Skip to content
Yazı Renkleri
Bulunduğunuz sayfa:

Ziyaretçi Defterine Yaz


bursal    27 Şubat 2012 13:02 | antverpen
bursal19@hotmail.com
insan hayati ne kadar ucuz kimin nerde ne zaman nasil olecegi hic beli olmuyor nice gencecik insanlarimizi kaybetik sultanda bunlardan biri geri getirmek icin ne gerekiyorsa yapilir ama ne yazikki geri gelmiyorlar burada ailesinin agbeylerinin bacilarinin cocuklarinin tum sevenlerin basi sag olsun sultan yerin mekanin cenet olsun allahin rahmeti uzerinde olsun

yaylacik -gopsen    26 Şubat 2012 14:49 |
BAŞ SAĞLIĞI

Mollahasan köyünden HALİL TAŞ'ın eşi,GÖZEL,DURAN VE İSMAİL ŞAHİN'in kız kardeşleri SULTAN TAŞ vefat etmiştir.Kendisine Allah'tan rahmet eşi ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.

tlf numaraları:
HALİL TAŞ:0364 2253698
GÖZEL ŞAHİN:0364 2245004
DURAN ŞAHİN:03642131744

niyazicicek    14 Şubat 2012 15:36 | çorum
EVRİM/DEVRİM sevgili okurlar bu yazıları paylaşıyorum umarım begenirsiniz...
Mustafa Yalçıner
m.yalciner@hotmail.com Olağan burjuva koşullarda hukuk burjuva egemenliğin onaylanıp kayda geçirilmesidir. Burjuvazi, iktisadi ve siyasi egemenliği meşrulaştırıp tartışılır olmaktan çıkarmak için hukuğa ihtiyaç duyar.
Kapitalizm öncesinde, örneğin kölecilik döneminde köle sahibi, örneğin antik Yunanda kölesini bile öldürebilir, kimse bir şey demezdi. Astıkları astık, kestikleri kestikti yani. Feodal aristokrasinin egemenliğinde de hukuk aristokratın iki dudağının arasındaydı. Muhteşem Yüzyılda, tüm güzellemeciliğe rağmen, kıyısından köşesinden yansıtılıyor ki, Kanuninin sözü kanundu. Ol dediği olur, öl dediği ölürdü. Yüzlerce cariye onundu.. Ve bütün Osmanlı mülkü. İlk gece hakkı, sadece Osmanlıda değil, ama Avrupada da feodal beyindi. Haraç toprak düzeninin de temeliydi, vergilendirmenin de. Hele Osmanlıda düzen yağma üzerine kurulmuştu.. O Osmanlının öykünülen toleranslı egemenliği savaş ganimetleriyle vergiye bağlanmış yenilmişler, kuşkusuz asıl olarak serf durumundaki köylünün sırtından çıkardı. Toprak köleleri olarak köylü, bir toprağa, bir de kişi olarak toprak ağasına bağlıydı. Önce bey ve ağanın, sonra kral ya da padişahın sözünün üstünde söz söylenemezdi. Aynı zamanda Allah ve peygamberin temsilcisi de olan padişah, dini bakımdan da kutsaldı, dünyevi bakımdan da. Aynı biçimde Avrupada Papalık, din ve dünya egemenliğinin birleşik krallığı durumundaydı. En büyük topraklar Papaya bağlanmak üzere Kilisenin elinde toplanmıştı.
Özetle, hak değirmende bile değildi! Burjuvalar bile haraçlardan illallah etmişlerdi.. Ticaret yapamaz haldeydiler. Bir bey bir kulp takıp mallarına mülklerine el koyabilirdi. Bu nedenle burjuvazinin hukuka, hukuk önünde eşitliğe ihtiyacı oldu. Bu nedenle ağalardan beylerden çekmiş olan köylünün önüne düşüp onları peşlerinden sürükleyebildiler. Ve bu nedenle burjuva demokrasisi sadece ve sadece hukuk önünde eşitliği yüceltti, yalnızca biçimsel oldu. İşçiyle burjuva aynı hukuktan yararlanıyorsa, paralarına pullarına, haklarını gerçekleştirme imkanlarına bakılmadan, ikisinin eşit olduğu iddia edildi. Ama yine de demokrasi demokrasiydi. Olağan koşullarda eh denebilirdi. Ama özentiler de işe karıştığında.. Ama egemenler arasında çekişmelerin sürdüğü oturmamışlık dönemlerinde.. İş çığırından çıkar.. Hukuk, o gözü bağlı genç kızın elinde tasvir edilen kör kılıç, gözü açıkların elindeki keskin bıçak olur. Örneğin 367 çıkarılır, hükümetin paçasına yapışılır. Hukuk siyasettir zaten, tam siyaset olur.
Hukuk ve demokrasi denmeye devam edilir.. Ama gelin görün ki, açıktan da dile getirilen Osmanlı özentisi içinde, beğenilmediğinde, PKKye yardım kulpu takılarak, örneğin Kürt burjuvalarının mallarına mülklerine el konması yasaya geçirilmek üzeredir. Ve buna da hukuk denecektir.. Hukuk önünde eşitlik denecektir!
Ferhat Sarıkaya, eski Şemdinli Savcısıydı.. Büyükanıtın ağırlığı zamanında gaf yapıp Şemdinli soruşturmasına onu da karıştırdığında HSYK tarafından derhal görevden alınmış, avukatlık yapması bile yasaklanmıştı. Hukuktu işte! Hiç siyasal değildi! Üstünlerin hukukuydu denip değiştirildiğinde, artık hukuk döneminin başladığı iddia edildi, ama eski tas eski hamam devam edildi. Olanca bürokratik diktatörlükün, askeri vesayetin yıkıldığı ve derin demokrasiye ulaşıldığı iddialarına karşın değişen bir şey olmadı: Bu kez Deniz Feneri savcıları görevden alındılar. HSYK tarafından..
En son MİT Müsteşarı ve eski görevlilerinin sorguya çağrılması örnektir. Hukukun ne denli siyaset olduğunun kanıtıdır. İşe gelene hukuk dendiğini ya da iki dudak arasına sığdırıldığını göstermiştir. Yine bir Sarıkaya, MİT Müsteşarını çağırmıştır sorguya.. Ama Müsteşar Başbakan tarafından atanmış ve kefil olunmuşlardandır. Hemen görevden alınmıştır. Sorgu konusu soruşturmayı polis adına yürüten iki polis müdürü ile birlikte. Hukuktur! İki dudak arası siyasettir! Üstelik bir özel kanun çıkarılarak bir daha MİTin soruşturulma girişimi olanaksızlaştırılmak istenmektedir. Hukuktur. Yasaya bağlanmıştır. Ve siyasete! Yürütmenin abartılı yüceltilmesi ve yargı ve yasamanın da yürütmeye bağlanması, faşizmin en belli başlı eğilimlerindendir.

niyazicicek    01 Şubat 2012 10:34 | corum
Herkes kendi safına doğru!
BAŞYAZI
İhsan Çaralan
caralan@evrensel.net Bölgedeki gerilim, Türkiyenin başlıca iç ve dış sorunları üstünde kendini daha çok hissettirdikçe, herkes kendi safını daha açık belirlemek zorunda kalıyor.
AKP, yandaşları ve sağ ve sol milliyetçi ırkçı, şoven odaklar Türkiyenin çıkarları için bağırıp çağırıyor, bir birleriyle de boğazlaşıyor gibi görünüyorlar. Ama Fransanın Ermeni soykırımına hayır diyenlere ceza verme yasasını çıkarması onları birleştiriyor ve iş birliklerini ortak mitingler düzenlemeye kadar vardırıyor. İzleyenler görüyor ki meğer MHP, AKP, çeşitli sağ ve sol milliyetçiler aynı saftaymışlar!
Sadece Ermeni soykırımı konusunda değil, Kürt sorununun çözümünde de aynı cephe oluşmuş durumda. AKP ve her soydan ırkçı, şoven, ulusalcı, milliyetçi odaklar Kürtlere karşı, Kürtlerin haklarını talep eden ve özgürlük isteyen Kürt siyasi odaklarının Türkiyeyi bölmek istediği nden başlayıp, Kürt siyasi güçlerini, bölgede emperyalist müdahalenin Truva Atı olmasına kadar emperyalizmin iş birlikçiliği ile suçladılar. Böylece kendi ırkçı, şoven tutumlarını emperyalizme karşı olmak üstünden aklamaya çalıştılar.
Ancak bölgedeki gelişmeler, ABDnin bölgeye müdahale için strateji yenilemesi, AKP Hükümeti ile gerçek bir iş birliği içine girmesi, ABDyi ve onun bölgedeki gerçek iş birlikçilerini çıplak gözle görülür hale getirmiştir.
Bölgeyi Sünni-Şii çatışması üstünden biçimlendirmek için Suriye ve Iraka yönelik artırılan baskılar, İranı kuşatma stratejisinde Türkiyenin koçbaşı role soyundurulması elbette AKP Hükümetinin ABD ile nasıl bir içli dışlı olma hali içinde olduğunu açıkça göstermektedir. ABDnin bölgedeki yeni saflaşma hamlesini Sünni-Şii çatışması üstünden yapmak istediği ve bu politikanın bir dayanağının da Sünni Kürtleri BDP ve PKKnin etkisinden kurtararak AKPnin dolayısıyla batı emperyalizminin stratejisine yedekleme olduğu da artık apaçık ortadadır.
Bütün bu gelişmeler AKPnin Kürt sorununu çözmek için geçtiğimiz yazın sonunda, Diyanet İşleri Başkanlığını, imamları, müftüleri, tarikat ve cemaatleri, meleleri, BDP ve PKKnin savunduğu Kürt sorununun çözümüne karşı hükümetin yanında aktif bir mücadeleye girmeye çağırması, Amerikan stratejisinin Türkiyenin Kürtlerine yönelik yedekleme girişimlerinin özgünleşmiş halidir.
Elbette bu gelişmeler yeni değildir ve daha 2007nin 5 Kasımındaki Erdoğan-Bush görüşmesinden beri; ABD ile uzlaşmayan Kürt siyasi güçlerini tecride yönelik politikalar, bugün, içeride ve dışarıda askeri operasyonlar, legal alandaki Kürt siyasetçilerin, gazetecilerin, avukatların, sendikacıların tutuklanması kampanyasına kadar gelmiştir. Böylece ABD stratejisiyle ortaklaşan AKPnin bu tutumunda AKP yalnız da değildir. MHP, İP gibi şiddetli AKP karşıtı partiler, çeşitli sol ve sağ ırkçı-ulusalcı çevreler aynı çizgide, ABDnin bölge stratejisinin ifadesi olan AKP Hükümetinin politikalarında birleşmiş bulunmaktadırlar. Eleştirileri de, çok gürültülü olmasına karşın, AKPnin Kürtlere, Kürt siyasilere karşı yeterince sert olmamasıyla sınırlıdır.
Önceki gün ABDnin bölgedeki stratejisini ve AKPnin Kürtlere karşı giriştiği baskıları ve sindirme girişimlerini DTK toplantısında değerlendiren DTK Eş Başkanı Ahmet Türk şunları söyledi: Kürt halkı emperyalist politikalara yedeklenmediği için emperyalist devletlerin hedefi olmuştur. Verdiğimiz mücadeleyle emperyalizme teslim olmamanın ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Türkiye (hükümet), Kürtlerin mücadelesini bastırmaya çalışırken emperyalist politikalara destek veriyor. diyerek aslında Kürt sorunundaki son yıllardaki gelişmelerin özünü ortaya sermiştir. Böylece AKP Hükümeti etrafında Kürtlerin taleplerine karşı oluşan koalisyonun emperyalizmin iş birlikçisi karakterini ortaya koymuştur.
Herkesin kendi safını belirlediği bir diğer önemli konu da Kıbrıstır. Rauf Denktaşın ölümü vesilesiyle de bir kez daha gördük ki, AKPden, devletin çeşitli kurumları, MHP, sağ ve sol milliyetçi, ulusalcı parti ve çevrelere kadar özü itibariyle iş birliği içindedirler.
Dolayısıyla bugün bu çevrelerin birbirlerine yönelik eleştirileri gelip geçicidir ya da ayrıntıya dairdir.
Bölgede emperyalist müdahale derinleşip etkisini artırdıkça bu odakların AKP etrafındaki birliği daha da sıklaşacak görünmektedir. Çünkü çelişmelerin derinleşmesi, bölgede antiemperyalist mücadele etkenlerinin yükselmesi, emperyalizmin iş birlikçilerini de daha net tavır almaya zorlayacaktır.
Ermeni, Kürt, Kıbrıs sorunu, özgürlüklerin genişlemesine ilişkin talepler karşısında oluşan cepheler ve onlara karşı Türkiyenin demokrasi güçleri ve Kürt siyasi güçlerinin demokrasi mücadelesinin yanı sıra antiemperyalist mücadelede daha ileriden bir ortak mücadele mevzisine girmeleri, HDK vb. örgütlenmelerinin mücadele mevzisi daha da net biçimde belirlenebilecektir.
Dönem netleşme, herkesin kendi safını belirleme dönemidir.

yaylacik-gopsen(serk    25 Ocak 2012 20:07 |
ya arkadaşlar,değerli yaylacıklılar,cevval muhafazakar arkadaşlarım.Eleştiri iyidir,güzeldir.Bilen tarafından,akil adamlar tarafından yapılırsa karşı taraf için geliştiricidir.buna saygımız var.yav kardeşim Alevilik nedir bilmeden,yol nedir bilmeden,müslümanlık nedir bilmeden,ahlaki değer nedir bilmeden,insani değer nedir bilmeden üstelik kendi yanlışını da doğru diye duyurmaya bunada kendin inanmaya çaba harcıyorsun.Aleviliği ne kadar yaşıyorsun bunu kendine soruyomusun hiç?sonrada kalkıp yaptığınız iş yanlış diyosun.gelin derneğinize doğruyu siz yapın çok bilen köylüm.
köyümüzde bir tane 'cem evi' var mı var.oranın üst katı salon mu salon.o salonda düğün yaptınız mı yaptınız içtin mi içtin eeeeeeeehhh.yoksa biri köyde olunca alevilik olmuyo mu,allaha uzak mı oluyosun baba.burdaki salonda yapılan etkinliğe de sofuca yaklaşıp konuşuyosun.
sizler neyi referans alarak bunun doğru olmadığını ifade ediyosun,hangi kaynağı baz alıyosun.kaç defa elinize kutsal bitap alıp okudunuz,makalatı okudunuz
mu?
3 TEMMUZDA YOKSUNUZ,HACI BEKTAŞ ANMA TÖRENLERİNDE YOKSUNUZ,GELİP İBADETİNİZİ YAPMAZSSINIZ ondan sonra laf.bu durum şuna benziyor:adam hırsızlık yapıyor sonrada çıkıp hırsızlığın kötü olduğunu söylüyor..
hani yaşlı insanımı anlarım da ya 20-30 yaşındaki adam nasıl oluyor da bu kadar yobaz,muhafazakar olabiliyo saşırıyorum.
orda bir köy var uzakta.gitmesek de görmesek
de o köy bizim köyümüz diyerek kendi değerlerinize sahip çıkamazsınız.sayın arkadaşlar o vakfa gidip orayı gördün mü?ya da kaç defa gidip ibadetini yaptın sen yahu.önce evinin önüne bak sonra gel bizi eleştir kardeşim.HACI BEKTAŞ KURT İLE KUZUYU BİR ARAYA GETİRMİŞ sen kendine küssün kardeşim.önce kendinle,köyünle barış kardeşim.senin adın:ali,bektaş,cafer,deniz,cem olduğu için sen,senin çocukların bu ülkede nerde çalışıyor sayın bilgili,bilge kardeşim.otur önce beynindeki yobaz fikirleri at bunu düşün.SANA TAFSİYEM OKU,DÜŞÜN,SONRA KARŞIMA ÇIK ELEŞTİR BENİ GÜZEL KÖYLÜM.benim babamın yaptığı inşaat yarı kaldıda ben onun için uğraşmıyorum arkadaş.burda ki amaç köy için derdimizi anlatamadık sanırım.sizin için sizinle kötü oluyorum ben ya.bana ne demek de istemiyorum ama sanırım diyecem.bundan sonrası anlayana........YKYDKD ADINA SERKAN İÇBUDAK

Yalçın ÇEVİK    22 Ocak 2012 15:54 | Amsterdam
Değerli Üyelerimiz,
Değerli Göpsenliler,
Sevgili Dostlarımız,

Hepinizin bildiği gibi, yönetim kurulumuzun daha önce aldığı karar üzerine 21 Nisanda genel kurulu yapılması duyurulmuştu.

Fransa, Hollanda, Belçıkadaki ve Almanyadaki üyelerimiz yaptıkları yazılı ve sözlü başvurularıyla;
a) Bu tarihin izinden sonrasına (ekim yada kasım) alınmasına,
b) Mümkünse üyelerin masrafları dernek tarafından karşılanmak üzere iki günlük bir dinlenme ve çalışmayı kapsayacak şekilde bir otelde kalınması,
c) Genel Kurulunda yapılacağı bu hafta sonunun kaynaşma, paylaşma ve çözüm üretme çalışmasına, dönüştürülmesine,
önerilerinde bulunmuşlardır.

Bu öneriler, yönetim kurulumuz tarafından 21.01.2012 tarihinde görüşülmüş, üyelerimizin talep ve istekleri yerinde bulunmuştur&
Buna göre:
1. Genel Kurul tarihi kasım ayına ertelenmiştir (organizyon nedeniyle, yer ve zamanı daha sonra duyurulacaktır),
2. Üyelerimizin isteği üzerine, kaynaşma, paylaşma ve çözüm üretme çalışmasına, dönüşmesi amacıyla yapılacak bu toplantının, genel kurul ile birleştirilmesi,
3. Üyelerimizin talebi üzerine alınan bu kararın yaşama geçirilmesi için katılacak üyelerin kaç kişiyle katılacaklarının tespiti ve şimdiden kayıtlarının alınmasına,
4. Organizasyonun başarılı olması ve katılımcıların rahatlarının sağlanması için gerekli çalışmaların yapılması,
5. Daha önce verilen tarihte de Köln de bir dertleşme ve önerileri toplama günü yapılması, bu toplantıya üyelerimizle birlikte, Göpsenlilerin ve dostlarımızın katılımını sağlamak&
6. Otellerden fiat alınması, katılacak üyelerimizin listesinin oluşturulması ve programın hazırlanması için görev dağılımın yapılması,
konularında görüş birliğine varılmıştır.

Daha önce duyurulan genel kurul tarihi iptal edilmiştir.

Siz değerli üyelerimizin isteği üzerine alınan yukardaki kararlara bağlı olarak yapılacak organizasyona katılcağınızı, özlediklerinizle ve sevdiklerinizle bir araya gelerek güzel bir hafta sonu geçireceğinizden eminiz.

Bu nedenle, iyi planlanabilmesi ve organize edilebilmesi için şimdiden yönetim kurulundaki görevli arkadaşlarımıza isimlerinizi, katılacak kişi sayısı ve önerilerinizi bildirirseniz seviniriz&

Duyarlılığınız ve katkılarınızdan dolayı şimdiden teşekkürlerimizi sunarız&

Saygılarımızla!

GYDKD Yönetim Kurulu adına
İsmail Özşahin
(Başkan)

(NOT: Derneğimize üye olmayan Göpsenliler ve Dostlarımızda masraflarını kendileri karşılamak üzere, isterlerse başvuruda bulunabilirler, bu ayrıcaklı buluşmaya katılabilirler&)

ea55    19 Ocak 2012 08:54 | çorum
serkan başkan çok yaşa

vahit ozsahin    18 Ocak 2012 21:31 | belcika antwerpen
vahitozsahin19@hotmail.com
21 nasana aldiginiz genel kurul kararina biz aylece o tarihi uygun bulmuyoruz gelecek bir tarihe ertelemesinde yanayiz yalcin cevikin önerisini ve izinde sonraki bir tarihi benimsiyoruz saygi ve sevgilerimle vahit ozsahin

yaylacik-gopsen    17 Ocak 2012 08:56 |
ÇORUM YAYLACIKLILAR YARDIMLAŞMA VE KÜLTÜR DERNEĞİ

21/01/2012 TARİHİNDE SAAT:19:00 DA HACI BEKTAŞI VELİ KÜLTÜR DERNEĞİNDE YAPILACAK OLAN BİRLİK CEMİMİZE TÜM YAYLACIKLILAR DAVETLİDİR.

YKYDKD YÖNETİM KURULU

Senol OZSOY    16 Ocak 2012 00:24 | LYON
Fransadan Selamlar,Sevgiler
Bektas OZSOY Niyazi OZSOY Mehmet MERCAN ve Senol OZSOY
Fransadan Oneri ve Dusunceler
Sayin Baskan , Degerli Yoneticiler,

08/01/2012 de Yonetim kurulu toplantisinda Olagan genel kurul toplantisinin 21 nisan 2012 de yapilmasi icin karar aldiginizi ogrenmis bulunuyoruz.
Oncelikle bugune kadar yapmis oldugunuz basarili ve olumlu hizmetten dolayi hepinizi ayri ayri kutluyor ve tesekkur ediyoruz.
Bundan sonraki surecte birlik ve beraberligin on planda olmasi tum gopsenlilerin dayanisma ve paylasim icerisinde olmalarini diliyoruz.
Sayin baskan ve degerli yoneticiler her ne kadar bizler bir birimizde uzak olsakta gonullerimiz hep yakindir .Sizlerin onculugunde Dernegimiz uyeleri ve dostlarimizin katkilariyla koyumuze ve koylulerimize buyuk hizmetler verdigi,ayrica yardimlarda bulundugunu biliyor ve goruyoruz. Dilegimiz bu yonetimle yolunuza daha guzel basarilara imza atmanizdir.
Sayin Baskan ve yonetim kurulundaki tum yoneticiler
biz farnsadaki gopsenliler olarak 21 nisandaki olagan genel kurul toplantisina katilamayacagimizi belirtmek istiyoruz. Nedinede daha once belirlenmis dugun ve etkinliklerin olmasidir. Yalcin cevik arkadasimizin onerisini olumlu ve dogru olacagina inaniyoruz. Mumkun olursa baska bir tarihe plan ve projelerle yapalim.
Gelin dernegimizin genel kurul toplantisini baska bir tarihte avrupanin her hangi bir sehrinde iki gunluk bir kamp yaparak,genis kapsamli bir calisma imkani bulalim .Ayni zamanda bu iki gunluk kamp icerisinde birlikte hasret giderelim coskulu, eglenceli bir donem gecirmenin tadini cikarip bizlere yakisir bir genel kurul duzenleyelim.
Bu vesileyle gopsenliler her konuda bol zaman icerisinde gorus alis verisinde bulunarak yakinlasmalari ve kaynasmalari saglanmis olur diye dusunuyoruz.Tabiki bu tur organizelerin saglikli ve basarili gecmesi onemli dilegimizdir .
Bunun maddi tarafida bir defaya mahsus Dernek tarafinda odenerek uyelere mal edilmemesi olumlu olacagini dusunuyoruz.
Uyelerimiz Bu gune kadar vermis olduklari emek ve destegin az da olsa karsiligi olarak gormek gerekir diye dusunuyoruz.
Ayrica tum uyelerin bu konu hakinda dusuncelerini yonetim kurulumuzdaki arkadaslarimizla paylasmasini yararli olacagi gibi calismalarinada kolaylik saglayacagini dusunuyoruz .

Sayin baskan, degerli yoneticiler dusuncelerimizi ve onerilerimizi dikkate alacaginizi diliyoruz,alacaginiz her turlu karar saygi duyacagimizi ve desetek ve katkilarimizi esirgemeyecegimizi bilmenizi isteriz.Hepinize basari dileklerimizle saygilar sunariz.
Guzel ve saglikli gunlerde gorusmek dilegiyle.

15 Ocak 2012

NİYAZİ CİCEK    06 Ocak 2012 11:40 | corum
niyazicicek19@hotmali.com
12 Eylülle hesaplaşma mı şov mu?
BAŞYAZI
İhsan Çaralan
caralan@evrensel.net 12 Eylül Cuntasının Lideri ve Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında savcılık, bir iddianame hazırlayarak, müebbet hapis cezası istemiş. Eğer mahkeme iddianameyi kabul ederse yargılama başlayacak!
Bu durumu fırsat bilen yandaş basın ve AKP propagandacıları, Bakın 12 Eylül cuntasını da yargılıyoruz. Bu ülkede kimsenin cesaret edemediği cuntaya dokunuyoruz diye hava atarken; ülkede 12 Eylül cuntasını aratmayan hak-hukuk tanımazlıkları, tutuklama kampanyalarını, sonu gelmez iç ve dış askeri operasyonları, sivilleri bombalarla katletmeye varan şiddeti, mazur ve haklı göstermeye çalışıyorlar.
Peki, 12 Eylül cuntacılarını yargılama girişimi gibi sunulan gelişmelerin, 12 Eylülle cuntacılıkla hesaplamayla bir ilgisi var mı?
Soruya yanıt vermek için hesaplaşma kavramını biraz açmakta yarar var. Ama soyut bir açıklamadan öte, dünyada cuntalara karşı mücadeleyle ilgili yapılanlar üstünden.
Şöyle ki;
Bu tür bir hesaplaşmanın her zaman iki boyutu olmak zorundadır.
Bunlardan birincisi ABD ile hesaplaşmadır. Çünkü 2. Dünya Savaşı sonrasındaki Türkiye, Yunanistan, Arjantin, Brezilya, Panama, Honduras, Bolivya, Filipinler, Tayland, İran, Vietnam gibi ülkelerdeki bütün cuntalar, ABDnin ve NATOnun planlayıp devreye soktuğu darbelerdir. Bu yüzden de eğer bu cuntalarla bir hesaplaşama olacaksa; hele de dönemin ABD Başkanı Cartern Bizim çocuklar yapmış, endişe edecek bir şey yok! diye dünyaya ilan ettiği 12 Eylül cuntasıyla bir hesaplaşma yapılacaksa önce ABDnin, NATOnun Türkiye ile ilişkileriyle, onların Türkiyede kurduğu kontrgerilla örgütleriyle hesaplaşmak gerekir.
İkincisi ise, cuntada rol alan, onu yöneten ve onlara suç ortaklığı yapan kişilerin yargılanıp cezalandırılması elbette önemlidir. Ama daha önemlisi cuntanın kullandığı şiddet mekanizmasının; MİT, emniyet, bürokrasi ve asker içindeki gizli ve açık halka karşı suç işlemek için oluşturulmuş mekanizmaların dağıtılması, buradaki, her kademeden sorumlu kişilerin cezalandırılmasıdır. Yunanistan ve Arjantinde cuntalarla hesaplaşma kısmen de olsa bu ikinci boyutuyla yapılmıştır.
Ne var ki gelmiş geçmiş, her biri 12 Eylül cuntasından şikayet eden hükümetler, ne de bugünkü AKP Hükümeti (Cunta sonrasında geçen 29 yılın 10 yılı AKP Hükümeti dönemidir), 12 Eylülle hesaplaşmayı gündemlerine almadıkları gibi akıllarından geçirdiklerini gösteren en küçük bir belirti de yoktur. Çünkü cunta liderleri dışındaki işkenceci, katil, darbe destekçisi, kontracı kadroların sorgulanması ve yargılanması önünde bir yasal engel yoktu!
Peki, bugün Evren ve Şahinkaya için yapılmak istenen nedir?
Yapılmak istenen, artık yüz yaşına yaklaşmış, ne ceza verilirse verilsin umursamayacak, belki sağlık nedenleriyle mahkeme huzuruna bile çıkarılamayacak, iki cunta liderinin, ABD ve cuntanın sıkıyönetim komutanları ve her kademeden görevlilerinin işlediği sayısız insanlık suçundan soyutlanarak mahkemeye çıkarılmak istenmesidir.
Bu gerçekler ışığında bakıldığında; yapılmak istenenin gerçek bir mahkeme, cuntanın mahkumiyeti, ABDnin, cuntanın, onun sorumlularının sorgulanması ve yargılamasının; cuntacılar, halk düşmanı kadrolar ve örgütlenmeler ve cuntacılık kültürüyle bir hesaplaşama değil; iktidarı elinde bulunduranların ucuz şovu olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Evet, bu şova pirim veren bir ortam vardır (Yoksa bile hükümet, elindeki büyük medya gücüyle bunu oluşturabilmektedir) ve AKP Hükümeti de bunu kullanmaktadır.
Yoksa; cuntaymış, cuntanın başı Kenan Evren, onun sağ kolu Tahsin Şahikayaymış, onların hesap vermesiymiş, cuntacılık kültürünün derin kökleriymiş, bunlar umurunda değildir AKP ve hük

hüseyin    04 Ocak 2012 20:21 |
DEVLET YARDAKÇILIĞI VE AHLAK

AHMET ALTAN

Devletin içindeki zehri temizlemeden o devleti on yıl boyunca yönetmeye kalkarsan, o devletin en tepesine tırmanabilmek için kendi halkına arkanı döner, devletin yardakçılığına soyunursan, o zehir kaçınılmaz olarak senin damarlarına da akar.

Sen de zehirlenirsin.

Zehirlenmiş bir devletin zehirlenmiş bir parçası haline gelirsin.

O zaman başlarsın tehditlere, yalanlara, saptırmalara, iftiralara.

O yönettiğini sandığın devlet senin emrinde halkını bombalar, sen devlete sahip çıkarsın.

Bir özür bile dilemezsin.

Senin başbakanlığını yaptığın devlet bu ülkenin 35 çocuğunu bombalarla parçaladı.

Ya seni kendi yönetimindeki devlet tuzağa düşürdü...

Ya sen bile bile öldürttün.

Hangisi?

Biz senin tuzağa düşürüldüğünü düşünüyorduk ama sen bombacılara sahip çıkarak, gerçekleri halkından saklayarak, olayları saptırarak, tuzağa düşmediğini anlattın bize.

O zaman öldürülen çocukların hesabını ver.

Devlet halkını bombalamadı diye tepineceğine, devlet halkı nasıl bombaladı onu anlat.

O insanların ölüm emrini kim verdi?

Niye verdi?

Tugay komutanımla konuştum diyorsun, tugay komutanın sana bir dakika başbakanım, sınır karakoluna bir sorayım, orada gerçek kaçakçılar var mı demedi mi?

Demediyse niye demedi?

Niye bombardıman başlamadan önce durumu kontrol etmedi?

Sordun mu bunu o senin tugay komutanına?

Sen milletin bir parçasıydın işbaşına geldiğinde, devletin bu millete yaptıklarına karşı çıkıyordun, gidip milletinle konuşuyor, milletine danışıyordun, devletin suçunu saklamaya çalışmıyor, devletin suçlarını aydınlatmaya, engellemeye uğraşıyordun, şimdi devlet yardakçılığına soyununca sadece istihbaratçınla, generalinle, komutanınla konuşuyorsun.

Sorsana o köydeki insanlara o gece neler olduğunu.

Bak BDP Eşbaşkanı Demirtaş sormuş: Son bir aydır her gün gidiyorlar. Son bir aydır karakol izin vermiş durumda. 50 ve 100er kişilik gruplar her gün katırlarla gidiyorlar. 28 aralıkta öğlen saatinde devletin karakolunun önünden gidiyorlar. Kaç kişinin gittiğini karakol biliyor. İki yol var, ikisi de karakolun önünden geçiyor. Bunların hepsi tanık anlatımıdır. Alışverişini yapıyorlar, geri geliyorlar. Öğlen geçtikleri iki yol da akşam saatlerine doğru köyün girişinde askerler tarafından kapatılıyor. İlk köylü grubu köye girmek üzereyken onlara kılavuzluk yapan bir kişi Askerler köyü kapatmışlar, bekleyin diyor. Askerler mallarına el koyarlar diye bekliyorlar.

Sana komutanların bunları anlatmıyor, değil mi?

Anlatıyorlarsa da sen bize anlatmıyorsun.

Biz senin dün yaptığın konuşmadan Uludere ile ilgili ne öğrendik?

Hiçbir şey.

Bir sürü boş laf.

Manasız bir bağırış çağırış.

Bu devletin zehrini yutan, milletiyle böyle konuşur zaten, korkutmaya çalışır, tehditler yağdırır, iftiralar atar.

Senin komutanların bunları daha önce çok yaptı, şimdi onların yerine sen yapıyorsun, yaşadığımız büyük değişim bu oldu, gerçek generaller yerine sivil postuna bürünmüş generaller çıkıyor artık karşımıza.

Bize, o sınır karakolunun varlığından haberdar olduğu 35 çocuğu nasıl, neden, kimin emriyle öldürttüğünüzü anlatmıyorsun, o akşam sınır karakoluna neden danışmadığınızı anlatmıyorsun, danıştıysanız karakolun size gerçeği niye söylemediğini anlatmıyorsun, yanlış istihbaratın nereden geldiğini anlatmıyorsun, o istihbaratı neden çek edemediğinizi anlatmıyorsun, sen bize hiçbir şey anlatmıyorsun bu katliamla ilgili.

Bu çocukları niye öldürdünüz, bize bunu söyle.

Niye bir özür bile dilemediniz?

Bu umursamaz, aldırmaz, devlet yardakçısı hallerinizle bütün bir Kürt halkını da kurban haline getirdiniz, sadece o çocukları bombalayarak değil, o bombardımandan sonraki o korkunç umursamazlığınızla bu ülkeyi hiç kimsenin beceremeyeceği biçimde böldünüz.

Ölenler Türk askeri olsa o kürsüde öyle mi konuşacaktın?

Askeri sivilden, Türkü Kürtten üstün gördüğün için öyle konuştun, senin gibiler yıllardır öyle gördüğü için zaten bu ülkenin acıları hiç dinmiyor.

Yazık sana, şu düştüğün hale bak, milletin yiğidiydin, devletin oyuncağı oldun.

Bir de kalkmış hiç yüzün kızarmadan bizim gazeteye laf ediyorsun, bizim gazetenin arkasındakileri, emelleri, amelleri biliyormuşsun.

Bu gazetenin arkasındakilerle, gizli emelleriyle, amelleriyle ilgili ne biliyorsan dürüst bir adam gibi lafı dolaştırmadan açıkla.

Açıklayamazsın çünkü yalan söylüyorsun.

28 Şubatın andıççı generalleri gibi iftira atıyor, kendi ahlakından da hepimizi kuşkuya düşürüyorsun.

Değer miydi bir Köşk için bu zillete?

Değer miydi gidip devletin zehrini içmeye?

Bak sen de zehirlendin sonunda.bu yazıyı çok beğendiğim için sizlerle paylaştım.

yaylacik-gopsen    03 Ocak 2012 10:35 |
SİTE YÖNETİCİ ARKADAŞLAR SANIRIM SİZ DAHA ÇORUM DERNEĞİNİN ESKİ KADROSUNU GÖSTERİYOSUNUZ.BİZ İÇİÇEYİZ FAKAT YİNEDE DÜZELTİLİRSE SEVİNİRİM.AZ ÖCE YAZDIĞM YAZI SERKAN İÇBUDAK DİYE YAZILIRSA UNUTMUŞUM ADIMI YAZMAYI.YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

yaylacik-gopsen    03 Ocak 2012 10:31 |
SAYIN MUHTARIMIZA O GÜZEL VE GERÇEĞİ SUNAN YAZISINDAN DOLAYI TEŞEKKÜREDİYORUM.EVET GÜZEL BİR EGLENCE PROĞRAMI YAPMAYA ÇELIŞTIK.BEN ÇOK ÇOK EĞLENDİM ALDIĞIMIZ OLUMLU CEVAPLAR HERKESİN EĞLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR.GÖNÜL İSTERDİ Kİ HERKES KATILSIN AMACIMIZ BUYDU.UMARIM DİĞER ETKİNLİKLERDE BUNU GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ.YAAA BENİM ANLAMADIĞIM ŞEY BİZ NEDEN BİR ARAYA GELMEKTEN KORKUYORUZZZZZZZ.BUNU YENELİM.BİZİM BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIIZ VAR BU BİR GERÇEK.BİZLER BU NOKTA DA CEHALET TOHUMLARINI YOK EDECEZ.YENİ YILDA BİZİ YANİ KENDİLERİNİ YALNIZ BIRAKMAYAN HERKESE SAYGILAR.BİRDE O SÜREÇTE BİZİ EVİNDE SÜREKLİ AĞIRLAYAN GÜLSEREN TOPRAKÇI YENGEMİZE SONSUZ SAYGILAR SUNUYORUM.O GÜZEL SESİNDEN BİZİ MAHRUM BIRAKMADI.

SERKAN ICBUDAK (BASKAN)

hüseyin    01 Ocak 2012 11:51 |
YENİ YILA MERHABA DEMEK İÇİN ÇORUM YAYLACIK KÖYÜ YARDIMLAŞMA DAYANIŞMA DERNEĞİNİN DÜZENLEMİŞ OLDUĞU YILBAŞI KUTLAMASI ÇOK GÜZEL BİR ORGANİZASYON, GÜZELBİR COŞKUYLA KUTLANDI YAKLAŞIK 70 80 KİŞİNİN KATILIMIYLA ART NİYETLİLERDEN ÖN YARGILARDAN UZAK BİR HALK TOPLULUĞU İLE BİR ARADA KUTLANAN VE OLDUKÇA MÜKEMEL HAZIRLANMIŞ BİR PROĞRAM AKIŞI İÇERİSİNDE OLDUKÇA COŞKULU NEŞELİ GEÇTİ. PROGRAMI YÖN...ETİCİLERİNDEN DEGERLİ BAŞKAN SERKAN HOCANIN KONUŞMASINDA SONRA YİNE AYNI AİLEDEN FERHATIN TİYATRO SAHNESİ YER ALDI FERHATIN RAHMETLİ ENİŞTESİ BEKTAŞ GENÇDOĞANIN AİLESİNİN KONU OLDUĞU SKEÇTEN SONRA TEKRAR NARİN ÖZSOYLA YAKUP ÖZSOY ARASINDA GEÇEN BİR DİALOG SERGİLENDİ.KONUKLAR TARAFINDAN BU SKEÇLER BÜYÜK BİR ALKIŞ ALDI... DAHA SONRA ARAMIZDA BULUNAN YALÇIN ÇEVİK ARKADAŞIMIZIN KIVRAK VE GÜZEL BİR ŞEMAMEYLE HALAY COŞTU HA COŞTU ÖMRÜM BOYUNCA BÖYLE NEŞELİ BİR KUTLAMA DÜGÜN BAYRAM GÖRMEDİM DESEM İNANIN BU DERNEĞİMİZİN YÖNETİCİLERİ HEMDE EĞİTİMCİ OLAN ARKADAŞLARIMIZ ÇOK GÜZEL HAZIRLAMIŞLAR EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKÜRLERİMİ İLETİRKEN YILDA BİR KERE DEĞİLDE SIK SIK BÖYLE BİR ARADA NEŞELİ VAKİT GEÇİRMEK İSTERİM VEDE KATILMAYANLARADA GELİN CANLAR KALBİNİZDEKİ KİNİ NEFRETİ BIRAKIN BİR ARADA BARIŞ KARDEŞLİK İÇİNDE YAŞAYIP ÖMRÜNÜZÜ TAMAMLAYIN BU DÜNYADANDA HUZURLU GİDİN DİYORUM TÜM YAYLACIKLILARIN
PİYANGO VURMADI AMA EĞLENCE VURDU

YENİ YILINI KUTLAR SAGLIKLI NEŞELİ ŞANSLI BİR YIL DİLİYORUM BAŞKANIMIZ SERKAN YAKUP MESUT HOCAYA VE YÖNETİMDE GARİP ERCANA DESTEĞİ EMEĞİ GEÇEN HERKESE VE TÜM KATILIMCILARA MUTLU YILLAR DİLİYORUM..


209
Ziyaretçi Defteri Kayıtlar
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 »

Rasgele Resim

FACEBOOK

GOPSEN_YAYLACIK
      

Şiir Köşesi

Şiir Köşesi

ILETISIM BILGILERI

Dernek iletişim:

Adres:
Am Feldrain 76
D-50999 Köln
DEUTSCHLAND
 
 
 
Almanya: 00 49 2236 3028170
 
 
 
 
 
Belçıka: 00 32484 544538
Fransa: 00 33648 124486
Danimarka: 00 45 751 23 674
Avustralya: 00 613 84003652
Türkiye: 00 90 364 494 2136
Fax: 00 49 2236 3028170
E-Mail:
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.gopsentv.com  - www.yaylacik-gopsen.com
Hesap Numarası:
SPARKASSE KÖLNBONN
IBAN: DE08 3705 0198 1900 0871 96
SWIFT / BIC: COLSDE33XXX

 

Duyurular

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

AÇIKLAMA ve ÖZÜR

Değerli Üyelerimiz,

Hesaplarından aidatları çekilen arkadaşlarımızın da bildiği gibi, son iki aydır bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bazılarımızın hesabından ikikez çekilip, tekrar geri ödeme yapılmış, bazı üyelerimize de geri iade edilmemiştir.

Bildiğiniz gibi, Avrupa Merkez Bankası ve bağlı tüm Alman Bankaları havale, çek ve para çekme işlemleriyle ilgili köklü değişiklikler yapmışlardır. Bu değişikliğe derneklerin aidatları çekme ve havale yollama işlemleri de dahildir. Bu nedenle bizim hesap işlemlerinde de değişiklikler olmuştur.

Bu işlemler yapılırken, sistem daha uyarlanmadığı için hatalar oluşmaktadır. Elimizde olmayan bu nedenlerden dolayı oluşan hatalar nedeniyle özür dileriz.

24.09.2013 Günü banka ile yaptığımız toplantı sonucu, banka hatalı olduklarını kabul etmiş ve bu eksikliklerin en kısa sürede giderileceğini, ayrıca dernek zarara uğramışşsa bunu karşılayacaklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizden ve derneğimizden özür dilediler, bu özürü yazılı olarakta ileriki günlerde bize ulaştıracaklarını bildirdiler (mektup elimize ulaştığında sizlerle de paylaşılacaktır).

Oluşan bu hatadan dolayı üyelerimizin zarara uğramaması için elimizden geleni yapacağımızı bilmenizi isteriz. Tüm hesaplar kesinlik kazanınca, hangi üyelerimizden fazla aidat çekilmişse, onu gelecek ayın aidatıyla telafi edecegiz.

Yeniden özür diler, sabır, anlayış ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz...

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



KAHVALTIYA DAVET

Sample Image DAVETİYE  Sample Image

 

Avrupa Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyelerine, Göpsenlilere ve Dostlarına hizmet sunmaya devam ediyor...

 

Hollanda-Amsterdam (26-27 Ocak 2013), Belçıka-Antwerpen (8-9 Mart 2013) ve Fransa-Lyon (18-20 Mayıs 2013) buluşmalarından sonra,

 

şimdide  16.06.2013 Pazar günü saat 10:30 da Köln'de ASMALI KONAK'ta (Keupstr. 44-46) kahvaltıda buluşuyoruz.

 

Gönlümüzde, yüreğimizde ve aklımızda geçenleri paylaşmak, dostlarımız ve sevdiklerimizle özlem gidermek, eksiklerimiz ve hatalarımız üzerinde konuşabilmek ve güzel işler yapabilmek, projeler üretmek için kahve bahane olsun, hoş bir sohbette buluşalım istedik.

 

Tüm dostlarımızın, sevdiklerimizin ve üyelerimizin davetli olduğunu bilmelerini ve bu buluşmaya katılarak, sevgi ve coşkularını katmalarını bekliyor ve diliyoruz.

 

Sevgili Dostlar,

Değerli Göpsenliler

Saygıdeğer Üyelerimiz

Sevgili Gençler ve Çocuklar,

Dostluk ve sevgi temelinde bir acı kahvemizi içmeye bekliyoruz.  Bu davetimize katılırak, paylaşım temelinde sevinçlerimizi, mutluluklarımızı, sıkıntılarımızı ve acılarımızı konuşma ve dertleşme fırsatı bulmamıza yardımcı olmuş olacaksınız.

 

Sizleri bekliyoruz.... ve kendi evinizde hissettiğiniz bir ortamda görüşmek üzere....

 

Saygılarımızla!

 

Avrupa-GYDKD Yönetim Kurulu



DUGUNUMUZ VAR Dilan ve mehmetin dügünü

YENİ YAZILAR
Sayın Hasan TÜZÜNER' in kaleme aldığı
"UZAKLARDA BİR KÖY"
ve
"YAYLACIK - DERNEK DENETİM -TOPLANTI - KATKI VE NİTELİK"
YAZILARI, KENDİ KÖŞESİNDE OKURLARIMIZA SUNULMUŞTUR...

Kendilerine verdiği emeklerden dolayı teşekkür eder, saygılarımızı sunarız!

SİTE YÖNETİMİ


Mehmet Özay' ın Kırkı

10.04.2001 Tarihinde hakka yürüyen
rahmetli Mehmet Özay’ın
(Tülay Sarımercan’ın amcası)

kırkının yemeği yedirilecektir.

Tarih:
 29.05.2011 Pazar günü saat 13:00

Yer:
 Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)
 Ezgi Center (50933 Köln, Stolberger Str. 317)

Tüm sevenleri  ve dostları davetlidir..

Saygılarımızla!

Ailesi ve yakınları adına: Tülay ve Hasan Sarımercan



Engelliler, Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü ve Anma Yemeği nde Göpsen de (YAYLACIKta) Yeniden

Engelliler,  “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” ve Anma  Yemeği’ nde Göpsen’ de (YAYLACIK’ta) Yeniden Buluşuyor!

Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image Sample Image

“ Göpsen’ deki Engellilerle Almanya’daki Engellileri Buluşturma”  projesi ile başlattığımız etkinlikler çerçevesinde bu  yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz buluşma ayrı bir önem taşımaktadır.

2009 Yılında gerçekleşen birinci buluşma, tanışma, kaynaşma ve sorunları konuşma ve karşılıklı küçük hediyelerin verilmesi şeklinde geçmiştir.

2010 Yılında gerçekleşen buluşmada ise, bir adım daha ileri gidilerek, gereksinim duyan engelli kardeşlerimize, Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath’ ın katkılarıyla yürüme aleti, tekerlekli sandalyeler temin edilmiştir.

Bununla da yetinilmemiş, durumu yerinde tespit edilen ve eğitimine devam etmek isteyen bir genç kardeşimize de elektrikli ve benzinli bir engelli aracı temin etmek için büyük uğraşlar verilmişitr. Derneğimizin çağrıları, dernek üyemiz  ve köylümüz sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin  yoğun çabaları sonucu,  Hollanda’da yaşayan ve ismini açıklamak istemeyen bir yardım severin bağışıyla araç satın alınmış ve engelli kardeşimize, dernek temsilcilerimizin, Çorum derneğimizin yöneticilerinin,  muhtarımızın ve basının da hazır bulunduğu törenle teslim edilmiştir.

Yine 2009 ve 2010 da Çorum’ da engellilere hizmet veren  ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan çalışmalara ve etkinliklere kendi engellilerimizde dahil edilmiştir. Yapılan görüşmelerle de, bu kurumların engellilerimize ve ailelerine sahip çıkmaları, onlara gereken desteğin ve hizmetin verilmesi için girişimlerde bulunulmuştur.

Üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz bu yılki buluşma 02.06.2011 tarihinde yine Göpsen’ de olacak. Çok sayıda  engelli misafirinde katılacağı buluşma, yukarda da belirttiğimiz gibi, iki yönüyle ayrıca önem taşımaktadır.
Birincisi, bu buluşmada verilecek yemek dolayısıyla, genç yaşta aramızdan ayrılan,  ailesini ve tüm Göpsenlileri derinden üzen rahmetli Şenol İçbudak’ı anmış olacağız. Eşi ve çocuklarının isteği üzerine verilecek bu yemeğin, onun ruhunu şad edeceğini,  hayırlara vesile olacağını, içerden ve dışardan gelen engelli ve engelsiz tüm katılanların, O’na bildikleri dillerde, rahmet okumalarını ve dua etmelerini sağlayacak. Kendisinin de bir yardımsever olduğunu bildiğimiz, kardeşimizi de bir kez daha  anmış olacağız. Bu nedenle, aileye bu duyarlılığından dolayı teşekkür eder, yaptıkları bu hayırın tanrı katında da kabul bulmasını diliyoruz.

İkincisi ise, uzun süredir engelli olan bir kardeşimizin toplum yaşamına kazandırılması, evi dışındaki günlük gereksinimlerini giderebilmesi ve ailesinin üzerindeki yükünün hafifletilmesi amacıyla Lebenshilfe Porz/ Köln ve onun bir kuruluşu olan WMB Rösrath  ve Sevgili Yalçın Çevik kardeşimizin büyük çabaları sonucu,  yine Hollanda’da yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir hayırseverin katkıları ve derneğimiz aracılığıyla temin edilen elektrikli aracın teslim edilmesidir. Dileğimiz, bu gibi katkı ve yardımların sürmesi ve gereksinim duyan insanların yardımına anında koşulmasıdır.

Bu buluşamın bir başka anlamı da, muhtarımızın iki yıl önce vurguladığı ve tanımladığı “Göpsen-Almanya İnsanlık Köprüsü” nün kurulmasıdır.

Bu gibi anlamlı ve insanı açıdan huzur verici duyarlılık ve paylaşımların verdiği iç rahatlığını, maddi ve manevi tadı oradaki herkesle paylaşmaya bekliyoruz. İnsan olarak, Göpsenli olarak, dernek üyesi olarak en önemlisi  duyarlı birer varlık olarak,  dostluğumuzu ve  sevgimizi birleştirip, acıların ve sıkıntıların azalmasına, mutluluk ve sevinçlerin çoğalmasına ortak olalım...

Gelin canlar, bunları birlikte yaşayalım, birlikte paylaşalım, birlikte neşelelim, birlikte hüzünlenelim...

İki haziran ikibin onbir de Göpsen’ de buluşmak dileğiyle....

GYDKD – Avrupa, YYDKD-Çorum, Yaylacık Köyü Muhtarlığı



Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi


DUYURU

Değerli üyelerimiz, Değerli Göpsenliler ve Sevgili Dostlar,

Derneğimiz, sizlerin istek ve görüşleri doğrultusunda

“Futbol Turnuvası ve Mangal Partisi”

düzenlemiştir.

24.04.2011 Pazar günü yapılacak etkinlik saat 12:00 de

SC NORD
Rixdorfer Str. 56
51063 Köln (Mülheim)

adresindeki FUTBOL SAHASI’ında yapılacaktır.

İsteyen arkadaşlar takımlarını oluşturup (7 kişilik), 20.04.2011 tarihine kadar aşağıdaki telefon veya mail adresleri aracılığıyla dernek yönetimine bildirebilirler.

Organizyonun daha güzel olabilmesi için katılmak isteyen ailelerin önceden bilgi vermeleri rica olunur..

Ayrıca, bu organizasyona dernek üyesi olsun yada olmasın tüm dostlarımızın davet edilmesi, katılımın sağlanması için destek verilmesi, herkesin çaba harcaması ve sevdiklerimizin bilgilendirmesinin bir görev sorumluluğunda yapılması gerekliliğine inanmaktayız.

Vereğiniz destek, alacağınız görev ve katkılarınızdan dolayı  teşekkür ederiz.

Turnuvada görüşmek dileğiyle.... Saygılarımızla!

GYDKD – AVRUPA Yönetim Kurulu

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği 
                  (Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:  00 49 2202 97 90 621  - 00 49 221 17 03 965  - 00 49 221 680 89 787
          00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.de;  gopsenli@gmx.de

         www.yaylacik.eu - www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com 

                               www.yaylacik-gopsen.com  

 



Antwerpen Toplantısı

ANTWERPEN (BELÇIKA) TOPLANTISI

Değerli Arkadaşlar,
Sevgili Dostlar,
Daha önce (18.10.2010 tarihli) mektubuzda da belirtiğimiz gibi, derneğimizin çalışmaları  ve geleceği hakkında çalışmalar yapmak amacıyla iki tane bölgesel toplantının yapılacağını belirtmiştik.
Bunlardan birincisi, 13 Kasım 2010’ da Brilon’da gerçekleştirildi. İkinicisinin de Belçıka’daki temsilcilerimiz, üyelerimiz ve arkadaşlarla yapılan görüşme sonucu tarihi kararlatırıldı. Bu toplantının
27 Şubat 2011 tarihinde saat 12:00 te Antwerpen’de
yapılması uygun görüldü.
Burada yapılacak bu toplantının, daha verimli geçmesi ve doğru kararların alınabilmesi için
 o çevredeki üyelerimizin, köylülerimizin ve dostlarımızın tümünün katılması beklentimizdir.
Bu toplantılara katılarak, kendi düşünce ve görüşlerinizi toplumla paylaşacak, kararlara yön verecek ve derneğimizin geleceği hakkında söz sahibi olacaksınız.
Yapılacak bölgesel toplantılara, dernek üyesi olsun olmasın, çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız, köyümüz, köylülerimiz ve dostlarımız hakkında söyleyecek sözü olan herkes katılmalı ve düşüncelerini, beklentilerini ve eleştirilerini bizlerle paylaşabilmelidir...
Katılmak isteyenlerin, organizasyona yardımcı olmaları açısından, kaç kişi ile katılacaklarını aşağıdaki telefonlardan birine bildirmeleri (ya da yanıt olarak E- MAIL yazmaları) rica olunur

Saygılarımızla!

Avrupa-GYDKD Yön. Kur.

Organize: Bursal Mercan, Besin Özşahin (Tel.: 0032 477 511090 – 00 32 32 383946 / 0032 477 661399 . 0032 32303633 / yada derneğimizini irtibat telefonlarından - aşağıdaki telefon numaralarından) birini arayabilirsiniz....
___________________________________________________________________

Göpsenliler (YAYLACIKLILAR) Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği
(Kulturverein zur Solidarisierung mit den Menschen aus Göpsen e.V.)

ADRES:    D- 51469 Bergisch Gladbach, Mülheimer Str. 232       

TEL.:
  00 49 2202 97 90 621 - 00 49 221 17 03 - 00 49 221 680 89 787
            00 49 172 24 54 129 - 00 49 172 89 25 460 - 00 49 177 57 82 584

FAX:   00 49 2202 9790623 - 00 49 221 170 44 62
@ :    site@yaylacik-gopsen.com; gopsenli@hotmail.deBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.yaylacik.eu
- www.yaylacik.dewww.yaylacik.nl - www.gopson.com
                        www.yaylacik-gopsen.com



DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL DUYURU / RESUL ARSLAN - ISTANBUL

İstanbul Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, 12 yaş altı işitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir sağlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavi masrafları ve kullandıkları işitme cihazının ücretsiz karşılanacağına dair açıklamada bulunmuştur.
İhtiyaç sahipleri bağlantı kurarlarsa geçerlilik koşullarını araştırabilirim...

Resul Arslan / Istanbul
resul_arslan@mynet.com


Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

Bilgi Değişimi-Dernek-Planlama

 

Değerli Üyelerimiz,

Sevgili Göpsenliler, Değerli Dostlarımız,

 Derneğimizin geleceği ve yapacaklarımız hakkında kendimizi sorguladığımızda pekte iyi bir yerlere gelemediğimizi anlayabiliyoruz. Bu sorgulamayı, biz yöneticilerle birlikte, sevgili üylerimizin, Göpsenlilerin ve bugüne kadar yakınımızda olan değerli dostlarımızın da  yapmaları gerektiğine inanıyoruz.

Derneğimizin kalıcılığı ve geleceği için bu sorgulamanın yüksek sesle yapılmasının ve bununda üyelerimiz ve yönetimle paylaşılması gerektiği kanısındayız. Buna olanak sağlamak için, bu yıl sonuna kadar, biri Brilon (ALMANYA) diğeri Antwerpen (BELÇIKA) olmak üzere iki tane bölgesel toplantı yapmak istiyoruz.

Bu toplantılarda, „derneğimizin geldiği yer, yapamadıklarımız, çalışma sistemimiz, yönetim-denetim-disiplin-danışma ve diğer kurumlardaki aksaklıklar,  yapmak istediklerimiz, gençlerimizin ve kadınlarımızın aktif rollleri, program, tüzük, genel kurul“ konuları (ve ayrıca katılımcıların görüşleri) üzerinde konuşulacak, görüşler ve öneriler toplanacak, derneğimize yeni bir yol haritası çıkarılacaktır. (BİLGİ NOTU: Ayrıca bu mektup internet üzerinden de tartışmaya açılacak, katkı sunmak isteyenler tarafından konunun tartışılması sağlanacaktır).

 



ikinci özürlüleri bulusturma günü Dernegimizin destek ve katki sundugu Muhtarligimizin ve corum dernegimizin organize ettigi bulusma günü 06.06.2010 Pazar günü yapilacak. WMB Yetkilileri  (Almanya Rösrath`taÖzürlülere Barinma va Egitim sunan kurum )da Tekerlikli sandalye, yürüme aleti ve degisik hediyelerle  katkida bulunacaklarir. Ayrica gecen yil yaptiklari ziyarette cok menun olduklarini ve yeniden biraraya gelmek istediklerini Baskanimiz sayin İsmail Özşahine bildirmişlerdir. Bu vesile ile Başkanımız Çorum dernek basşkanımız sayın Niyazi Özmercan vede Köyümüz muhtarı Sayın Hüseyin Özsoyla irtibata geçerek gerekli organizasyonu yapmışlardır.
Köylülerimizin kendisini yanlız bırakmayacagını umut ediyor bu gezininde köyümüz ve köylülerimiz vede özürlülerimiz için bir umut ışığı olmasını temenni ediyoruz

GYYDK  Köln

ÖRGÜTLÜLÜK / İsmail Özşahin

AÇIKLAMA ve DUYURU

Köln, 09.05.2010

 Sample Image

Değerli Üyeler,
Sevgili Göpsenliler,

Üzülerekte olsa, son zamanda yaşamakta olduğumuz ve mahküm bırakıldığımız „DUYARSIZLIĞI, İLETİŞİMSİZLİĞİ, BANA NE'CİLİĞİ, SORUMSUZLUĞU hatta VURDUM DUYMAZLIĞI“ sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Değişik zamanlarda (yani sıkıntıların olmadığı herşeyin yolunda sanıldığı zaman) paylaşımdan, dayanışmadan, yoldaşlıktan, kardeşlikten, barıştan, mücadeleden, emekten, acılarlardan, siyasetten, kurtuluştan ve nice şeylerden söz ederek, kendilerinin bu mücadelerde var olduklarını, iyinin, güzelin ve doğrunun sürekli destekçisi olacaklarını, kötünün, yalanın, talanın ve sömürün karşısında ve takipçisi olacaklarını yineleyen bizler, üyelerimiz, Göpsenliler, dostlarımız ve sevenlerimiz ne yazıkki sınıfta kalmıştır. Hani hep diyorduk ya; „acılar ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalırlar, sevinçler ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalırlar“ ne yazikki bunu da yapamadık, bunu bile başaramadık….

Birliktelikten, dayanışmadan, paylaşımdan, … söz ettik, bölündük, parçalandık, azaldık ve güçsüzleştik… Bunuda başaramadık….

Eğitimden, okuldan, sağlıktan, başarıdan ve gelecekten, … söz ettik, birlikte çözebileceğimiz sorunları konuştuk, gelecek için umuttan söz ettik; olmadı „umutlarımıza“ kurşun yağdırdık….

Çocuklarımızdan, gençlerimizden, kadınlarımızdan ve onların özgür, güvenilir, sağlıklı geleceklerinden söz ettik; onların bir araya gelmemesi için sorunlar ürettik.

Dernek, dayanışma, güçbirliği dedik, o amaçla başımızı yola koyduk, sonunda „böl,parçala yönet“ oyununa kurban gittik.

Köyümüz, köylümüz, … dedik, onları da boylarına ve ceplerine göre gruplara ayırdık, yenilen yemeklerin kalitelerine göre isimlendirdik…

Bunların hiçbiri de yetmedi, düğün, cenaze ve kurbanlarımızı da sınıflandırdık. Ya kimimiz, o daha önce milletin efendisi olan „köylümüzü“ artık kendimizden saymıyoruz, ya da boyuna ve cebine göre önem grubuna yakıştırıyoruz. Bunu artık cenazelerimizde ve kurbanlarımız da da yapmaya başladık ve sonucununda nereye gideceğini tahmin edelim artık… Başkasının yıllarca beceremediğini kendimiz yapıyoruz.

Sonuncusuda (daha birçok neden var ama…) herşeye rağmen aramızdaki iletişimsizlik, yüzyüze ve gözgöze konuşamama, bugünkü teknolojiyi bu amaçla kullanamama ayıbımızdır. (Eğer bunu çocuklarımız aracılığı ile de kullanamıyorsak o da ayrı bir iletişimsizlik ayıbı sayılmalıdır.)

Bu sonuca nereden mi vardık, diye sorarsanız size kısaca birkaç örnek:

1.    Seksenli yıllardan sonra köyümüzdeki yıkım, talan, göç, emeğe ve toprağa hor bakma…

2.    Son yirmi yıllık köyümüzdeki muhtarlık seçimleri ve sonuçları…

3.    Derneklerimizin (Avrupa-Avustralya-Çorum) kuruluşları ve sonrası yaşanılanlar…

4.    Bunca yaşananlara nazaran, emekçilerin ve yoksul köylülerin alınterleriyle meydana gelen okul, sağlıkocağı, cemevi, morg, yollar, çeşmeler, internet,… vs bunların nasıl kullanıldığı…

5.    Son birkaç yıldır derneğimizin sitesi herkes tarafından bilinmesine karşın, ölülerimize ve ölü yakınlarına yönelik yazılan mesajlar

6.    Düğünlerimizin sitemizde yayınladığımız halde aynı yerlerde, aynı günlere denk getirilerek, insanlarımızın bir araya gelmesini önleme çabaları, yada birbirini önemsememe duyguları, dernek ve köy sitesinin takip edilmemesi gereken çönemin verilmemiş olması…

7.    Eğitime katkı maçlı yapılan gecelere, dernek toplantılarına, köyümüz ya da köylümüze yönelik etkinliklere katılmama, önemsememe…

Bunları kendinize göre çoğaltabilirsiniz… Ama hiç kimse, sitede „iki düğünün aynı güne denk geldiği haberine“ bakarak, „bundan birşey yok, olur böyle şeyler“ diyerek işin içinden çıkmaya kalmasın…. Aslında sorun tam da burada…. Bu Göpsenlilerin ve dernek üyelerimizin o kadar da örgütlü olmadıklarını, hatta örgütlülüğe inanmadıklarını gösterir.

Unutmayalımki, varlığımız ve gücümüz ne olursa olsun kişi olarak herbirimiz yalnızız, hatta bazende yapa-yalnızızdır. Ama hepimiz bir araya geldiğimiz de, orada „BİZ“ oluruz, sesimizin ve gücümüzün birleşmesi ile „yalçın dağlara“ „çılgın nehirlere“ hatta „denizlere“ benzeriz.

İşte bu bu yüzden diyoruzki, „kolay yem olmamak, zalime boyun eğmemek, kula kulluk etmemek, namerde muhtaç olmamak“ için „insanlık onurumuzla“ hep birlikte, herzaman ve sonsuza dek yaşayabilmek için, birlik olalım, örgütlü olalım, gücümüze ,inanıp güvenelim…

Daha güçlü, örgütlü ve mutlu yarınlar için gelin „elele“…

Saygılaımızla!

GYDKD Yönetim Kurulu Adına

İsmail Özşahin

(Bşk)



"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

"KOÇERO" olmak ya da "KOÇERO"lar yaratmak

Koçereo Destanı“ nı ya da öyküsünü birçoğumuz ya dinlemiştir ya da okumuştur. Bu destan ve öykülere göre herkesin kendine göre bir „Koçero“su vardır: Bu „Koçero“ kimi zaman yiğit, korkusuz, tavizsiz, hak arayan, haksızlığa boyun eğmeyen, bir kahraman hatta „başkaldırıdır“.
Kimi zaman yoksulun yanında yer alan, onun durumuna üzülen ve yoksulluğun son bulması için dağa çıkandır
Kimine göre de hak, eşitlik ve adalet için savaşan bir yüce kahramandır

Kimine göre de eşkiya, vatan haini, çapulcu…vs. olur.



Koyden Haber var  Sevgili Göpsenliler vede Göpsen dostları;Niyazi Özmercan Yönetimindeki” Yaylacıklılar yardımlaşma ve dayanışma derneği ‘ Yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla uyumlu bir şekilde hizmette sınır tanımıyorlar.Son olarak Demircibabaya vede aşağıdaki çeşmenin düzlüğüne çınar ağaçları vede çam diktiklerini demircibabaya çok geniş yol yaptıklarını dikilen çam ağaçları vede çınar ağaçlarının başkan Niyazi Özmercan tarafından karşılandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Umarız başkanın bu çabası tüm köylülerimize örnek teşkil eder.Ayrıca köyümüzdeki eski köy ilkokulunun  köy tüzel  kişiliğine alınması eğlence vede mesire alanına çevrilmesi için vali ile görüşmelerin devam ettiğini bu ve buna benzer haberlerin yeni açılan sitelerinde www.gopsen.com adresinde takip edilebileceğini duyurmuşlardır.www.yaylacık-gopsen.com site yönetimi olarak kendilerine teşekkür eder çalışmalarının daim olmasını temenni ederiz. Site Yönetimi

TEŞEKKÜRLER (!?)

  DUYARLILIĞINIZ (!?) İÇİN TEŞEKKÜRLER!

Bildiğiniz gibi, derneğimiz 20 Şubat 2010 tarihinde Köln’de “eğitime destek” amaçlı bir gece düzenledi, bu geceden elde edilecek gelirin tümü, üniversiteli kardeşlerimize ve özürlülerimize verilecekti.

 

Ne acıdır ki, sadece amacından dolayı gereken katılım sağlanamadı.... Bu gibi etkinliklere GÖPSENLİLER ve dostlarımız gereken duyarlılığı göstermediler ve önemsemediler, bu duyarlılıktan dolayı(!?) TEŞEKKÜRLER!!!!!!!!.



RESIMLER  Değerli Yaylacıklılar
05 Mart 2010 tarihinde köyümüz Göpsende gerçekleştirilen CEM ERKANINA ait resimler sitemizin Resiler menüsünden yayına sunulmuştur.
Resimleri beğeneceğinizi umut ediyor iyi eğlenceler diliyoruz.....

SİTE YÖNETİMİ

Göpsende Cem Erkanı  Değerli yaylacıklılar vede Yaylacıklı dostalarına önemle duyurulur.
05 Mart 2010 tarihinde köyümüzde Birlik cemi yapılacaktır.
Yer: Yaylacik köyü cemevi
Hareket yeri: Corum Alevi Kültür Merkezi önü
Hareket saati: 18:30

Köye topluca otobüs ile hareket edilecektir. Bu vesile ile tüm yaylacıklılar vede yaylacıklı dostları davetlimizdir.

Bu anlamlı günde köylülerimizin birlik ve beraberliğimize katkı yapmalarını önemle rica ediyoruz .
Birlik ve beraberkliğimizin daim olması dileklerimizle...
Tertip Komitesi adına:

Kazım Özerdogan Göktaş Uzuner


Başkan İsmail Özşahin'in Gece Konuşması

Değerli Konuklar,
 Sevgili Göpsenliler ve Değerli Üyeler,

Avrupanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den gelerek bizleri onurlandıran siz değerli konuklarımıza, sesleri ve sanatları ile destek veren değerli arkadaşlarımıza, bu gecenin hazırlanmasında emek sarfeden  sevgili arkadaşlarımıza, kısaca burada olan herkese hoş geldiniz diyor, katılım ve destek için herkese teşekkür ediyorum.

Sevgili Konuklar,
Avrupa - Göpsenliler Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneğimiz, 2004 yılında yine siz değerli dostlarımızın ve Göpsenlilerin çabaları ve katılımı ile kurulmuştur. O günden bugüne, Çorum ve Avustralya’daki Göpsenlilerde kendi aralarında dernekler kurdular , daha örgütlü, daha katılımcı ve daha güçlü bir şekilde insanlarımıza ve köyümüze hizmet etme yarışına girdiler. Bu yarışta görev alan herkese huzurlarınıda birkez daha teşekkür ederim.





Geleneksel Dayanışma ve Paylaşım Gecesi

GÖPSENLİLER
"GELENEKSEL DAYANIŞMA ve PAYLAŞIM GECESİ'NDE"
BULUŞUYOR!

YER: Bürgerhaus Kalk
Kalk-Mülheimer Str. 58
D-51105 Köln
TARİH: 20.02.2010
AVRUPA'daki tüm GÖPSENLİLER, DOSTLARIMIZ, HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL VERENLER
ve
EĞİTİME KATKI VERMEK İSTEYEN, DUYARLI HERKES DAVETLİDİR!
GYDKD – AVRUPA

NOT:
Geceden elde edilecek gelirin tümü, gen
çlerin ve özürlülerin eğitimine katkı
amaçlı harcanacaktır!



Kaybettiklerimiz

Sanal Mezarlık

Ziyaretçi Defteri

Son Yazılan Mesaj
yaylacik-gopsen
DUYURU: 
Köylümüz saadet kara
Ziyaretçi Defteri - Görüşleriniz bizim için değerlidir...

Arama

Üye Girişi






Kayıp Parola?
Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

Üye Girişi

Üye Girişi