Yazı Renkleri
Bulunduğunuz sayfa:
Ziyaretçi Defterine Yaz 
209
Ziyaretçi Defteri Kayıtlar
muslumcevik
08 Mayıs 2010 17:06 | çorum
Değerli Dostum, Değerli arkadaşım ismail, Anneler Günü ile ilgili yazmış olduğun bu anlamlı hayat hikayemizi öyle özetlemişsinki ancak bu şekilde anlatılır, yaşadığımız sıkıntıların manifestosu desem abartmış sayılmam çok beğenerek okuduğumu okurken çok hüzünlendiğimi de belitmeden geçemiyeceğim çünki emekçilerin, çalışıp üretenlerin acı hayat ları nın dramatik ifadesini özümseyerek bizlere aktarmışsın bu anlamlı zözler için bütün Anneler adına ve şahsım adına sana sağlıklı uzun ömürler diliyorum ve bütün Annelerin Anneler gününü en içden duygularımla kutluyorum.
Ayrıca Ali Dinçdogan Arkadaşımıza yazmış olduğu önerilerinden dolyı da kendisine teşekür ediyorum..
Saygılarımla M Çevik
Ayrıca Ali Dinçdogan Arkadaşımıza yazmış olduğu önerilerinden dolyı da kendisine teşekür ediyorum..
Saygılarımla M Çevik
niyazi
06 Mayıs 2010 18:03 | çorum
Denizler
Sabaha karşı o uğursuz kapı açılmıştı. Deniz son sigarasından son nefesini çekti. Avluda bekleşenler, ölüme giden gencin yalvarmasını, af dilemesini boşuna bekliyorlardı.
Okyanus ötesinde kulaklar Ankaradaydı. Emperyalizmin baş düşmanları katledilecek, yeşil kuşak projesinin temelleri atılacak ve bu dünyadan çok öteki dünyayı yaşam hedefine koyan kuşaklar yetiştirilip, sömürünün, işbirliğinin en çirkin başlangıcı yapılacaktı. Deniz ve arkadaşlarının gelecekte iktidar olması, Anadoluda emeğe saygılı, sömürüye düşman, tam bağımsız bir ülke kurmaları ihtimali kabul edilebilir bir şey değildi. Oysa bu ülkeyi yönetmek için çok uygun, uyumlu, satılmış ruhlu, pembe yanaklı gençler sessizce ileri geri sallanıyor, ileride görev almak üzere kafalarından çok çenelerini çalıştırmanın ilk derslerini alıyorlardı.
Kimi neye hizmet ettiğini bile bilmeden, kimi kiralanmış vicdanlarıyla, kimi günlük çıkarlarıyla meclistekiler hoplaya, zıplaya idamları onaylamıştı. Sokaklarda, duvarlarda Aranıyor afişlerinden tanıdığımız Denizleri, Mahirleri, Ulaşları o yeni gençlik yaşlarımızda önder kabul etmiştik. Bu ağabeylerin bizler için iyi şeyler istediklerine inanıyorduk.
Haklıymışız.
O gün korunanlar, kollananlar iktidara getirildiklerinde işe ilk olarak ülkenin tüm birikimlerini uluslararası sermayeye satarak başladılar. Sadece varlıklar satılmıyor, ülkenin üretim hafızası da boşaltılıyordu. Çiftçi, köylü tarıma yabancılaştı, hayvan yetiştiremez oldu.
Boş ver ekmeyi, üretmeyi, destekleme, al, yan gel yat parası bir yerlerden ülkeye akıyordu. Önce desteklemeyle, ucuz ithalatla toplumun üretim kabiliyeti yok edilecek, sonra istenen mal, istenen fiyata satılacak, sömürü katlanarak devam edecekti.
Medya tüm gücüyle siyaseti futbol maçına çevirmeyi başarmıştı. İşsizlik, yoksulluk sermayeye oy olarak destek oluyor, mahkemede mübaşire, karakolda polise, sokakta belediye çavuşuna sinirlenen halk, sesini yükseltmek yerine, pilavdan efelenen yöneticileri kendi sözcüsü aldanmışlığıyla destekliyor, resmin bir adım gerisini göremiyordu.
İşsiz gençler, yoksul babalar, yirmili yaşlarında ülkesi için canını veren, idam sehpasında halkına seslenen, Tam Bağımsız Türkiye sevdasını haykıran gençleri değil, onun, bunun dizinin dibinde uşaklık pazarlığı yapan badem bıyıklıları destekliyordu.
Üzgündük. Mahcuptuk.
Onlar canlarını verirken bayrağı bıraktıkları yerden alacak, onların bağımsızlık isteğini mutlaka yerine getirecektik.
Geciktik, ama yılmadık.
Bu yazıyı evrenselde okudum sizlerinde beğeneceğini umarak paylaşıyorum. selamlar N Çiçek
Sabaha karşı o uğursuz kapı açılmıştı. Deniz son sigarasından son nefesini çekti. Avluda bekleşenler, ölüme giden gencin yalvarmasını, af dilemesini boşuna bekliyorlardı.
Okyanus ötesinde kulaklar Ankaradaydı. Emperyalizmin baş düşmanları katledilecek, yeşil kuşak projesinin temelleri atılacak ve bu dünyadan çok öteki dünyayı yaşam hedefine koyan kuşaklar yetiştirilip, sömürünün, işbirliğinin en çirkin başlangıcı yapılacaktı. Deniz ve arkadaşlarının gelecekte iktidar olması, Anadoluda emeğe saygılı, sömürüye düşman, tam bağımsız bir ülke kurmaları ihtimali kabul edilebilir bir şey değildi. Oysa bu ülkeyi yönetmek için çok uygun, uyumlu, satılmış ruhlu, pembe yanaklı gençler sessizce ileri geri sallanıyor, ileride görev almak üzere kafalarından çok çenelerini çalıştırmanın ilk derslerini alıyorlardı.
Kimi neye hizmet ettiğini bile bilmeden, kimi kiralanmış vicdanlarıyla, kimi günlük çıkarlarıyla meclistekiler hoplaya, zıplaya idamları onaylamıştı. Sokaklarda, duvarlarda Aranıyor afişlerinden tanıdığımız Denizleri, Mahirleri, Ulaşları o yeni gençlik yaşlarımızda önder kabul etmiştik. Bu ağabeylerin bizler için iyi şeyler istediklerine inanıyorduk.
Haklıymışız.
O gün korunanlar, kollananlar iktidara getirildiklerinde işe ilk olarak ülkenin tüm birikimlerini uluslararası sermayeye satarak başladılar. Sadece varlıklar satılmıyor, ülkenin üretim hafızası da boşaltılıyordu. Çiftçi, köylü tarıma yabancılaştı, hayvan yetiştiremez oldu.
Boş ver ekmeyi, üretmeyi, destekleme, al, yan gel yat parası bir yerlerden ülkeye akıyordu. Önce desteklemeyle, ucuz ithalatla toplumun üretim kabiliyeti yok edilecek, sonra istenen mal, istenen fiyata satılacak, sömürü katlanarak devam edecekti.
Medya tüm gücüyle siyaseti futbol maçına çevirmeyi başarmıştı. İşsizlik, yoksulluk sermayeye oy olarak destek oluyor, mahkemede mübaşire, karakolda polise, sokakta belediye çavuşuna sinirlenen halk, sesini yükseltmek yerine, pilavdan efelenen yöneticileri kendi sözcüsü aldanmışlığıyla destekliyor, resmin bir adım gerisini göremiyordu.
İşsiz gençler, yoksul babalar, yirmili yaşlarında ülkesi için canını veren, idam sehpasında halkına seslenen, Tam Bağımsız Türkiye sevdasını haykıran gençleri değil, onun, bunun dizinin dibinde uşaklık pazarlığı yapan badem bıyıklıları destekliyordu.
Üzgündük. Mahcuptuk.
Onlar canlarını verirken bayrağı bıraktıkları yerden alacak, onların bağımsızlık isteğini mutlaka yerine getirecektik.
Geciktik, ama yılmadık.
Bu yazıyı evrenselde okudum sizlerinde beğeneceğini umarak paylaşıyorum. selamlar N Çiçek
muslumcevik
06 Mayıs 2010 14:35 | çorum
DENİZ OLUNMALI...
Tv lerde ve basında takip ettiğimiz kadarıyla bu yıl Dünyada ve ülkemizde 1 Mayıs coşkulu ve yagın bir şekilde kutlandı.
Bu kitleselliği oluşturan ların çoğunluğunun gençlik kesimin den olması umutlarımızı fazlası ile artırıyor.
Buradan 6 Mayısı ve 26 mayısı güçlü kılmak için gençliğimizin denizlerden aldığı ilhamla onların kararlı tutumundan, halka, devrim ve sosyalizime bağlılığından, öğreneceğimiz çok şey var. Denizlerlerin son nefeslerini verirken bile bu sözleri celatların yüzüne haykırmaları gençlik için oldukça öğreticidir. Onlar bize, idam sehpasına giden yolun öncesinde ve idam sehpasında, cesur devrimci bir duruş sergiliyerek, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı boyun eğmemeyi öğrettiler.
Direnişin Simgesi Tekel Direnişinde de gözlendiği gibi gençliğin işçi sınıfının yanında yer alması, Denizlerin mücadelesinde çıkardığımız dersleri göstermektedir.
İstanbul mehmetçik lisesinde TEKEL işçilerine destek verdikleri için 20den fazla öğrencinin okuldan atılması ve bunun duyulmasından sonra TEKEL işçilerinin de öğtencilere destek olmak için okul önünde eylem yapması, okullar ile iş yerleri fabrikalar arasında birleşik direniş hattının örülmeye başlandığını da gösteriyor.
Buradan bakıldığında, geçmişten deneyler çıkararak 68 gençlik hareketinin sınıf ve halka bağlılıklarıyla birlikte zaaflarını da aşarak denizlerin izinde olduğunuda rahatlıkla göre biliriz.
Denizleri okulda, iş yerinde, organizelerde, mahallelerde mücadele içinde anmak onları gerçekten anmak olacaktır.Bu bakımdan idamlarının 38 yılında anacağımız Denizleri yaşatmanın en doğru yolu idallerine sıkı sıkıya sarılmak onların mücadele ci izinden gitmekle mümkün olur.
1 Mayısda gençler kendi talepleriyle alanlarda bunu gösterdiler 26 Mayıs genel grevinde ise işçi, işsiz, gençlerle lise ve üniversite gençliği de ders boykotları ile bunu daha güçlü bir şekilde gösterecek tir
6 Mayıs 1972 de idam edilen ve yolumuza ışık tutmaya devam eden Deniz GEZMİŞ Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN ı anmak ve mücadelelerinin devam ettiğini yönetenlere bir kez daha göstermek boynumuzun borcu olmalı...
Deniz GEZMİŞ.
Yaşasın tam bağımsız türkiye Yaşasın Marksizim-Leninizim
Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği Yaşasın işçiler, Köylüler
Kahrolsun Emperyalizim
Hüseyin İNAN
Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutlulugu ve bağımsızlığı için savaştım.
bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım.
Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet
ediyorum
Yaşasın işçiler, Köylüler ve Yaşasın devrimciler
Kahrolsun Faşizim
Yusuf ASLAN
Biz halkımızın hizmetindeyiz.
Sizler Amerika nın hizmetindesiniz.
Yaşasın devrimciler
Kahrolsun Faşizim.
Daha güzel bir dünya için çıkmışlardı yola. Üniversitelerin gerçek sahipleri Öğrencilerin yönetimde söz sahibi olduğu, İşçilerin İnsanca yaşadığı, köylülerin Ürünlerinin, emeklerinin, boşa gitmediği güzel bir dünya istiyorlardı. Üç Önder,Deniz, Yusuf Aslan Hüseyin İnan, ortaklaşan Öğrenci - işçi köylü mücadelesinin bedelini ödediler Darağacında, 6 Mayıs 1972de Ankara Merkez kapalı ceza evinde Anıları önünde saygı ile eğliyorum saygılarımla M çevi
Tv lerde ve basında takip ettiğimiz kadarıyla bu yıl Dünyada ve ülkemizde 1 Mayıs coşkulu ve yagın bir şekilde kutlandı.
Bu kitleselliği oluşturan ların çoğunluğunun gençlik kesimin den olması umutlarımızı fazlası ile artırıyor.
Buradan 6 Mayısı ve 26 mayısı güçlü kılmak için gençliğimizin denizlerden aldığı ilhamla onların kararlı tutumundan, halka, devrim ve sosyalizime bağlılığından, öğreneceğimiz çok şey var. Denizlerlerin son nefeslerini verirken bile bu sözleri celatların yüzüne haykırmaları gençlik için oldukça öğreticidir. Onlar bize, idam sehpasına giden yolun öncesinde ve idam sehpasında, cesur devrimci bir duruş sergiliyerek, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı boyun eğmemeyi öğrettiler.
Direnişin Simgesi Tekel Direnişinde de gözlendiği gibi gençliğin işçi sınıfının yanında yer alması, Denizlerin mücadelesinde çıkardığımız dersleri göstermektedir.
İstanbul mehmetçik lisesinde TEKEL işçilerine destek verdikleri için 20den fazla öğrencinin okuldan atılması ve bunun duyulmasından sonra TEKEL işçilerinin de öğtencilere destek olmak için okul önünde eylem yapması, okullar ile iş yerleri fabrikalar arasında birleşik direniş hattının örülmeye başlandığını da gösteriyor.
Buradan bakıldığında, geçmişten deneyler çıkararak 68 gençlik hareketinin sınıf ve halka bağlılıklarıyla birlikte zaaflarını da aşarak denizlerin izinde olduğunuda rahatlıkla göre biliriz.
Denizleri okulda, iş yerinde, organizelerde, mahallelerde mücadele içinde anmak onları gerçekten anmak olacaktır.Bu bakımdan idamlarının 38 yılında anacağımız Denizleri yaşatmanın en doğru yolu idallerine sıkı sıkıya sarılmak onların mücadele ci izinden gitmekle mümkün olur.
1 Mayısda gençler kendi talepleriyle alanlarda bunu gösterdiler 26 Mayıs genel grevinde ise işçi, işsiz, gençlerle lise ve üniversite gençliği de ders boykotları ile bunu daha güçlü bir şekilde gösterecek tir
6 Mayıs 1972 de idam edilen ve yolumuza ışık tutmaya devam eden Deniz GEZMİŞ Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN ı anmak ve mücadelelerinin devam ettiğini yönetenlere bir kez daha göstermek boynumuzun borcu olmalı...
Deniz GEZMİŞ.
Yaşasın tam bağımsız türkiye Yaşasın Marksizim-Leninizim
Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği Yaşasın işçiler, Köylüler
Kahrolsun Emperyalizim
Hüseyin İNAN
Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutlulugu ve bağımsızlığı için savaştım.
bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım.
Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet
ediyorum
Yaşasın işçiler, Köylüler ve Yaşasın devrimciler
Kahrolsun Faşizim
Yusuf ASLAN
Biz halkımızın hizmetindeyiz.
Sizler Amerika nın hizmetindesiniz.
Yaşasın devrimciler
Kahrolsun Faşizim.
Daha güzel bir dünya için çıkmışlardı yola. Üniversitelerin gerçek sahipleri Öğrencilerin yönetimde söz sahibi olduğu, İşçilerin İnsanca yaşadığı, köylülerin Ürünlerinin, emeklerinin, boşa gitmediği güzel bir dünya istiyorlardı. Üç Önder,Deniz, Yusuf Aslan Hüseyin İnan, ortaklaşan Öğrenci - işçi köylü mücadelesinin bedelini ödediler Darağacında, 6 Mayıs 1972de Ankara Merkez kapalı ceza evinde Anıları önünde saygı ile eğliyorum saygılarımla M çevi
SENOL ÖZSOY
25 Nisan 2010 22:33 | LYON/FRANSA
GÖPSEN KÖYÜNE YAPILMASI PLANLANAN HIZMETLERIN TÜMÜNÜN GECICI OLARAK ASIKIYA ALINMASI ??
Sayin Baskan, degerli yönetim kurulu ve sevgili Göpsenliler,
Herkes tarafindan iyi biliniyorki, yillardir dernek yontenicilerimiz ve hayir severlerimizin verdikleri emeklerle, koyumuze buyuk hizmetler sunuldu. Ancak ne kadar acidirki bu calismalarin degeri yeterince ya bilinmedi yada gormemezlikten gelindi.
Hatirliyacaksiniz, almanyadaki dernegimizin yönetim kurulu, dogru bir karar alarak, egitime destek amaçli projelerini askiya almislardi. Bunun nedenlerinide sayin baskanimiz yazisinda sizlere açiklamisti. Eminimki bir çogunuz ayni gorusu paylastiniz. Bende bu dogrultuda ve bunun yetersiz oldugunu dusunerek yaylacik gopsen koyumuze yapilacak tum hizmetlerin ve projelerin geçici olarak askiya alinmasini öneriyorum.
Neden ? niye ? niçin ?
2009 temmuz ayinin sonunda o donemin corumdaki dernek baskanimiz sayin Muslum Cevik, su anki baskanimiz sayin Niyazi Ozmercan , A.Naki Toprakci ve muhtarlik heyetinin onculugunde duzenlemis oldugumuz bilgilendirme ve gorus alis verisi toplantisinda, koylulerimize almanyadaki dernegimizin o gune kadar vermis oldugu hizmetlerini hatirlatmistik.
Dernegimizin onculugunde gopsen halkina cok yararli calismalarin hayata gectigini, 50 bin euros uzerinde harcamanin oldugunu aciklamistik :
Okul, saglik ocagi, cemevi, yemekhane, morg, tuvalet, cesmeler, mezarlik cevresi, yol, su, cevre duzenlemesi, hastalara, yoksullara, ozurlulere, egitim goren genclerimize destek vc&
Bu calismalar, dernek yoneticilerimizin, karsilik beklemeyen hayir sever gurbercilerimiz ve tüm köyunu seven dostlarimizin sayesinde hayata gecerek koyumuze yararli olmustur. Ve bunlar kucumsenmeyecek hizmetlerdir.
Ancak bu toplanti sonunda gordugumuz tablo, bizleri hayal kirikligina ugratmisti&Koylulerimizin bu hizmetler karsinda bir tesekkuru bile cok gormeyi birakin, havadan sudan bahaneler bularak, « ben az aldim sen cok aldin, suna verildi buna verilmedi.. » gibi ifadelerle yapilan bunca fedakarliklarin bir hice sayildigina sahit oldum.
Bunlari ve ornegin almanya kolnde 2010 subat ayinda egitime katki amacli gecenin katilimin oldukca dusuk olmasi, Sayin Ismail Ozsahinin « Duyarliliginiz icin tesekkurler »adli yazisini gerektiren durumlar, gecmis genel kurul toplantilarin yetersiz katilim sebebiyle iptal olmasi vs ..gibi bi takim olaylari goz onunde bulundurarak GOPSEN KOYUNE YAPILMASI PLANLANAN HIZMETLERIN TUMUNUN GECICI OLARAK ASIKIYA ALINMASI gibi bir fikir sunuyorum. Dernek yoneticilerimizin ve siz uyelerimizin dusuncelerinizi ve onerilerinizi paylasmanizi bekliyorum.
Egerki oyle bi aski soz konusu olursa ben umuyorumki bu surec icerisinde herkes kendi capinda bu sorunlarin cozumu icin gereken duyarliligi gosterecek ve bu durum dernegimiz icin bir donum noktasi olacak.
Ayni zamanda bu surec dergimizin yeniden yapilanmasi icin bir firsat olabilir. Bu yeni yapilanma icinde mutlaka avrupadaki tum gopsenlileri kapsayan, sosyal kulturel ve sportif etkinliklerin olmasi gerektiginide dusunuyorum.
TUM INSANLIGA ORNEK OLACAK HIZMETLERDE GORUSMEK DILEGIYLE
SAYGILAR SUNUYORUM
SENOL OZSOY
Lyon , Fransa
Sayin Baskan, degerli yönetim kurulu ve sevgili Göpsenliler,
Herkes tarafindan iyi biliniyorki, yillardir dernek yontenicilerimiz ve hayir severlerimizin verdikleri emeklerle, koyumuze buyuk hizmetler sunuldu. Ancak ne kadar acidirki bu calismalarin degeri yeterince ya bilinmedi yada gormemezlikten gelindi.
Hatirliyacaksiniz, almanyadaki dernegimizin yönetim kurulu, dogru bir karar alarak, egitime destek amaçli projelerini askiya almislardi. Bunun nedenlerinide sayin baskanimiz yazisinda sizlere açiklamisti. Eminimki bir çogunuz ayni gorusu paylastiniz. Bende bu dogrultuda ve bunun yetersiz oldugunu dusunerek yaylacik gopsen koyumuze yapilacak tum hizmetlerin ve projelerin geçici olarak askiya alinmasini öneriyorum.
Neden ? niye ? niçin ?
2009 temmuz ayinin sonunda o donemin corumdaki dernek baskanimiz sayin Muslum Cevik, su anki baskanimiz sayin Niyazi Ozmercan , A.Naki Toprakci ve muhtarlik heyetinin onculugunde duzenlemis oldugumuz bilgilendirme ve gorus alis verisi toplantisinda, koylulerimize almanyadaki dernegimizin o gune kadar vermis oldugu hizmetlerini hatirlatmistik.
Dernegimizin onculugunde gopsen halkina cok yararli calismalarin hayata gectigini, 50 bin euros uzerinde harcamanin oldugunu aciklamistik :
Okul, saglik ocagi, cemevi, yemekhane, morg, tuvalet, cesmeler, mezarlik cevresi, yol, su, cevre duzenlemesi, hastalara, yoksullara, ozurlulere, egitim goren genclerimize destek vc&
Bu calismalar, dernek yoneticilerimizin, karsilik beklemeyen hayir sever gurbercilerimiz ve tüm köyunu seven dostlarimizin sayesinde hayata gecerek koyumuze yararli olmustur. Ve bunlar kucumsenmeyecek hizmetlerdir.
Ancak bu toplanti sonunda gordugumuz tablo, bizleri hayal kirikligina ugratmisti&Koylulerimizin bu hizmetler karsinda bir tesekkuru bile cok gormeyi birakin, havadan sudan bahaneler bularak, « ben az aldim sen cok aldin, suna verildi buna verilmedi.. » gibi ifadelerle yapilan bunca fedakarliklarin bir hice sayildigina sahit oldum.
Bunlari ve ornegin almanya kolnde 2010 subat ayinda egitime katki amacli gecenin katilimin oldukca dusuk olmasi, Sayin Ismail Ozsahinin « Duyarliliginiz icin tesekkurler »adli yazisini gerektiren durumlar, gecmis genel kurul toplantilarin yetersiz katilim sebebiyle iptal olmasi vs ..gibi bi takim olaylari goz onunde bulundurarak GOPSEN KOYUNE YAPILMASI PLANLANAN HIZMETLERIN TUMUNUN GECICI OLARAK ASIKIYA ALINMASI gibi bir fikir sunuyorum. Dernek yoneticilerimizin ve siz uyelerimizin dusuncelerinizi ve onerilerinizi paylasmanizi bekliyorum.
Egerki oyle bi aski soz konusu olursa ben umuyorumki bu surec icerisinde herkes kendi capinda bu sorunlarin cozumu icin gereken duyarliligi gosterecek ve bu durum dernegimiz icin bir donum noktasi olacak.
Ayni zamanda bu surec dergimizin yeniden yapilanmasi icin bir firsat olabilir. Bu yeni yapilanma icinde mutlaka avrupadaki tum gopsenlileri kapsayan, sosyal kulturel ve sportif etkinliklerin olmasi gerektiginide dusunuyorum.
TUM INSANLIGA ORNEK OLACAK HIZMETLERDE GORUSMEK DILEGIYLE
SAYGILAR SUNUYORUM
SENOL OZSOY
Lyon , Fransa
muslumcevik
19 Nisan 2010 16:58 |
Sayın Okuyucular Tv haberlerinde izlediyseniz bir zamanların Ankara 1 No lu Sıkıyönetim Mahkemesinin başkanı Ali Elverdinin 86 yaşında Öldüğünü mahtem havasında duyurdular.
Ali Elverdi ve Baki Tuğ TUĞGENERAL RüppeleriyleAnkara 1 no lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı ve Savcısı Olarak Yukarıdan Gelen Emirler gereği Deniz Gezmiş Yusuf ASLAN Hüseyin İNANın 9 Ekim 1971 de idamına karar verdiler.
Kararın Ardından 6 Mayıs 1972 de İdam edildiler.3 Fidanın idamını da bizzat Ali Elverdi gecenin 03 de kibirli bakışlarla gurur duyar eda ile izledigini denizlerin Avukatları Halit Çelenk ten duymuştum.
Baki TUĞ ile birlikte siyasete atılan Ali Elverdi 1977 Yılında Adalet Partisinden Bursa Millet Vekili seçilmişti burcuva yasalarını harfiyen uyguladığı için mükafatını böyle kazanmış oldu.
Denizlerin İdamından sonra binlerce İlerici demokırat İnsan Çocuklarına Deniz İsmi koyarak Onları kendi çocuklarında İsimleriyle yaşattılar. Asırlarca da böyle yaşatacaklar.O Zamanın Dikta Uygulayıcısını Caddede Sokak da hiç kimse tanımamakta dır.kendi Anlayışların daki Partileri işbirlikçileri dışın da.
Burada da görmekteyizki Mahkemelerde, Yasalarda,adil değil hiç bir suça bulaşmamış 3 Fidanı Aldıkları Emir gereği Gözünü kırpmadan İdam kararı alabiliyor ve aynı soğukkanlılık la İnfaz gecesi Orada bulunarak 1977 yılında da adalet partisinden Millet vekili seçilerek keferesini topluyor.
İşte demokırasi işte eşitlik işte hukukun üstünlüğü işte uygulayıcıları ali elverdi.
İşte Burcuva yasalarının eşitliği tarafsızlığı bu kadar açık ve berrak tır.
Görmeyen Gözlere duymayan kulaklara duyurulur.saygılar
M çevik
Ali Elverdi ve Baki Tuğ TUĞGENERAL RüppeleriyleAnkara 1 no lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı ve Savcısı Olarak Yukarıdan Gelen Emirler gereği Deniz Gezmiş Yusuf ASLAN Hüseyin İNANın 9 Ekim 1971 de idamına karar verdiler.
Kararın Ardından 6 Mayıs 1972 de İdam edildiler.3 Fidanın idamını da bizzat Ali Elverdi gecenin 03 de kibirli bakışlarla gurur duyar eda ile izledigini denizlerin Avukatları Halit Çelenk ten duymuştum.
Baki TUĞ ile birlikte siyasete atılan Ali Elverdi 1977 Yılında Adalet Partisinden Bursa Millet Vekili seçilmişti burcuva yasalarını harfiyen uyguladığı için mükafatını böyle kazanmış oldu.
Denizlerin İdamından sonra binlerce İlerici demokırat İnsan Çocuklarına Deniz İsmi koyarak Onları kendi çocuklarında İsimleriyle yaşattılar. Asırlarca da böyle yaşatacaklar.O Zamanın Dikta Uygulayıcısını Caddede Sokak da hiç kimse tanımamakta dır.kendi Anlayışların daki Partileri işbirlikçileri dışın da.
Burada da görmekteyizki Mahkemelerde, Yasalarda,adil değil hiç bir suça bulaşmamış 3 Fidanı Aldıkları Emir gereği Gözünü kırpmadan İdam kararı alabiliyor ve aynı soğukkanlılık la İnfaz gecesi Orada bulunarak 1977 yılında da adalet partisinden Millet vekili seçilerek keferesini topluyor.
İşte demokırasi işte eşitlik işte hukukun üstünlüğü işte uygulayıcıları ali elverdi.
İşte Burcuva yasalarının eşitliği tarafsızlığı bu kadar açık ve berrak tır.
Görmeyen Gözlere duymayan kulaklara duyurulur.saygılar
M çevik
niyazi
13 Nisan 2010 09:14 |
Değerli okuyucular, köyümüzde sık aralıklarla büyüklerimizi bir bir kaybediyoruz. kayıplarımızın hepsine rahmetler diliyoruz son kayıbımız eski muhtarlarımızdan ismail ÖZŞAHİN ede rahmet çocuklarına kardeşine vede bütün akrabalarına başsağlığı diliyoruz
Müslüm Çevik Niyazi Çicek
Müslüm Çevik Niyazi Çicek
garip sari
12 Nisan 2010 21:27 | moskova
koyumuzun buyugu sayilan ismail ozsahin allahtan rahmet ayrica es ve dostlarina,ve cocularina bas sagligi dilerim
erdinc özsahin
11 Nisan 2010 13:50 | izmir
bas saglıgı dileyen dilemeyen herkese cok tsk ederim sevgili dedem allah rahmet eglesin nur içinde yat...
erdinc özsahin
erdinc özsahin
Mesut Mercan
11 Nisan 2010 12:41 | Köln
Degerli buyugumuz sayin Ismail Ozsahine tanridan rahmet tum yakin akraba vede cocuklarina bassagligi diliyorum.
Yalçın ÇEVİK
11 Nisan 2010 11:18 | Amsterdam
Degerli buyugumuz sayin Ismail Ozsahine tanridan rahmet tum yakin akraba vede cocuklarina bassagligi diliyorum
Yalcin Cevik
Yalcin Cevik
İsmail Özşahin
11 Nisan 2010 01:34 | Bergisch Gladbach / ALMANYA
Amcamız ve değerli büyüğümüz, köyümüzün eski muhtarlarından Vahit Özsahin'in ağabeyi, Esma, Nazik, Halit, Yücel, Cihan, Ergül ve Nihat'ın babaları
İSMAİL ÖZŞAHİN'in beklenmedik ölümü hepimizi derinden üzmüştür.
Kendisine tanrıdan rahmet, tüm yakınlarına, akrabalarına, sevenlerine ve Göpsenlilere başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
ÖZŞAHİN AİLESİ ADINA / İsmail Özşahin
İSMAİL ÖZŞAHİN'in beklenmedik ölümü hepimizi derinden üzmüştür.
Kendisine tanrıdan rahmet, tüm yakınlarına, akrabalarına, sevenlerine ve Göpsenlilere başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
ÖZŞAHİN AİLESİ ADINA / İsmail Özşahin
Meral Artuç
06 Nisan 2010 12:24 | Ankara
Merhaba İsmail Bey,
Sayın Dernek Yönetım Kurulu Üyeleri,
iletinizi aldım ve haklılıgınız karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Sitem ve şikayetlerinizde çok haklısınız. Ne yazık ki bizden farklı durumda bulunan insanları anlayamıyor ve yardım etme gereği duymuyoruz. İnsan olarak en büyük kusurlarımızdan biri bu galiba. Unutuyoruz, kendimizin de önceden aynı zorlukları çektiğimizi unutuyoruz ve yardım gereği duymuyoruz. Birazda umursamaz davranıyoruz galiba. Ama gerçekten bu kadar sıkıntıya rağmen genede yardım elinizi uzatmanız takdire şayan. Keşke sizin gibi yardımsever düşünceli insanlar bu kadar az olmasa.. Yardımınız için çok teşekkür ederim inananın çok mutlu oldum tabiri caizse hızır gibi yetiştiniz.. tekrar çok teşekkür ederim.
DUYARLILIGINIZ BÜTÜN KÖYLÜLERİMİZE ÖRNEK OLMALI
SAYGILARIMLA
MERAL ARTUÇ
ANKARA
Sayın Dernek Yönetım Kurulu Üyeleri,
iletinizi aldım ve haklılıgınız karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Sitem ve şikayetlerinizde çok haklısınız. Ne yazık ki bizden farklı durumda bulunan insanları anlayamıyor ve yardım etme gereği duymuyoruz. İnsan olarak en büyük kusurlarımızdan biri bu galiba. Unutuyoruz, kendimizin de önceden aynı zorlukları çektiğimizi unutuyoruz ve yardım gereği duymuyoruz. Birazda umursamaz davranıyoruz galiba. Ama gerçekten bu kadar sıkıntıya rağmen genede yardım elinizi uzatmanız takdire şayan. Keşke sizin gibi yardımsever düşünceli insanlar bu kadar az olmasa.. Yardımınız için çok teşekkür ederim inananın çok mutlu oldum tabiri caizse hızır gibi yetiştiniz.. tekrar çok teşekkür ederim.
DUYARLILIGINIZ BÜTÜN KÖYLÜLERİMİZE ÖRNEK OLMALI
SAYGILARIMLA
MERAL ARTUÇ
ANKARA
Onur MERCAN
05 Nisan 2010 23:00 | HATAY
Merhaba,
YAYLACIK GÖPSEN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA derneği başkanı sayın İsmail ÖZŞAHİN ve değerli yönetim üyelerimiz.
Ben yaylacık (göpsen) köyü sakinlerinden onur MERCAN 2007 yılında HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ'NÜ kazandım. Şuan 3.sınıf öğrencisiyim 2008-2009 yıllarında derneğinizin Eğitim katkı fonundan yararlandım ve eğitim süresincede derneğinizin maddi olanakları dahilinde Eğitim katkı fonundan yararlanmak istiyorum.
Sayın İsmail ÖZŞAHİN abimin atmış olduğu duyarlılık başlığı altındaki mesajda benim gibi üniversite okuyan köyümüzün genclerinden internet yoluylada olsa dernek için desdekte bulunmamızı öngören bir bölüm vardı. Bu konuda çok haklısınız kendi adıma şu ana kadar destekte bulunmadığımdan dolayı dernek yönetiminden ve üyelerinden çok ÖZÜR DİLERİM.
Lakin siz değerli büyükleriminde bildiği gibi şuan okumuş olduğum bölümün gerekleri dahilinde sürekli yaz kış zorunlu araştırmalar ve arazi uygulamalarımdan dolayı derneğe desdek olma düşüncesi hiç aklıma gelemişdi İsmail abinin bu mesajından sonra derneğe zamanım kapsamında destek olmak istiyorum. Ama bu destek konusunda tam olarak ne yapacağım konusunda pek fazla bilgiye sahip değilim. Dernek için sadece tebrikler mesajı atmak ya da teşekür mesajı atmak gibi siteye yazı yazmak bir destek kapsamına girmiyeceni düşünüyorum. Bizlerin derneğe desdetde bulunmamız gereken ve dernek için yapmamız gereken görevler için bir gençler kolu oluşturup, bir araya gelemesekte en azından onlein olarak derneğe dış destek sağlayabiliriz, tabi diğer kardeşlerde benimle aynı fikirdelerse, bu şekilde sizlerin öngördügü görevlerde yer almak isterim, bu dernek için yapmamız gerekenler konusunda bizleri bilgilendiriseniz sevinirim. Saygılarımla!
01.04.2010 / Onur MERCAN / HATAY
onur_019@hotmail.com
YAYLACIK GÖPSEN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA derneği başkanı sayın İsmail ÖZŞAHİN ve değerli yönetim üyelerimiz.
Ben yaylacık (göpsen) köyü sakinlerinden onur MERCAN 2007 yılında HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ'NÜ kazandım. Şuan 3.sınıf öğrencisiyim 2008-2009 yıllarında derneğinizin Eğitim katkı fonundan yararlandım ve eğitim süresincede derneğinizin maddi olanakları dahilinde Eğitim katkı fonundan yararlanmak istiyorum.
Sayın İsmail ÖZŞAHİN abimin atmış olduğu duyarlılık başlığı altındaki mesajda benim gibi üniversite okuyan köyümüzün genclerinden internet yoluylada olsa dernek için desdekte bulunmamızı öngören bir bölüm vardı. Bu konuda çok haklısınız kendi adıma şu ana kadar destekte bulunmadığımdan dolayı dernek yönetiminden ve üyelerinden çok ÖZÜR DİLERİM.
Lakin siz değerli büyükleriminde bildiği gibi şuan okumuş olduğum bölümün gerekleri dahilinde sürekli yaz kış zorunlu araştırmalar ve arazi uygulamalarımdan dolayı derneğe desdek olma düşüncesi hiç aklıma gelemişdi İsmail abinin bu mesajından sonra derneğe zamanım kapsamında destek olmak istiyorum. Ama bu destek konusunda tam olarak ne yapacağım konusunda pek fazla bilgiye sahip değilim. Dernek için sadece tebrikler mesajı atmak ya da teşekür mesajı atmak gibi siteye yazı yazmak bir destek kapsamına girmiyeceni düşünüyorum. Bizlerin derneğe desdetde bulunmamız gereken ve dernek için yapmamız gereken görevler için bir gençler kolu oluşturup, bir araya gelemesekte en azından onlein olarak derneğe dış destek sağlayabiliriz, tabi diğer kardeşlerde benimle aynı fikirdelerse, bu şekilde sizlerin öngördügü görevlerde yer almak isterim, bu dernek için yapmamız gerekenler konusunda bizleri bilgilendiriseniz sevinirim. Saygılarımla!
01.04.2010 / Onur MERCAN / HATAY
onur_019@hotmail.com
Senol Özsoy
05 Nisan 2010 22:47 | Lyon
Sayin Baskan Değerli Yöneticiler.
20 Subat 2010 da Köln'de Eğitime Destek Amacli yapilan dayanisma gecesiyle ilgili yazinizi okudum.
Eğitime destek icin almis oldugunuz kararida olumlu ve doğru olduğunu düşünüyorum.
Çünkü defalarca birlik,beraberlik, dayanısma cagrilarinizi eksik etmediniz.
Tüm olumsuzluklara ve zorluklara rahmen buyuk özverilerle tum etkinliklerinizi hayata gecermesini bildiniz. En değerli en kutsal olan emeklerinizin karsiliginda bir tek cumleyle tesekkur bile edilmiyorsa, dusunceleriyle katki sunulmuyorsa kimse kusura bakmasin gec bile kalinmistir.
Hepinizi saygiyla selamliyor Basarilarinizin devamini diliyorum.
Senol OZSOY
20 Subat 2010 da Köln'de Eğitime Destek Amacli yapilan dayanisma gecesiyle ilgili yazinizi okudum.
Eğitime destek icin almis oldugunuz kararida olumlu ve doğru olduğunu düşünüyorum.
Çünkü defalarca birlik,beraberlik, dayanısma cagrilarinizi eksik etmediniz.
Tüm olumsuzluklara ve zorluklara rahmen buyuk özverilerle tum etkinliklerinizi hayata gecermesini bildiniz. En değerli en kutsal olan emeklerinizin karsiliginda bir tek cumleyle tesekkur bile edilmiyorsa, dusunceleriyle katki sunulmuyorsa kimse kusura bakmasin gec bile kalinmistir.
Hepinizi saygiyla selamliyor Basarilarinizin devamini diliyorum.
Senol OZSOY
Bursal Mercan
05 Nisan 2010 22:07 | Antwerpen
Sunuda bilelimki orgutsuz bir toplum her zaman yok olmaya mahkumdur baska toplumlarrda erir gider bir cogumuz gecmisimizi bilmedigimiz gibi gelecegimizide bilmiyecektir kimligini kulturunu bilmiyecektir zaten varligida olmaz ben diyorumki bizden oncekiler orgutlu degildi bizlerde orgutlenmeden kaciyoruz birakalimda ge...nclerimiz orgutlensin birseyler yapsin gecmisinide geleceginide hatirlasin bizlerde yardimci olalim elimizde geldigince genclere yol gosterelim simdi buyazdiklarima katilan taraf olanlara cani gunulde tesekur ederim
209
Ziyaretçi Defteri Kayıtlar
Rasgele Resim
RSS
Şiir Köşesi
ILETISIM BILGILERI
Dernek iletişim:
Adres:Am Feldrain 76
D-50999 Köln
DEUTSCHLAND Almanya: 00 49 2236 3028170 Belçıka: 00 32484 544538 Fransa: 00 33648 124486 Danimarka: 00 45 751 23 674 Avustralya: 00 613 84003652 Türkiye: 00 90 364 494 2136
Fax: 00 49 2236 3028170
E-Mail: Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır ; Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.gopsentv.com - www.yaylacik-gopsen.com Hesap Numarası: SPARKASSE KÖLNBONN IBAN: DE08 3705 0198 1900 0871 96 SWIFT / BIC: COLSDE33XXX
Duyurular
Kaybettiklerimiz
Sanal MezarlıkZiyaretçi Defteri
Son Yazılan Mesaj
Arama
Üye Girişi
Üye Girişi
| Üye Girişi |
Multimedya
| Resim Galerisi |
| Video Galeri |
Linkler
| Ödevim |
| E-Devlet |
| Online TV |
| Acil Telefonlar |
| Faydalı linkler |
| Nöbetçi Eczaneler |
| Vizyondaki Filmler |
| İlaç Rehberi ve Fiyatları |
Bayanlar İçin
| El İşi |
| Diyet |
| Güzellik |
| Bebek Bakımı |
| Bebek İsimleri |
| Yemek Tarifleri |
Her Hakkı Saklıdır © 2024 Çorum ili | Ortaköy ilçesi | GOPSEN (YAYLACIK) KÖYÜ