Derneğimizin geleceği ve yapacaklarımız hakkında kendimizi sorguladığımızda pekte iyi bir yerlere gelemediğimizi anlayabiliyoruz. Bu sorgulamayı, biz yöneticilerle birlikte, sevgili üylerimizin, Göpsenlilerin ve bugüne kadar yakınımızda olan değerli dostlarımızın dayapmaları gerektiğine inanıyoruz.
Derneğimizin kalıcılığı ve geleceği için bu sorgulamanın yüksek sesle yapılmasının ve bununda üyelerimiz ve yönetimle paylaşılması gerektiği kanısındayız. Buna olanak sağlamak için, bu yıl sonuna kadar, biri Brilon (ALMANYA) diğeri Antwerpen (BELÇIKA) olmak üzere iki tane bölgesel toplantı yapmak istiyoruz.
Bu toplantılarda, „derneğimizin geldiği yer, yapamadıklarımız, çalışma sistemimiz, yönetim-denetim-disiplin-danışma ve diğer kurumlardaki aksaklıklar, yapmak istediklerimiz, gençlerimizin ve kadınlarımızın aktif rollleri, program, tüzük, genel kurul“ konuları (ve ayrıca katılımcıların görüşleri) üzerinde konuşulacak, görüşler ve öneriler toplanacak, derneğimize yeni bir yol haritası çıkarılacaktır. (BİLGİ NOTU: Ayrıca bu mektup internet üzerinden de tartışmaya açılacak, katkı sunmak isteyenler tarafından konunun tartışılması sağlanacaktır).
Sevgili Üyelerimiz, Değerli Dostlar,
Sıkıntılı bir dönemde geçtiğimizi ve bu döneminde yaşadığımız koşullara birebir bağlı olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu ağır koşulların faturası da, hem bize, hem üyelerimize, hemde halkımıza ağır bir şekilde yansıdı. Koşullar ağırlaştırıldıkça, sorunlarda büyümeye devam etti. Bu sıkıntılar, bize kendimizden başkası ile ilgilenmemize engel oldu ya da öyle bir baskı yarattıki önümüzü göremez olduk. Ağırlaşan ekonomik sorunlar, bizlerin birbirimizle olan bağlarımıza, ilişkilerimize, insani duygularımıza, dayanışmamıza, paylaşımımıza ve bir araya gelerek birlikte bir güçbirliği oluşturmamıza da darbe vurdu.
Bu koşulların dışında, içimizdeki (ya da çevermizdeki) insanların düşüncelerinde de olumlu veya olumsuz değişiklikler oldu. Dedi-kodu mekanizması ve fısıltı gazeteciliği aracılığıylada yıpratıldık, yok edilmek istendik. Sıkıntılar yaratıldı, başarısız kılınmak için çabalar harcandı. Bu gibi çabaların halende olduğuna eminiz. Üyelerimizin, dostlarımızın ve bizlerin bu girişimlere tepki vermemesiya da duyarlılık göstermemesi sıkıntıların büyümesine neden olmuştur, oluyorda.
Bunların tümü bir araya geldiğinde, „artık birşeyler yapma zamanının geldiği“ni ve „hatta geç bile kalındığını“ da algılmamız gerektiğini biliyoruz.
Derneğimiz kalsın mı, kapatılsın mı, bundan sonra neler yapmalı, rotamız ne olmalı sorularını da içinde barındıran bir sürece girdik. Bu soruların en anlamlı yanıtlarıda, yine sizlerden geldi ve gelmeye devam edecek. Bu konu ile ilgili sitemizde yaptığımız ankete bugüne kadar; 307 kişi katılmış, bunlardan 115 kişisi dernek çalışmalarından memnun olduğunu, 82 kişinin köye yönelik hiçbirşey yapılmasın, 51 kişinin Avrupa‘daki ilişikilere önem verilmesini, 12 kişinin yaşlılara, 10 kişinin çocuklara, 8 kişinin üyelere, 7 kişinin gençlere, 6 kişinin ailelere, 6 kişi köyümüze, 5 kişi ekonomik sorunlara, 3 kişi kadın sorunlarna yönelik birşeylerin yapılması yönünde oykullanmışlardır. Oy kullananların içinde sadece 2 kişinin derneğin kapatılması yönünde oy vermeleri, derneğin öneminin ortaya çıkmasını ve bizlere hangi yöne gitmemiz gerektiği bakımından da yardımcı olduğu kanısındayız.
İşte tüm bu bilgi ve kaygılar doğrultusunda, her üyenin, her Göpsenlinin, kendisini dostluğa, dayanışmaya, paylaşmaya adayan herkesin, insanlık için elini taşın altına koymak isteyenlerin, işini kaderciliğe ve kolaycılığa bırakmayan dostlarımızın, ezilmişliğe, yoksulluğa, yalnızlığa mahküm olmak istemeyenlerinde „biz varız“ diyerek sürece katkı vermelerini bekliyoruz.
Güzelliklerin ve mutlulukların paylaşımında çekinmeden bir araya gelenler, sorumlulukların ve sıkıntıların paylaşımında da çekinmeden bir araya gelebilmeli ve binanın temeline bir avuçta olsa harç koyarak katkıda bulunabilmeliler.
Başlangıçta „herşeye varız“ diyerek koşup gelenler, sıkıntıyı görünce çark edenlere „neden“ diye sorabilmeliler. Bu dernek, şimdiye kadar katkı sunan, emek veren herkesin derneği. Bir çocuk gibi ellerimizde büyüttük, Bu çocuğumuzun geleceğini planlamakta, yine o emek verenlerin sorumluluk ve vicdan borcudur diye düşünüyoruz.
O halde neler yapmalıyız? Ne yapılacaksa, hangi karar ve sonuca varılacaksa, birlikte yapmalıyız. O yol haritasını, ya birlikte çizeceğiz, yada yolun sonunu birlikte belirleyeceğiz. Onun için şimdiden hazırlıklara başlanmalı. Yapılacak toplantılara katılınmalı, o toplantılarda aktiv rol alınmalı, görüşler ve düşünceler cesaretle dile getirilmeli. Bu toplantılarda çıkacak sonuca bağlı olarak, gelecek yıl yapılacak genel kurul tarihi belirlenmeli (hatta yönetim kadrosu için de şimdiden hazırlıklar) ve ona göre çalışmalar yapılmalıdır. Toplantılara katılamayacak durumda olanlarında düşüncelerini mektup, mail yada site aracılığı ile bize ulaştırmaları ve bunların da toplantıya katılanlarla paylaşılması sağlanmalıdır.
Üyelerimizin katılımcı, eleştiren, sorgulayan, araştıran tavırlarını göstermeleri dileğimizdir. Unutmayalımki, suskun toplumlar birbirine birşeyler veremezler. Bizler birbirimizi saygılı birşekilde eleştireceğiz, tartışacağız, konuşacağız, paylaşacağız ki, birbirimizin düşüncelerinden yararlanabilelim, birbirimizden birşeyler öğrenelim.Bunun için de katılımcı olmamız gerektiğini hepimiz bilmekteyiz.
Bu toplantılara katılacağınızı ümit ediyor, varlığınız ve düşüncelerinizle katkıda bulunacağınıza inanıyoruz.
Paylaşım ve dayanışma duygularıyla hepinizi, saygı ve sevgilerimizle selamlıyoruz!
Avrupa-Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği
Yönetim Kurulu
(NOT: Brilon ve Antwerpen toplantılarının tarihi kesinleşince internet ve e-mail aracılıyla duyurulacaktır)