinci buluşma, tanışma, kaynaşma ve sorunları konuşma ve karşılıklı küçük hediyelerin verilmesi şeklinde geçmiştir.

2010 Yılında gerçekleşen buluşmada ise, bir adım daha ileri gidilerek, gereksinim duyan engelli kardeşlerimize, Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath’ ın katkılarıyla yürüme aleti, tekerlekli sandalyeler temin edilmiştir.

Bununla da yetinilmemiş, durumu yerinde tespit edilen ve eğitimine devam etmek isteyen bir genç kardeşimize de elektrikli ve benzinli bir engelli aracı temin etmek için büyük uğraşlar verilmişitr. Derneğimizin çağrıları, dernek üyemiz  ve köylümüz sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin  yoğun çabaları sonucu,  Hollanda’da yaşayan ve ismini açıklamak istemeyen bir yardım severin bağışıyla araç satın alınmış ve engelli kardeşimize, dernek temsilcilerimizin, Çorum derneğimizin yöneticilerinin,  muhtarımızın ve basının da hazır bulunduğu törenle teslim edilmiştir.

Yine 2009 ve 2010 da Çorum’ da engellilere hizmet veren  ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan çalışmalara ve etkinliklere kendi engellilerimizde dahil edilmiştir. Yapılan görüşmelerle de, bu kurumların engellilerimize ve ailelerine sahip çıkmaları, onlara gereken desteğin ve hizmetin verilmesi için girişimlerde bulunulmuştur.

Üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz bu yılki buluşma 02.06.2011 tarihinde yine Göpsen’ de olacak. Çok sayıda  engelli misafirinde katılacağı buluşma, yukarda da belirttiğimiz gibi, iki yönüyle ayrıca önem taşımaktadır.
Birincisi, bu buluşmada verilecek yemek dolayısıyla, genç yaşta aramızdan ayrılan,  ailesini ve tüm Göpsenlileri derinden üzen rahmetli Şenol İçbudak’ı anmış olacağız. Eşi ve çocuklarının isteği üzerine verilecek bu yemeğin, onun ruhunu şad edeceğini,  hayırlara vesile olacağını, içerden ve dışardan gelen engelli ve engelsiz tüm katılanların, O’na bildikleri dillerde, rahmet okumalarını ve dua etmelerini sağlayacak. Kendisinin de bir yardımsever olduğunu bildiğimiz, kardeşimizi de bir kez daha  anmış olacağız. Bu nedenle, aileye bu duyarlılığından dolayı teşekkür eder, yaptıkları bu hayırın tanrı katında da kabul bulmasını diliyoruz.

İkincisi ise, uzun süredir engelli olan bir kardeşimizin toplum yaşamına kazandırılması, evi dışındaki günlük gereksinimlerini giderebilmesi ve ailesinin üzerindeki yükünün hafifletilmesi amacıyla Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath  ve Sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin büyük çabaları sonucu,  yine Hollanda’da yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir hayırseverin katkıları ve derneğimiz aracılığıyla temin edilen elektrikli aracın teslim edilmesidir. Dileğimiz, bu gibi katkı ve yardımların sürmesi ve gereksinim duyan insanların yardımına anında koşulmasıdır.

Bu buluşamın bir başka anlamı da, muhtarımızın iki yıl önce vurguladığı ve tanımladığı “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” nün kurulmasıdır.

Bu gibi anlamlı ve insanı açıdan huzur verici duyarlılık ve paylaşımların verdiği iç rahatlığını, maddi ve manevi tadı oradaki herkesle paylaşmaya bekliyoruz. İnsan olarak, Göpsenli olarak, dernek üyesi olarak en önemlisi  duyarlı birer varlık olarak,  dostluğumuzu ve  sevgimizi birleştirip, acıların ve sıkıntıların azalmasına, mutluluk ve sevinçlerin çoğalmasına ortak olalım...

Gelin canlar, bunları birlikte yaşayalım, birlikte paylaşalım, birlikte neşelelim, birlikte hüzünlenelim...

İki haziran ikibin onbir de Göpsen’ de buluşmak dileğiyle....

GYDKD – Avrupa, YYDKD-Çorum, Yaylacık Köyü Muhtarlığı



Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi


DUYURU

Değerli üyelerimiz, Değerli Göpsenliler ve Sevgili Dostlar,

Derneğimiz, sizlerin istek ve görüşleri doğrultusunda

“Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi”

düzenlemiştir.

24.04.2011 Pazar günü yapılacak etkinlik saat 12:00 de

SC NORD
Rixdorfer Str. 56
51063 Köln (Mülheim)

adresindeki FUTBOL SAHASI’ında yapılacaktır.

İsteyen arkadaşlar takımlarını oluşturup (7 kişilik), 20.04.2011 tarihine kadar aşağıdaki telefon veya mail adresleri aracılığıyla dernek yönetimine bildirebilirler.

Organizyonun daha güzel olabilmesi için katılmak isteyen ailelerin önceden bilgi vermeleri rica olunur..

Ayrıca, bu organizasyona dernek üyesi olsun yada olmasın tüm dostlarımızın davet edilmesi, katılımın sağlanması için destek verilmesi, herkesin çaba harcaması ve sevdiklerimizin bilgilendirmesinin bir görev sorumluluğunda yapılması gerekliliğine inanmaktayız.

Vereğiniz destek, alacağınız görev ve katkılarınızdan dolayı  teşekkür ederiz.

Turnuvada görüşmek dileğiyle.... Saygılarımızla!

GYDKD – AVRUPA Yönetim Kurulu

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği 
                  (Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:  00 49 2202 97 90 621  - 00 49 221 17 03 965  - 00 49 221 680 89 787
          00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.de;  gopsenli@gmx.de

         www.yaylacik.eu - www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com 

                               www.yaylacik-gopsen.com  

 



Antwerpen Toplantısı

ANTWERPEN (BELÇIKA) TOPLANTISI

Değerli Arkadaşlar,
Sevgili Dostlar,
Daha önce (18.10.2010 tarihli) mektubuzda da belirtiğimiz gibi, derneğimizin çalışmaları  ve geleceği hakkında çalışmalar yapmak amacıyla iki tane bölgesel toplantının yapılacağını belirtmiştik.
Bunlardan birincisi, 13 Kasım 2010’ da Brilon’da gerçekleştirildi. İkinicisinin de Belçıka’daki temsilcilerimiz, üyelerimiz ve arkadaşlarla yapılan görüşme sonucu tarihi kararlatırıldı. Bu toplantının
27 Şubat 2011 tarihinde saat 12:00 te Antwerpen’de
yapılması uygun görüldü.
Burada yapılacak bu toplantının, daha verimli geçmesi ve doğru kararların alınabilmesi için
 o çevredeki üyelerimizin, köylülerimizin ve dostlarımızın tümünün katılması beklentimizdir.
Bu toplantılara katılarak, kendi düşünce ve görüşlerinizi toplumla paylaşacak, kararlara yön verecek ve derneğimizin geleceği hakkında söz sahibi olacaksınız.
Yapılacak bölgesel toplantılara, dernek üyesi olsun olmasın, çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız, köyümüz, köylülerimiz ve dostlarımız hakkında söyleyecek sözü olan herkes katılmalı ve düşüncelerini, beklentilerini ve eleştirilerini bizlerle paylaşabilmelidir...
Katılmak isteyenlerin, organizasyona yardımcı olmaları açısından, kaç kişi ile katılacaklarını aşağıdaki telefonlardan birine bildirmeleri (ya da yanıt olarak E- MAIL yazmaları) rica olunur

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yön. Kur.

Organize: Bursal Mercan, Besin Özşahin (Tel.: 0032 477 511090 – 00 32 32 383946 / 0032 477 661399 . 0032 32303633 / yada derneğimizini irtibat telefonlarından - aşağıdaki telefon numaralarından) birini arayabilirsiniz....
___________________________________________________________________

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği
(Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:
  00 49 2202 97 90 621 - 00 49 221 17 03 - 00 49 221 680 89 787
            00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.deBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.yaylacik.eu
- www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com
                        www.yaylacik-gopsen.com



DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL

İstanbul Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, 12 yaş altı işitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir sağlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavi masrafları ve kullandıkları işitme cihazının ücretsiz karşılanacağına dair açıklamada bulunmuştur.
İhtiyaç sahipleri bağlantı kurarlarsa geçerlilik koşullarını araştırabilirim...

Resul Arslan / Istanbul
resul_arslan@mynet.com


Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

 

Değerli Üyelerimiz,

Sevgili Göpsenliler, Değerli Dostlarımız,

 Derneğimizin geleceği ve yapacaklarımız hakkında kendimizi sorguladığımızda pekte iyi bir yerlere gelemediğimizi anlayabiliyoruz. Bu sorgulamayı, biz yöneticilerle birlikte, sevgili üylerimizin, Göpsenlilerin ve bugüne kadar yakınımızda olan değerli dostlarımızın da  yapmaları gerektiğine inanıyoruz.

Derneğimizin kalıcılığı ve geleceği için bu sorgulamanın yüksek sesle yapılmasının ve bununda üyelerimiz ve yönetimle paylaşılması gerektiği kanısındayız. Buna olanak sağlamak için, bu yıl sonuna kadar, biri Brilon (ALMANYA) diğeri Antwerpen (BELÇIKA) olmak üzere iki tane bölgesel toplantı yapmak istiyoruz.

Bu toplantılarda, „derneğimizin geldiği yer, yapamadıklarımız, çalışma sistemimiz, yönetim-denetim-disiplin-danışma ve diğer kurumlardaki aksaklıklar,  yapmak istediklerimiz, gençlerimizin ve kadınlarımızın aktif rollleri, program, tüzük, genel kurul“ konuları (ve ayrıca katılımcıların görüşleri) üzerinde konuşulacak, görüşler ve öneriler toplanacak, derneğimize yeni bir yol haritası çıkarılacaktır. (BİLGİ NOTU: Ayrıca bu mektup internet üzerinden de tartışmaya açılacak, katkı sunmak isteyenler tarafından konunun tartışılması sağlanacaktır).

 



ikinci özürlüleri bulusturma günü Dernegimizin destek ve katki sundugu Muhtarligimizin ve corum dernegimizin organize ettigi bulusma günü 06.06.2010 Pazar günü yapilacak. WMB Yetkilileri  (Almanya Rösrath`taÖzürlülere Barinma va Egitim sunan kurum )da Tekerlikli sandalye, yürüme aleti ve degisik hediyelerle  katkida bulunacaklarir. Ayrica gecen yil yaptiklari ziyarette cok menun olduklarini ve yeniden biraraya gelmek istediklerini Baskanimiz sayin İsmail Özşahine bildirmişlerdir. Bu vesile ile Başkanımız Çorum dernek basşkanımız sayın Niyazi Özmercan vede Köyümüz muhtarı Sayın Hüseyin Özsoyla irtibata geçerek gerekli organizasyonu yapmışlardır.
Köylülerimizin kendisini yanlız bırakmayacagını umut ediyor bu gezininde köyümüz ve köylülerimiz vede özürlülerimiz için bir umut ışığı olmasını temenni ediyoruz

GYYDK  Köln

ÖRGÜTLÜLÜK / İsmail Özşahin

AÇIKLAMA ve DUYURU

Köln, 09.05.2010

 Sample Image

Değerli Üyeler,
Sevgili Göpsenliler,

Üzülerekte olsa, son zamanda yaşamakta olduğumuz ve mahküm bırakıldığımız „DUYARSIZLIĞI, İLETİŞİMSİZLİĞİ, BANA NE'CİLİĞİ, SORUMSUZLUĞU hatta VURDUM DUYMAZLIĞI“ sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Değişik zamanlarda (yani sıkıntıların olmadığı herşeyin yolunda sanıldığı zaman) paylaşımdan, dayanışmadan, yoldaşlıktan, kardeşlikten, barıştan, mücadeleden, emekten, acılarlardan, siyasetten, kurtuluştan ve nice şeylerden söz ederek, kendilerinin bu mücadelerde var olduklarını, iyinin, güzelin ve doğrunun sürekli destekçisi olacaklarını, kötünün, yalanın, talanın ve sömürün karşısında ve takipçisi olacaklarını yineleyen bizler, üyelerimiz, Göpsenliler, dostlarımız ve sevenlerimiz ne yazıkki sınıfta kalmıştır. Hani hep diyorduk ya; „acılar ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalırlar, sevinçler ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalırlar“ ne yazikki bunu da yapamadık, bunu bile başaramadık….

Birliktelikten, dayanışmadan, paylaşımdan, … söz ettik, bölündük, parçalandık, azaldık ve güçsüzleştik… Bunuda başaramadık….

Eğitimden, okuldan, sağlıktan, başarıdan ve gelecekten, … söz ettik, birlikte çözebileceğimiz sorunları konuştuk, gelecek için umuttan söz ettik; olmadı „umutlarımıza“ kurşun yağdırdık….

Çocuklarımızdan, gençlerimizden, kadınlarımızdan ve onların özgür, güvenilir, sağlıklı geleceklerinden söz ettik; onların bir araya gelmemesi için sorunlar ürettik.

Dernek, dayanışma, güçbirliği dedik, o amaçla başımızı yola koyduk, sonunda „böl,parçala yönet“ oyununa kurban gittik.

Köyümüz, köylümüz, … dedik, onları da boylarına ve ceplerine göre gruplara ayırdık, yenilen yemeklerin kalitelerine göre isimlendirdik…

Bunların hiçbiri de yetmedi, düğün, cenaze ve kurbanlarımızı da sınıflandırdık. Ya kimimiz, o daha önce milletin efendisi olan „köylümüzü“ artık kendimizden saymıyoruz, ya da boyuna ve cebine göre önem grubuna yakıştırıyoruz. Bunu artık cenazelerimizde ve kurbanlarımız da da yapmaya başladık ve sonucununda nereye gideceğini tahmin edelim artık… Başkasının yıllarca beceremediğini kendimiz yapıyoruz.

Sonuncusuda (daha birçok neden var ama…) herşeye rağmen aramızdaki iletişimsizlik, yüzyüze ve gözgöze konuşamama, bugünkü teknolojiyi bu amaçla kullanamama ayıbımızdır. (Eğer bunu çocuklarımız aracılığı ile de kullanamıyorsak o da ayrı bir iletişimsizlik ayıbı sayılmalıdır.)

Bu sonuca nereden mi vardık, diye sorarsanız size kısaca birkaç örnek:

1.    Seksenli yıllardan sonra köyümüzdeki yıkım, talan, göç, emeğe ve toprağa hor bakma…

2.    Son yirmi yıllık köyümüzdeki muhtarlık seçimleri ve sonuçları…

3.    Derneklerimizin (Avrupa-Avustralya-Çorum) kuruluşları ve sonrası yaşanılanlar…

4.    Bunca yaşananlara nazaran, emekçilerin ve yoksul köylülerin alınterleriyle meydana gelen okul, sağlıkocağı, cemevi, morg, yollar, çeşmeler, internet,… vs bunların nasıl kullanıldığı…

5.    Son birkaç yıldır derneğimizin sitesi herkes tarafından bilinmesine karşın, ölülerimize ve ölü yakınlarına yönelik yazılan mesajlar

6.    Düğünlerimizin sitemizde yayınladığımız halde aynı yerlerde, aynı günlere denk getirilerek, insanlarımızın bir araya gelmesini önleme çabaları, yada birbirini önemsememe duyguları, dernek ve köy sitesinin takip edilmemesi gereken çönemin verilmemiş olması…

7.    Eğitime katkı maçlı yapılan gecelere, dernek toplantılarına, köyümüz ya da köylümüze yönelik etkinliklere katılmama, önemsememe…

Bunları kendinize göre çoğaltabilirsiniz… Ama hiç kimse, sitede „iki düğünün aynı güne denk geldiği haberine“ bakarak, „bundan birşey yok, olur böyle şeyler“ diyerek işin içinden çıkmaya kalmasın…. Aslında sorun tam da burada…. Bu Göpsenlilerin ve dernek üyelerimizin o kadar da örgütlü olmadıklarını, hatta örgütlülüğe inanmadıklarını gösterir.

Unutmayalımki, varlığımız ve gücümüz ne olursa olsun kişi olarak herbirimiz yalnızız, hatta bazende yapa-yalnızızdır. Ama hepimiz bir araya geldiğimiz de, orada „BİZ“ oluruz, sesimizin ve gücümüzün birleşmesi ile „yalçın dağlara“ „çılgın nehirlere“ hatta „denizlere“ benzeriz.

İşte bu bu yüzden diyoruzki, „kolay yem olmamak, zalime boyun eğmemek, kula kulluk etmemek, namerde muhtaç olmamak“ için „insanlık onurumuzla“ hep birlikte, herzaman ve sonsuza dek yaşayabilmek için, birlik olalım, örgütlü olalım, gücümüze ,inanıp güvenelim…

Daha güçlü, örgütlü ve mutlu yarınlar için gelin „elele“…

Saygılaımızla!

GYDKD Yönetim Kurulu Adına

İsmail Özşahin

(Bşk)



"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

Koçereo Destanı“ nı ya da öyküsünü birçoğumuz ya dinlemiştir ya da okumuştur. Bu destan ve öykülere göre herkesin kendine göre bir „Koçero“su vardır: Bu „Koçero“ kimi zaman yiğit, korkusuz, tavizsiz, hak arayan, haksızlığa boyun eğmeyen, bir kahraman hatta „başkaldırıdır“.
Kimi zaman yoksulun yanında yer alan, onun durumuna üzülen ve yoksulluğun son bulması için dağa çıkandır
Kimine göre de hak, eşitlik ve adalet için savaşan bir yüce kahramandır

Kimine göre de eşkiya, vatan haini, çapulcu…vs. olur.



Koyden Haber var  Sevgili Göpsenliler vede Göpsen dostları;Niyazi Özmercan Yönetimindeki” Yaylacıklılar yardımlaşma ve dayanışma derneği ‘ Yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla uyumlu bir şekilde hizmette sınır tanımıyorlar.Son olarak Demircibabaya vede aşağıdaki çeşmenin düzlüğüne çınar ağaçları vede çam diktiklerini demircibabaya çok geniş yol yaptıklarını dikilen çam ağaçları vede çınar ağaçlarının başkan Niyazi Özmercan tarafından karşılandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Umarız başkanın bu çabası tüm köylülerimize örnek teşkil eder.Ayrıca köyümüzdeki eski köy ilkokulunun  köy tüzel  kişiliğine alınması eğlence vede mesire alanına çevrilmesi için vali ile görüşmelerin devam ettiğini bu ve buna benzer haberlerin yeni açılan sitelerinde www.gopsen.com adresinde takip edilebileceğini duyurmuşlardır.www.yaylacık-gopsen.com site yönetimi olarak kendilerine teşekkür eder çalışmalarının daim olmasını temenni ederiz. Site Yönetimi

TEŞEKKÜRLER (!?)

  DUYARLILIĞINIZ (!?) İÇİN TEŞEKKÜRLER!

Bildiğiniz gibi, derneğimiz 20 Şubat 2010 tarihinde Köln’de “eğitime destek” amaçlı bir gece düzenledi, bu geceden elde edilecek gelirin tümü, üniversiteli kardeşlerimize ve özürlülerimize verilecekti.

 

Ne acıdır ki, sadece amacından dolayı gereken katılım sağlanamadı.... Bu gibi etkinliklere GÖPSENLİLER ve dostlarımız gereken duyarlılığı göstermediler ve önemsemediler, bu duyarlılıktan dolayı(!?) TEŞEKKÜRLER!!!!!!!!.



RESIMLER  Değerli Yaylacıklılar
05 Mart 2010 tarihinde köyümüz Göpsende gerçekleştirilen CEM ERKANINA ait resimler sitemizin Resiler menüsünden yayına sunulmuştur.
Resimleri beğeneceğinizi umut ediyor iyi eğlenceler diliyoruz.....

SİTE YÖNETİMİ

Göpsende Cem Erkanı  Değerli yaylacıklılar vede Yaylacıklı dostalarına önemle duyurulur.
05 Mart 2010 tarihinde köyümüzde Birlik cemi yapılacaktır.
Yer: Yaylacik köyü cemevi
Hareket yeri: Corum Alevi Kültür Merkezi önü
Hareket saati: 18:30

Köye topluca otobüs ile hareket edilecektir. Bu vesile ile tüm yaylacıklılar vede yaylacıklı dostları davetlimizdir.

Bu anlamlı günde köylülerimizin birlik ve beraberliğimize katkı yapmalarını önemle rica ediyoruz .
Birlik ve beraberkliğimizin daim olması dileklerimizle...
Tertip Komitesi adına:

Kazım Özerdogan Göktaş Uzuner


Başkan İsmail Özşahin'in Gece Konuşması

Değerli Konuklar,
 Sevgili Göpsenliler ve Değerli Üyeler,

Avrupanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den gelerek bizleri onurlandıran siz değerli konuklarımıza, sesleri ve sanatları ile destek veren değerli arkadaşlarımıza, bu gecenin hazırlanmasında emek sarfeden  sevgili arkadaşlarımıza, kısaca burada olan herkese hoş geldiniz diyor, katılım ve destek için herkese teşekkür ediyorum.

Sevgili Konuklar,
Avrupa - Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneğimiz, 2004 yılında yine siz değerli dostlarımızın ve Göpsenlilerin çabaları ve katılımı ile kurulmuştur. O günden bugüne, Çorum ve Avustralya’daki Göpsenlilerde kendi aralarında dernekler kurdular , daha örgütlü, daha katılımcı ve daha güçlü bir şekilde insanlarımıza ve köyümüze hizmet etme yarışına girdiler. Bu yarışta görev alan herkese huzurlarınıda birkez daha teşekkür ederim.





Geleneksel Dayanışma ve Paylaşım Gecesi

GÖPSENLİLER
"GELENEKSEL DAYANIŞMA ve PAYLAŞIM GECESİ'NDE"
BULUŞUYOR!

YER: Bürgerhaus Kalk
Kalk-Mülheimer Str. 58
D-51105 Köln
TARİH: 20.02.2010
AVRUPA'daki tüm GÖPSENLİLER, DOSTLARIMIZ, HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL VERENLER
ve
EĞİTİME KATKI VERMEK İSTEYEN, DUYARLI HERKES DAVETLİDİR!
GYDKD – AVRUPA

NOT:
Geceden elde edilecek gelirin tümü, gen
çlerin ve özürlülerin eğitimine katkı
amaçlı harcanacaktır!



Kaybettiklerimiz

Sanal Mezarlık

Ziyaretçi Defteri

Son Yazılan Mesaj
yaylacik-gopsen
DUYURU: 
Köylümüz saadet kara
Ziyaretçi Defteri - Görüşleriniz bizim için değerlidir...

Arama

Üye Girişi






Kayıp Parola?
Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

Üye Girişi

Üye Girişi